HABER MERKEZİ – Kürdistan ve Ortadoğu gibi her türlü geriliğin ve karanlığın iç içe geçtiği bir coğrafyada partileşmek ve devrimci savaşımı geliştirmek öyle kolay olmadı. Tarihin ve zamanın sadece kısa bir anını değiştirmeyi değil bütün zamanları süzgeçten geçirmek, olumlu olan yanlarını yenileyerek toplumların gelişiminin hizmetine vermek gerekiyordu. Dikkat edilirse, PKK insanlığın binlerce yıllık yaşamını bütünlüklü olarak ele alıyor ve tarihe yeni bir seyir kazandırıyor. PKK’nin büyüklüğü bütün insanlığın sorunlarını çözme cesaretini ve gücünü göstermesindedir ve bunun büyük savaşını fedaice yürütmesindedir. Hedefler büyük olunca mücadelenin ve direnişinde büyük olması kaçınılmaz oluyor. İnsanlığın binlerce yıllık biriken ve insanlığı bir çıkmazla ve tehlikeyle karşı karşıya getiren sorunların çözüm gücü olmak büyük düşünmeyi ve büyük savaşmayı gerektiriyordu. Kadın özgürlüğüne neden büyük önem veriliyor? Çünkü kadının kaybedildiği yerde bütün değerler biter. Kadının başarılı olduğu bir hayatta özgürlük kesin kazanır.
PKK’nin partileşmesi büyük emek ve fedakarlıklarla oldu. Halklaşmak ta hakeza büyük savaşmayı gerektiriyordu. Kürt insanının kendisine tam olarak bir yüklenmeyi yani kendisini hizaya getirmesi gerekiyordu. Başka türlü yeni Kürt ve yeni insan olmak çok zor olurdu. Düşmana karşı silahlı ve teknik savaş vermek bir taktik işidir ve başarılıda olunur. Ancak insanın kendisini özgürleştirmesi ve kendi içindeki düşmanı öldürmesi bir eğitim ve partileşme sorunudur. Partileşme sadece örgüt kurma ve nicel büyüme olarak anlaşılmamalı. PKK’de partileşmek kendini ideolojikleştirmek ve siyasi olarak yetkin kılabilmek, sosyal ve kültürel olarak yenileyebilmektir. Yani partileşmek bir eğitim sorunudur. Önderlik, ” biz gücümüzün yüzde seksenini kendimize karşı harcıyoruz ” diyor. Devletli-sınıflı sitemin binlerce yılda insanın ruhi ve düşünsel, davranışsal yapısı üzerinde büyük bir etki oluşturmuştur. Bunu kırmak, yok etmek ancak doğru bir partileşmeyle mümkün olurdu.
Devletin ve sınıfların toplum ve birey üzerinde yarattığı tahribatı ne derece aşarsak kendimizi o derece yenileriz ve özgürlüğe doğru yol alırız. Kürdistan’da partileşmenin önemi işte burada ortaya çıkıyor. Kürt halkı ulusal bilince ve örgütlülüğe sahip olursa ve bununla beraber yeni yaşam bilincine, yeni insan olma duruşuna ve enternasyonal duruşa sahip olursa bu, PKK’de partileşmenin temeli demektir. PKK’de partileşme bir eğitim ve gelişimi bir yenilenmeyi ifade eder. Kendimizi ne kadar çok eğitirsek, siyasi ve sosyal olarak kendimizi donatırsak, sorunlara müdahale edip çözüm gücü olabilirsek partileşmiş oluruz. Partileşme tabiki aynı zamanda bir halklaşma-toplumsallaşma sorunudur. Partileşmenin doğru ve başarılı gelişmesi ideolojik başarı kadar doğru ve kapsayıcı halklaşmayıda gerektirir. Nihayetinde partileşmek halk için kendi kendini yönetebilmenin yaşamsal imkanlarını oluşturabilmektir. Toplumsal özgürlük için bu olmazsa olmazdır. Parti kendisi için değil, toplusal özgürlük için partileşiyor.
Bundan dolayı, PKK’de gelişen partileşme devletli-sınıflı sistemdeki klasik partileşmekle karıştırılmamalıdır. PKK bütün klasik partilerin çok ötesinde yürüyebiliyorsa ve bütün insanlığa yeni bir ufuk kazandırabiliyorsa bu, PKK’nin yeniye ulaşmada ve insanlık için yeni olanı yaratmada başarılı olduğunu gösteriyor. Devletli-sınıflı sistemin bütün siyasi temsilcileri, kapitalist düzen partileri ve sözcüleri hepside büyük bir tıkanmışlığı yaşıyorlar ve insanlığın üzerine adeta bir yük haline gelmişler. Sorunların içinde bir boğulmayı yaşıyorlar, kazdıkları kuyuya kendileri düştüler misali. PKK nereye gitse orayı aydınlatıyor, oraya ışık oluyor, moral gücü oluyor. Çünkü PKK insanlığın doğal özünü temsil ediyor. İnsanlar, kendi doğallıklarını PKK’de buluyorlar. Devletli-sınıflı sistemler son model gelişmiş tekniklerinide kullansalar PKK hakikati karşısında yeniliyorlar, başarılı olamıyorlar. Çünkü insanlığa ait bir değeri temsil etmeyenlerin insanlık adına bir başarıları olmaz. Niçin savaştıklarını bilmeyenlerin başarısı olmaz. PKK insanlık değerlerini derinliğine temsil edenlerin partisidir.
Aslında PKK artık bir partide değildir, özgürleşen halkın-halkların kendisidir. Yoksa, bu kadar kötülüğün birleştiği ve bir çığ gibi Kürt halkının ve PKK’nin üstüne gelindiği bir coğrafyada nefes almak bile çok zordur. Demekki PKK partileşmede çok başarılı oldu. Yani PKK halklaştıkça büyüdü ve büyüdükçede başarısı sınırsız oldu akan bir derya gibi. PKK’nin halklaşması toplumdaki sosyalleşmede, siyasallaşmada, toplumun özgürlüğe susamışlığında ortaya çıktı, kendisini gösterdi. Toplum ne kadar özgürleşmede ve gelişimde mesafe alırsa partileşmek o derce başarılı olmuş demektir. Yani partileşmek toplumun çok yönlü gelişiminde kendisini gösterir. Yoksa, şu kadar adam topladık, bu kadar sayımız var demekle partileşme olmaz. Partileşmek bir örgüt kurmak değildir yada sadece bu değildir. Partileşmek partinin tarzını, kültürünü, sosyalistesini halka ulaştırabilmek, halka bu kültürü yedirebilmektir ve bununlada halkın özgürleşmesini sağlayabilmektir. Bir örgüt eğer halkla bir bütünleşmeyi sağlayamamışsa, siyasi ve kültürel olarak halklaşamamışsa ne kadar çok silah kullanırsa kullansın, ne kadar çok silahlı savaşım verirse versin başarılı olamaz. Mafya ve çetelerde de silah var ama ideoloji olmayınca kuru kuruya kabadayılık ve ucuz kahramanlık yapma kalıyor.
Silahlı mücadele düşmanı teknik olarak yenmek ve halka mücadele gücünü ve savaşma cesaretini verebilmek içindir ama esas savaşım ideolojikleşme ve siyasal-kültürel gelişimde başarıdır. Devletli-sınıflı sistemler her insanın içinde bir düşman yaratmıştır. Sınıflı sistem alışkanlıkları, mevki makam sevdalısı olma, bencillik, maddiyatçılık, çıkarcılık, toplum karşıtı olmak hepsi aslında insanın içinde yüzlerce-binlerce yılda su gibi sızan düşman gerçekliğidir. Doğru bir partileşme ve toplumsallaşma sağlandıkça bu içimizde biriken düşman yok edilir. Ancak böyle olursa yeni insan olunur, özgür olunur. Kapitalizm her insanın içine düşman olarak girmiştir. Toplum ve özgürlük karşıtı olan herkesin içinde aslında bir düşman vardır. Partileşirsek, sosyalleşerek, toplumsal-sosyal bir öz yakalayarak bu düşmandan arınırız. Önderlik ” sosyalizm sosyalleşmede başarıdır ” diyor.
Yani sosyal-toplumsal bir öz kazanırsak hem yeni özgür bireyler oluruz hemde toplumun temel yapı taşı oluruz ve kendi özümüzü yakalarız yani gerçek insan oluruz. Gerçek insan, maddiyatı sadece yaşamak için kullanır ama kendisini maddiyata kullandırmaz. İşte kapitalizm insanı maddiyata esir ederek beş paralık bir duruma düşürmüş. PKK’nin en büyük savaşımı işte düşürülmüş insanı ayağa kaldırmak ve adam etmektir, yenilemektir. PKK’de sosyalleşme bütün devletli-sınıflı sistemden tam bir kopuşu yaşamaktır. İnsanlığın temel yaşamı sosyalleşmede ve toplumsallıkta başarıdır. Buda PKK’de gelişim gösteriyor. PKK’de partileşme bu şekilde gelişim gösteriyor ve bu gelişimde sınır yoktur. Yani sosyalleşmede ve toplumsallaşmada ne kadar başarılı olduysan o kadar partileşmişsin demektir. PKK’de partileşmek demek sosyal ve toplumsal gelişimde tam başarıdır. PKK halklaşmada tam başarıyı yakaladı diyebiliriz…