BEHDİNAN – PKK Yürütme Komitesi, “Mazlum’dan Mahsum’a, özgürlükçü direniş köprüsü” başlıklı mesajında, “sömürgeciliğe karşı direnişin şehitleri etrafında kenetlenerek, Faşizmi Yıkmaya, Tecridi Kırmaya, Demokrasi ve Özgürlüğü elde etmeye” etmeye çağırdı.
PKK’nin Kahramanlık Haftası’na ilişkin mesajı şöyle:
“Kahramanlık gerçeği her şeyden önce bir halkın kendisini yeniden var etme tarihidir. Dünyanın birçok halkında bu tarihi anlar vardır. Bir halk tarih sahnesine yeni yeni çıkıyorsa ve onları bu çıkışa götüren öncüleri var ise, yine bir halk yok olmayla yüz yüze gelmiş ve bir kırım tehlikesiyle karşı karşıya ise, orada birileri çıkıpta bu en dipteki duruşa karşı başkaldırarak, köle haline getirilmiş ya da getirilmek istenen o halka özgürlük yolunu gösteriyorsa, orada yaşanan artık kesinlikle bir kahramanlıktır.
Kürdistan toprakları genelde son iki yüz yıldır ancak özelde ise son yüz yıldır tam bir Kültürel Soykırım Kıskacına alınmıştır. Günlük olarak Kürtler ve Kürdistan coğrafyası kültürel soykırımı yaşamaktadır. Mart ayında yaşanmış olan; Qazi Muhammed’in idamı, Cezayir Anlaşması, Halepçe ve Enfal, Gazi, Qamışlo ve Afrin saldırı ve katliamları tarihimizin yaşanan bu acılarından sadece bazılarıdır.
Bir yönüyle Mart Ay’ı Kürtler için bir katliam ayı olurken, diğer yandan ise mart ayı Kürtler için baharın gelişidir, direnişin ayıdır, yaşama durmanın, dirilişe uyanmanın da kendisidir.
Bu direnişin kahramanlık düzeyinde zirveleşmesini sağlayan ise öncelikli olarak Diyarbakır zindanlarında üç kibrit çöpüyle Newroz’u karşılayan Mazlum Doğan’la başlayıpta 28 Mart 1986 yılında Gabar’ın doruklarında şehit düşen Agit-Mahsum Korkmaz’ın anılarına gösterilen bağlılık ve direniştir.
Özgürlük mücadelemizin sembolü olan Agitlerin takipçileri olan Kürdistan özgürlük gerillası hem bu anıya bağlı yaşamak hem de Agitlerin amaçlarını gerçekleştirmek için büyük özgürlük kavgasını en çokta 21 Mart ile 28 Mart Kahramanlık Haftasında vermişlerdir. Nitekim, ateşten yeniden bir halkı var etmenin adı olan Zekiyeler, Rahşanlar, Berivanlarla Ronahiler, Semalar bedenlerini bu günlerde ateşe vererek, soykırıma dur demişlerdir. Baas rejimine karşı halkımız Derwazeye Raperinle başlayarak dalga dalga tüm güneye direnişini bu ay’da geliştirerek, sömürgeciliğe boyun eğmeyeceğini göstermiştir. Çiyagerler bu ay’da direnişlerini zirveye taşımışlardır.
Bu bağlamda: Mart ay’ı Kürtler için hem zulmün zirvede yaşandığı hem de bu zulmü karşı direnişin insan üstü bir iradeyle her baharla birlikte direnişin görkemleştiği ayı’nda kendisi olmuştur.
Mazlum Doğan ve Mahsum Korkmaz yoldaşlarımız Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde çok özgün ve özel yerleri olan kişiliklerdir. Kişilikleriyle özgürlük mücadelesinde çığır açmışlardır. Yeni insan tipinin en büyük ve seçkin örnekleri olmuşlardır.
Mazlum Doğan Diyarbakır zindanında, en zor şartlarda, parti ve zindanda bulunan direnişçilerle ilişkisi yok iken, TC devletinin insan aklının alamayacağı vahşetine karşı duruşu görkemlidir. imkansızlıklar içerisinde, ortaya konulması gerekli olan eylemi, tek başına, üç kibrit çöpüyle Newroz bayramını da kutlayarak şahadete gitmesi, özgürlük mücadelemiz için bir milattır. Şahadetiyle hem zindanda bulunan militanlara yeniden direnişin yolunu göstermiş hem de düşmanın insan yaşamını bir koz olarak kullanmasını elinde almasını bilmiştir. “Direnmek Yaşamaktır” sloganı bu zor şartların direnişe göz dikmenin hem sözü hem de çelikten iradesi olarak Kürdistan’ı aydınlatan bir meşale olmuştur.
AGİT’i anmak, O’nun mücadelesini anlatmak; ulusal ve toplumsal özgürlük ve demokrasi mücadelemizin önde gelen kahramanlarından birini anmak ve bu destanını anlamaktır. Bir halkın özgürlük hayallerini kişiliğinde birleştirerek, yürek haline getirmiş olan bir militanını anlamaktır. Bu bağlamda Agit anlamak demek, anmak demek onu her zaman özgürlük mücadelesinin en ön saflarında yürüyen halk sevdalısı militanını, halk önderini anmak demektir O, her zaman ulusal direniş mücadelemizin kahramanlık döneminin sembolü olarak anılacaktır!
Bugün PKK militanlığı derken ilk akla gelen imkansızlıklar içerisinde imkan ortaya çıkartma militanlığıdır. İmkansız olan bir gerçekliği olur hale getirme militanlığıdır. Bu bağlamda olmazın olmadığı bir militanlıktır. Bu özü itibariyle özgürlükçü bir ruha sahip olmanın çıtasıdır. Bunu PKK’ye aşılayan Mazlum Doğan’ın iradesi ile Agit- Mahsum Korkmaz’ın tepeden tırnağa; yoldaş, sevgi, bağlılık, incelik, taktik ustalık, ideolojik ve teorik derinlik ve müthiş öz disiplinli gerilla duruşu olmuştur. Bu ise; Mazlum’dan Mahsum’a akan direnişi özü itibariyle Özgürlüğün tadını tatmış kişiliğin inadına, özgürlük çizgisinde seyreden kimyasıdır.
Önemli olan bu yeni özgürlükçü duruşun, faşizmin en fazla saldırıya geçtiği bir zaman ve mekânda bu yeni kimyanın en fazla kimler tarafından sahiplenilmesi gerçeğidir. Bu bağlamda yeni bir Kahramanlık Haftası’nı arkamızda bırakırken izlenmesi gerekenler, yapılması gerekli olanlar nelerdir, mücadeleye doğru bağlılık nasıl olmalıdır soruları her zamankinden daha fazla önemli olmaktadır.
Bu temelde: halkımızı, Türkiye ve Ortadoğu halklarını, gençliğini ve demokrasiye özlem duyan herkesi faşizmin en katıksız halini giderek halklarımıza -kapitalizmin yaratımı olan hastalığı da kendi hizmetine koşturarak- uygulayan bu ceberut rejime karşı durmaya, Kızıldere’de şehit düşen Mahirlerin ruhuyla da birleştirerek halkların kardeşliği temelinde Mazlumlardan Mahsumlara uzanan Kahramanlık Haftası vesilesiyle daha fazla şehitlere bağlılık temelinde, faşizme ve sömürgeciliğe karşı direnişin şehitleri etrafında kenetlenerek, Faşizmi Yıkmaya, Tecridi Kırmaya, Demokrasi ve Özgürlüğü elde etmeye çağırıyoruz.”