HABER MERKEZİ – ….
Umarım partimiz resmen yirminci yaş yılına girerken, en önemlisi de düşmanın fark ettiği olumlu özelliklerimize sahip çıkarak, kendi olumsuz özelliklerini bize dayatıcı yanlarına karşı yetkin bir savaşı vermeyi hem kalıcı, hem de kesin kılmada sadece karar değil, an be an yeterli bir çaba içindesinizdir. Öncelikle bu tehlikeyi böyle aşma gücünü göstereceğiz. Bununla birlikte tarihimizin çok müthiş direnme ve başarma yanlarını yine aynı kesin kararlılıkla ve yetkin çabayla kendinize mal etme tutarlılığını göstereceksiniz. Özgür yaşam konusunda sağladığımız çarpıcı gelişmeye -ki en cansızı bile dirilişe çeker- yüksek değer biçecek ve büyük ilgi göstereceksiniz. Bunun özelliklerini hem tanımlayacak, hem de kendinizi o temelde yaşamsallaştıracaksınız. Biz partimizin bu yirminci görkemli final yılını bütün bu doğrulara yaraşır temelde karşılayacağız. Aksi halde kararlılığın tersine olan yanlar aşılamaz ve yirminci yıla girerken etkili olursa bu partiye ihanet etmiş oluruz ve parti elimizden kayar gider. Tehlike bu kadar büyüktür.
Tarihimizde ilk defa onurlu bir yaşamın eteğinden tutuyoruz. Bu yaşama bırakmamacasına sahip çıkabilmeli, bunun için sonuna kadar sorumluluk ve ciddiyet göstermeliyiz. Her insanın eksikliği vardır, ama yaşadıkça çaba harcayarak bunları hem düzeltiyor hem de aşıyoruz. Bu işe başlarken hepinizden çok daha zayıf olan birisiydim, ama sizden farklı olarak yaşamaya karar verdikten sonra inançla, dürüstlükle, sürekli olarak elimden gelebilecek çabaları esirgemeksizin yaşamın gereklerini yerine getirme tutarlılığını gösterdim. Şunu kesin belirtebilirim, bendeki fark sürekliliktir, halka üzerine halka eklemektir ve bununla kendim varsam varım demektedir. Siz hatalarınızla sürekliliği çok kesiyorsunuz, halkalar çok kopuk. Altın değerinde bir halka da olsanız, diğerlerinden kopuk olduğunuz için yere dökülüyorsunuz. Devrimin arabası ancak sağlam zincirle ileri çekilebilir. Sizde bütün halkalar kopuk olduğu için zincir bile olamıyorsunuz. Bırakalım sağlam bir zinciri, yoğunlaşamama, halka üstüne halka ekleyememe sizi böyle kopuk kopuk halkalar biçiminde şuraya buraya savuruyor ve dişe dokunur bir şey bırakmıyor. İşte bunu aşalım ve yaşam üzerine yoğunlaşmayı süreklilik sağlayacak bir biçimde kesinleştirelim.
Burada kayıplarımız o kadar önemli değil, biri gider on tane halka hazırdır ve eklenir. PKK tarihi yenilmezlik tarihidir, peş peşe, amansız ve fazlasıyla eklenen halkalar sisteminden ileri gelir. Eğer siz de böyle olursanız, her alanda sağlam yoldaşlıklarla ilerleyeceğiz. Birisi kitap yazmış, bizim için “cumhuriyet” diyor. Biz sadece cumhuriyet değil, ekonomik, toplumsal, askeri bütün yönlerini de planlamış ve kendisine uygulatan bir otoritenin ta kendisiyiz. Şunu demek istiyorum, salt klasik anlamda bir parti değiliz. İlginç bir önderlik tarzını yürütüyoruz, bu da benim kara kaşım kara gözüm değil, bir kurumdur. Ben olsam da, olmasam da bu devam edecektir ve daha şimdiden mevcut devletlerden daha etkili bir olaydır. PKK’yi bir de böyle tanımlayacaksınız. PKK’nin devlet düzeninden daha çok kendine göre bir iş düzeni, ilkeleri, pratikleri, yeni yaşamı ve onun savaşımı vardır. Bunların hepsi aynı bir devlet sistemi gibi iç içedir. Hatta ben bu devletleri fosilleşmiş buluyorum, dinazor devletler diyorum. Yeni devlet bizimkidir. Bunu biraz gerçekleştirdik, daha fazlasını yapmayı, kuralını da oluşturarak içeriğini doldurmasını biliriz. Bu büyük, eşsiz ve çok güzel bir çabadır, ama önce duymak ve anlamak gerekir.
Burada gerçekleşen, insanlık iddialarından tutalım bir insanın bütün kaybettiklerini yeniden bulmasıdır. Bu nedenle PKK’ye hem ilgi bu kadar yüksek oluyor hem de “PKK, insanlığın yitirdiği emellerinin halen temsil edildiği yerdir” deniliyor. PKK’ye, insanın yüce duygularının bulunacağı yer diye halen bir ilgi var. Dikkat edilirse PKK sadece bir parti değil, bir yaşam arayışı, yeni bir toplum arayışıdır. PKK’yi derinliğine anlamaya çalışacaksınız. Ordu çalışmaları bunun küçük bir parçasıdır, diğer yönleri de çok önemlidir. Bunların hepsi de bütünleyicidir, birisi olmadan diğeri olmaz. Bir sistemdir ve kopuk tek bir halkası yoktur. Bunun için çok ciddi eğitime ihtiyacınız var. Öğrenmeden yaşamaya “asla” diyecek ve “PKK bunu hak eden bir partidir” deyip yaklaşacaksınız.
Eminim ki şimdiden, imkansızlıklardan yarattığımız bu mucizevi olayı insanlığın hizmetine bile taşırabiliriz. Yalnız halkımızın değil, bütün halkların ve insanların hizmetine bile verebiliriz. PKK sevdası budur, PKK kahramanlığı bu temeldedir. PKK’nin zaferi de bu temelde olacaktır. Bunun dışında benim sizleri karşılamamın hiçbir anlamı yok. Nereye bakarsanız bakın, bütün büyük davaların, büyük devrimlerin büyük savunucuları ilkeleriyle ve savaşçılarıyla böyledirler. Bizden bundan başka bir şey beklemeyin, düzenvari ilgiler ve ilişkiler istemeyin; büyük ilkelerle, büyük savaşların gereklerini bekleyin. Saflarımıza geldiniz, bunu gördünüz ve bunu aradınız. Kaldı ki ekmek suyun da, o yakalamaya çalıştığınız yaşamın da ancak bununla mümkün olacağını bir an bile göz ardı etmeyin. Bütün zenginlikler bu ilkelerin savaşımının bir sonucudur. İlkeleri ve savaşı bir tarafa bırakanların hepsi şu anda aç. Ama ben aç değilim ve bu mümkün de değil. Her yönüyle bu ülkenin, bu halkın en zenginiyim. Bu, benim ilkelerimin amansız savaşı esas alındığı için böyledir. Bu çok net, bunu ikinci plana bırakıp neyi ön plana alabilirsiniz? İşte PKK budur, Önderlik budur, zafer de budur.
24 Kasım 1997