HABER MERKEZİ
Önderlik ‘’PKK’yi iyi tanırım, yenilmezdir.’’ Diyor. Bu perspektif kendisini onlarca kez kanıtlamıştır. Küçücük bir hapishaneye sıkıştırılan Apocular Hayriler, Kemaller, Sakineler, Mazlumlar şahsında yenilmezliğin destanını yazmıştır. Önderlik heval Beritan’ın eylemi için ‘’Devrimci eylem tarihi düzelten eylemdir’’ demişti. Tarihi düzelten sayısız devrimci eylemin yaratıcısı olan PKK yenilmezdir. Niceleri onu yendiğini iddia etmiş, bitiyorlar, bittiler, düştü, düşüyor laflarına sarılmış ancak kendileri çözülmekten ve yenilmekten kurtulamamıştır. PKK’yi bitirmekten söz eden cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar onlarca yöneticinin kendilerinin siyasi hayatları bitmiş ama özgürlük hareketi çözülüp dağılmak bir yana gün geçtikçe büyümüştür. PKK’nin savaşçıları eli silah tutsun ya da tutmasın her şart ve koşul altında Kürdistan davasına ve önderliğe bağlılık göstermiş, bir yolunu bulup direnmiştir. Önderlik ağırlaştırılmış tecrit koşullarında İmralı zindanını bir direniş mevzisi haline getirdi. Uluslararası komplo aslında PKK’yi tasfiye etmeyi amaçlarken, karşısında yeni bir doğuş gerçekleştirerek daha da güçlenen önderlik ve PKK’yi buldu.
TC devleti PKK ve gerilla karşısında çaresizdir. Her seferinde askeri tekniğin gelişmesine umut bağlıyor, ancak PKK gerillası durdurulamayan eylemiyle en büyük tekniğin insan olduğunu kendilerine hatırlatıyor. NATO’nun en büyük ordusu olmakla övünen, yüzlerce savaş uçağını ve sonsuz bir bütçeyi PKK karşısında tutunabilmek için harcayan TC gerillanın azmi ve kararlılığı karşısında batağa saplanmış durumdadır. Daha birkaç sene önce DAiŞ’e güvenerek rahatlıkla Ortadoğu ve Kürdistan üzerindeki tüm planlarını uygulayabileceğini zanneden TC devleti profesyonel gerillanın geliştirdiği taktikler karşısında ancak ve ancak kendi karakollarını koruma çabasındadır. Plansız saldırganlık savaşta paniği ifade eder.
TC’nin paniği üçüncü dünya savaşında yaşanacak gelişmelerin Rojava devrimiyle beraber Bakur’da dengeleri değiştirecek olmasından kaynaklanıyor. Bu sebeple durmaksızın saldırarak gerilla ve halkın iradesini kırmak istiyor. Halkı korkutmak ve moralini bozmak için her şeyi yapıyor. Bu korku politikasının borazanları da var elbette. Bu borazanların başında vahşi polislerini savunmasız Cumartesi annelerine saldırtan Soysuz geliyor. Soysuz PKK karşısında defalarca zafer ilan ettiği halde halka oy için yalvararak ‘’Bizi Kandile rezil rüsva etmeyin’’ diyor. Soysuz’un bu ifadeleri aslında yenilginin de itirafı anlamına geliyor. PKK’ye saldırmak için halkı açlığa mahkum eden TC devleti buna rağmen tek bir adım ilerleme kaydedememiştir. Yurtsever Kürdistan halkı belki bir adım geriye çekilmiştir ancak asla teslim olmamış ve pes etmemiştir. Gerillanın direnişi ise ortadadır. Gerillayı hareketsiz kılmak adına kullanılan milyon dolarlık mühimmatlara rağmen gerilla gayet pratik yöntemlerle düşmanı ustaca vurmaktadır. Soysuzu da kıvrandıran şey işte bu direniş gerçeğidir. Oysa paşababalarına ve kendinden önce PKK’nin şamarını yiyen Gladyo şeflerine sorsaydı, ona PKK’nin yenilmez olduğunu söylerlerdi. Soysuz kendini denedi. Her PKK bitti dediğinde gerilla sabırla ona cevap verdi. Şimdi sıra emekçi Kürdistan halkındadır. Kürdistan halkı kayyumları Soysuzun yanına geri göndermelidir.
NURHAK AMANOS