İSTANBUL – Kürt genci Erhan Eser’i katleden polise “takım elbise indirimi” uygulanarak gerekli cezanın verilmediğini belirten avukat İshak Demirel, cezasızlık politikasının sürdürüldüğünü söyledi.
İstanbul Beylikdüzü’nde 28 Mart 2022 tarihinde kontrol noktasında “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla polis kurşunuyla katledilen Kürt genci Erhan Eser’in (23) ölümüne dair Gülen Cemaati yapılanması kapsamında ihraç edildiği öne sürülen polis Hamdi Karaca hakkında “olası kastla” açılan davanın 29 Kasım’da görülen duruşmada, mahkeme heyeti keşif ve kriminal raporlara rağmen “bilinçli taksirle insan öldürmek” suçundan Karaca’ya 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Ceza, “sanığın geleceğindeki olası etkileri” gerekçesiyle 6 yıl 3 aya indirildi.
Yargılama ve mahkeme kararını değerlendiren Eser’in avukatı Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Eşbaşkanı İshak Demirel, karara karış üst mahkemeye itiraz başvurusunda bulunacaklarını söyledi.
TUTANAKTA SANIK POLİSİN İMZASI
Demirel, olay günü katledilen Eser ve 4 arkadaşının polisin iddiasına göre “dur ihtarına uymadığı” gerekçesiyle ateş açıldığını söyledi. Olayda yaralanan Eser’in hastaneye kaldırıldıktan sonra yaşamını yitirdiğini hatırlatan Demirel, Eser’in 4 arkadaşının ise şüpheli olmamasına rağmen yaklaşık 24 saat gözaltında tutulduklarını ve bu şekilde ifadeleri alındığını kaydetti. Fail Karaca’nın delillerin toplanmasına “direkt” etki ettiğinin altını çizen Demirel, “İlk olarak soruşturma esnasında biz yoktuk. Daha sonra ailenin talebi üzerine dosyaya dahil olduk. Soruşturma aşamasında tüm tutanaklar ve evraklarda sanık olan polis memurunun imzası var. Soruşturmada kendisi delilleri toplamış ve direkt etki etmiş. Delil toplama süreci onun ve arkadaşlarının yönlendirmesiyle yürütülmüş. Yargılama sürecinde sanık polisin arkadaşları da dinlendi. Ve tamamen ezberletilmiş, birebir kopyalama ifadeler verdiler” diye belirtti.
TANIK İFADELERİ DİKKATE ALINMADI
Olaya dair tanıkların ifadelerinin dikkate alınmadığını aktaran Demirel, şunları söyledi: “Örneğin sanık polisin araca ateş etmeden önce havaya 3 el atış edildiği iddia ediliyor. Fakat diğer 4 genç de bunu duymadıklarını söylüyor. Aslında böyle bir ateş etme durumu yok. Muhtemelen sonradan planlanmış bir şekilde bu yapıldı. Bu şekilde polislere ezberletilmişti ve bütün polisler 3 el havaya ateş edildikten sonra aracı durdurmak için tekerleğe nişan alarak ateş edildiğini söyledi.”
KEŞİF VE KRİMİNAL RAPORLAR
Olayın “kast” olarak görülmesine rağmen polisin tutuklanmadığını dile getiren Demirel, “Tek el ateş var, direk şoförün olduğu yere doğru ateş ediliyor. Sanık polis ise hep sol ön tekerleğe ateş etmeye çalıştığını iddia etti. Daha sonra bir keşif yapıldı. Keşifte tekerleğe ateş etmediği çok açık bir şekilde raporlarla ortaya çıktı. Sanık polisin tekerleğe değil, direkt arabadaki şoför koltuğunda bulunan Erhan Eser’i hedeflediği açıktı. Bu hem kriminal hem de keşif raporuyla kanıtlandı” ifadelerini kullandı.
OLASI KASTEN BİLİNÇLİ TAKSİRE
Olayın doğrudan kastla olmasına rağmen savcının “olası kastla” mütalaa hazırladığını belirten Demirel, “Sanık 10 yıla aşkın bir polis memuru, yani ateş ettiği yeri bilen ve sıradan bir vatandaşla aynı kapsamda değerlendiremeyeceğini belirttik. Bu yüzden ‘olası kastla’ değil, ‘doğrudan kastla’ öldürmeden cezalandırılmasını ve o dönem tutuklanmasını talep ettik. Tabi o dönem savcı tutuklama bile talep etmeden adli kontrol ile sanık polisi serbest bırakmıştı. Karar duruşmasından sonra da tutuklama talep ettik ama kabul edilmedi ve sanık halen dışarıda dolaşıyor. Ayrıca daha sonra savcı mütalaasını değiştirerek, ‘bilinçli taksirden’ ceza talep etti. Biz yine raporlara ve keşiflere atıf yaparak, olayın ‘bilinçli taksir’ olmadığını dile getirdik. Bunlar mahkeme heyetinde herhangi bir etki etmedi. Heyet, sanığın ‘bilinçli taksirle’ cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme ‘takım elbise indirimi’ uygulayarak, toplamda 6 yıl 3 aylık bir ceza verdi” diye konuştu.
‘VERİLEN CEZA YETERSİZ’
Fail Karaca’ya verilen cezanın yetersiz olduğunu ifade eden Demirel, karara karşı üst mahkemeye başvuracaklarını kaydetti. Yargılama sürecinde Karaca’nın mesleğiyle ilgili olmayan bir nedenle ihraç edildiğini öğrendiklerini dile getiren Demirel, ihraç olmasına rağmen kamu personeli olması dikkate alınarak, “bilinçli taksirden” ceza verildiğini söyledi. Üst mahkemelerde dosyanın bozulabileceğini belirten Demirel, “Cezasızlık politikası bu davada da devam etti. Kürt genci Erhan Eser henüz 24 yaşındaydı. Anne ve babasının acısına her duruşmada tanık olduk. Sanığın gerekli cezayı alması için ailesi en başından beri dosyayı takip etti ve mahkemede dertlerini anlattılar. Ancak bu duvardan çarpıp döndü. Sanığa yine gerekli ceza verilmedi. Mahkeme heyeti, takdir indirimi ve lehe olan gerekçelerini sanıktan yana kullandı. Bu cezasızlık politikasına karşı mücadelemizi devam ettireceğiz. Sanığın gerekli cezayı alması için ne gerekirse yapacağız” şeklinde konuştu.