HABER MERKEZİ – Demokratik Suriye Güçleri (QSD), resmi internet sitesi üzerinde konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
QSD’nin açıklamasından şunlar kaydedildi:
“İşgalci Türk devleti tüm gücüyle Suriye bölgelerinin genelini, özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’nin huzur ve güvenliğini hedef almak istiyor. Amacı istikrarsızlık ve kaos yaratmak, bu şekilde işgalin zeminini ve şartlarını oluşturmak.
Bu amacının gerçekleştirmek için birçok yöntem deniyor. Bu yöntemlerden biri DAİŞ’e açık ve gizli desteğidir. Türk devleti ve çetelerinin işgali altındaki bölgeler, DAİŞ’in kendisini yeniden örgütlediği, eğitim aldığı ve başka bölgelere saldırmak için güvenli bölgelere dönüşmüş durumda. DAİŞ’in iki halifesi ve birçok üst düzey emirinin güvenli bölgelerde öldürülmesi bunun en büyük ispatıdır. Eğer işgal altındaki bölgeleri kendileri için güvenli bölgeler olarak görmemiş olsalardı, bu bölgelere yerleşemez ve karargah merkezi haline getiremezlerdi.
İŞGALCİ DEVLET AJANLAŞTIRMA PLANLARINI DEVREYE KOYDU
DAİŞ’in hazırlanması ve verilen desteklerin dışında, işgalci Türk devletinin kendisi de istihbarat kurumları yoluyla istikrarsızlık ve kriz çıkarmak için sürekli hareket halindedir. İşgalci Türk devleti ve güvenlik kurumları, bölgelerimizde ihanetçiler ve ajanlar yaratmak için geniş kapsamlı çalışmalar yürütüyorlar. Bu çalışma için büyük bir bütçe ayırmışlar. Bu ajan ve işbirlikçi çalışmalarını geliştirerek toplumumuzda birlik ve güveni yok etmek istiyorlar. İnançsızlık ve şüphe yaratarak halkı toplumun kutsal değerlerinden uzaklaştırmak istiyorlar. Diğer taraftan ise bu kirli ajanlık yöntemleriyle QSD komutan ve savaşçılarını, güvenlik güçlerini, ayrıca Özerk Yönetim’de yer alan şahsiyetleri hedef almaya çalışıyorlar. Bu yöntemlerle şimdiye kadar birçok arkadaşın, tanınmış yurtsever ve toplumsal şahsiyetlerin şehit olmasına neden oldular.
QSD güvenlik kurumlarıyla beraber Türk devletinin kirli ve düşmanca politikalarına karşı geniş çaplı bir çalışma yürütüyor. Bu çalışma sabır, gizli ve profesyonel bir şekilde yürütülüyor. Soruşturma ve araştırma çalışmanın sonucunda birçok ajan hücresi tespit edildi, suçları belgelendi.
ŞEHİTLERİN İNTİKAMINI ALMA SÖZÜ
QSD olarak bu çalışma çerçevesinde ‘Yemin Operasyonu’muzu başlattık. Yoldaşlarımız ve komutanlarımız Rênas Roj, Sosin Bîrhat ve Egîd Girke Legê şehit edildiğinde, faillerinden hesap soracağımızı ve bu saldırının tüm gerçeklerini ortaya çıkaracağımızın sözünü verdik. Bu kapsamda ‘Yemin Operasyonu’nu başlattık.
AJANLIK FAALİYETİ YÜRÜTEN 36 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Qamişlo, Til Temir, Hesekê, Şeddadê, Dêrazor, Reqa, Minbic, Til Temir ve Kobanê’de ajanlık faaliyeti yürüten 36 kişi gözaltına alındı.
Bunlardan büyük bir kısmı elimizde belge ve ispatlar olduğundan dolayı suçlarını itiraf etmek zorunda kaldı. Bazılarının soruşturması ise devam ediyor. Söz konusu ajan hücreleri bölge halkına büyük zararlar verdi ve çok sayıda insanımızın şehadetine neden oldu. 19 Ağustos 2021’de Til Temir’deki yoldaşlarımız Sosin Bîrhat, Egîd Girkê Legê, Rênas Roj ve arkadaşlarının şehadetine neden olan hava saldırısında elleri var. Özcesi 6 yoldaşımızın şehadetine neden oldular.
Öte yandan, 20 Nisan 2022’de Kobanê’de şehit düşen yoldaşımız Dilar Heleb ve 2 arkadaşı ile 20 Ekim 2021’de şehit düşen Hecî ve arkadaşlarının şehadetinde elleri olan ajanlar da elimizde.
AJAN ŞEBEKELERİ TC’NİN İŞGALİ ALTINDAKİ BÖLGELERDE ÖRGÜTLENİYOR
Aynı zamanda Dêrazor bölgesinde farklı tarihlerde 11 QSD savaşçısının şehadetinde rolü olan bir ajan da yakalandı. Bilgi, video, fotoğraf ve koordinat bilgilerini Türk devletiyle paylaşan ve farklı eylemler sonucunda tutuklanan birçok ajan şu an elimizde. Sorgusu biten bazı ajanlar adalet kurumlarına sevk edilirken, bazılarının sorgusu da devam ediyor. Bu ajan şebekelerini düzenleyen ve yürüten hainlerin çoğu Serêkaniyê, Cerablûs, Bab, Ezaz gibi işgal edilen bölgelerde, bazıları da Mardin, Urfa ve Antep’te bulunuyor. Ajanlık şebekesini örgütleyen ve yürüten kişilerden bazıları ‘Yemin Operasyonu’ sürecinde cezalandırıldı.
HALKLARA ÇAĞRI
QSD olarak, şehitlerimize faillerinin cezalandırılması sözünü vermiştik. Bu sözümüzü yerine getirerek Türk devletinin kirli uygulamalarına karşı çalışmalarımız, mücadelemiz devam ediyor. Türk devleti saldırılarına daha yoğun devam edecektir. Her kim toprağına, ülkesine, toplumuna ihanet edip, işgalci Türk devletine ajanlık yaparsa er ya da geç ondan hesap sorulacak, hak ettiği cezayı alacaktır.
Bu vesileyle başta Kuzey ve Doğu Suriye’deki halklarımız olmak üzere, Türk devletinin özel savaş taktiklerine ve ajanlaştırma çalışmalarına karşı güvenlik kurumlarımızın yanında yer alması için bütün halkımıza çağrıda bulunuyoruz. Bölgelerimizin huzur ve güvenliğini korumak için her yurttaş kendini bu alanda sorumlu hissederek yurtseverlik ve toplumsal görevini yerine getirmelidir. Halkımızdan isteğimiz ve umudumuz şöyledir; halkımız sonuna kadar QSD’ye inanmalı ve yanında yer almalıdır. Ancak bu şekilde işgalci düşmanın girişimlerini ve istikrarsızlığı yaratma çabalarını sonuçsuz bırakabilir ve bölgemizi daha güçlü bir şekilde savunabiliriz.”