RIHA – Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kırılması amacıyla DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevleri 1 Mart itibariyle tüm cezaevlerine yayıldı. Riha 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde aynı amaçla açlık grevinde bulunan 71 tutuklu, eylemlerine ilişkin mektup yolladı.
Açlık grevlerinin halk tarafından yüz yılın direniş olarak tanımlandığını ve eylemlerinin her geçen gün hedefe yaklaştığını belirtilen tutuklular, “Bu büyük direniş belki de halkımızı yıllardır özlemini duyduğu ve uğruna çok büyük acılar çektiği, barışa, özgürlüğe kavuşturacaktır. Sadece Kürdistan ve Türkiye’de değil, dünya insanlık tarihinde ilk defa bu büyüklükte ve uzunlukta bir açlık grevi eylemi gerçekleşmektedir. Bizler Urfa 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde daha ilk günlerde dönüşümlü açık grevi gurupları ile bu eylem içinde yerimizi aldık. Daha sonra tüm cezaevlerinde olduğu gibi peyderpey bizlerde 5 Ocak’tan itibaren 4 erkek 2 kadın arkadaşla süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladık. 1 Mart itibari ile geri kalan arkadaşlarımızda bu direniş kervanına katıldı” dedi.
EYLEMCİ İSTEĞİ DIŞINDA HASTANEDE TUTULUYOR
Urfa 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde Ömer Kaya, Selman Büyüktop, Uğur Tuğyılmaz, Mahmut Öngör, Sabiha Önder ve tahliye olup eylemlerini dışarıda sürdüren Semra Akan’ın başlattığı ve 71 Erkek 8’i kadın olmak üzere 79 kişi olarak eylemlerini sürdürdüklerini aktaran tutuklular, “Bir çok cezaevinde olduğu gibi bu cezaevinde de idare çeşitli bahaneler ile sorunlar çıkarmakta, eylemi provoke etmeye çalışmaktadır. En son bir koğuşumuzda battaniye yakıldığını iddia ederek açlık grevi içinde yer alan Sefer Paksoy arkadaşımızı adeta kaçırarak hastaneye götürmüş, arkadaşımızı günlerdir kendi iradesi dışında hastanede tutmaktadır” diye aktardı.
‘ÖZGÜRLÜK VE BARIŞI KAZANACAĞIZ’
İçerde, dışarıda ülkenin ve dünyanın dört bir tarafından devam eden eylemin yeni bir aşamaya taşındığına dikkat çeken tutuklular şu çağrıda bulundu: “Şairin dediği gibi ‘dönülmez akşamın ufkundayız artık’. Tam da bu aşamada eylemin bir an önce sonuca ulaşması, özgürlük ve barışla taçlanması için halkımızı; bulunduğu her alanda harekete geçmeye, bu onurlu direnişe güç vermeye çağırıyoruz. Tecridi kıracak, faşizmi yıkacak, özgürlük ve barışı kazanacağız.”