HABER MERKEZİ- Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın 1999 yılından bu yana İmralı F tipi işkence ve tecrit sisteminde rehine tutulmaya devam ediyor. Avukatları ve ailesinin aralıksız görüş başvurularına rağmen faşist Tc devleti her seferinde başvuruları yanıtsız bırakmaya devam ediyor.
Aynı zamanda, 3 Şubat 2022 tarihinde Disiplin Kurulu Başkanlığı, aile ile görüşmeyi 3 ay süreyle yasaklamış ve bu karar 21 Şubat’ta kesinleşmişti. Halklar Önderi’nin avukatları, aile ile görüşmenin önündeki tüm hukuk dışı engellerin kaldırılması ve görüşmenin yapılabilmesi için 28 Mart’ta Bursa Asli Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Bu başvurunun reddedilmesinin ardından avukatlar, toplantının 3 ay süreyle yasaklanması kararının verildiğini belirtti.
Konuya ilişkin ajansımıza konuşan Rojavayê Kurdistan gençliği Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasının temel görevleri olduğunu belirtti.
Önderliğimiz sadece fiziki olarak rehin tutulmakta
Hêva isimli genç kadın Önder Apo’nun varlığının önemine dikkat çekerek şunları belirtti;
“Erdoğan Önderliğimizin ne ailesi ne de avukatlarıyla görüşmesine izin vermiyor. Çünkü Önderliğimizle görüşme olduğunda her cümlesi bizim için perspektif olmakta. Önderliğimiz neredeyse 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulmakta. Önderliğimiz olduğu sürece halk olarak asla yenilmeyeceğiz. Önderliğimizin fiziki özgürlüğü için her gün eylemler ve yürüyüşler gerçekleştiriyoruz.”
Önderliğimizin başlattığı işi biz gençler olarak sonuna kadar devam ettireceğiz
Daha sonra her gencin ilk görevinin Önder Apo’nun özgürlüğünü sağlamak olduğunu belirten Abdullah şu ifadelere yer verdi;
“Gençlik Hareketi olarak Önderliğimizin ” Genç Başladık Genç Başaracağız” sözlerinden hareketle mücadelemizi sürdürüyoruz. İşgalci Türk devleti Önderliğimiz üzerinde işkence ve tecrit uygulayarak ve Önderliğimizi fiziki olarak rehin alarak fikirlerinin yayılmasını engellemek istedi. Buna rağmen Önderliğimiz fikirleriyle birçok yerin işgalci Türk devletinden kurtulmasını sağladı. İşgalci TC devletinin bütün çabası Önderliğimizi ve onun yarattığı fikirleri yok etmek. Önder Apo’nun başlattığı işi biz gençler olarak sonuna kadar sürdüreceğiz. Öncelikli görevimiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak ve işgal edilen şehirlerimizi geri almaktır. İşgalci Türk devleti Önderliğimizle görüşlerin olmasını engelliyor. Görüyoruz ki bütün bu tecrit ve işkenceye rağmen Önder Apo’nun felsefesi dünyanın dört bir yanına yayılmakta.
Bugüne kadar Önderliğimizin fikir ve felsefesiyle yürüyoruz
Son olarak ise Şeyma isimli genç kadın şunları belirtti;
Önderliğimiz 23 yıldır zindanda. Dört duvar arasında tek başına yaşıyor. işgalci faşist Türk devleti avukatlarının ve ailesinin görüş başvurularını yanıtsız bırakıyor. Önderliğimizin fikirlerini ve topraklarımızı yok etmek istiyorlar. Buna rağmen bizler Önder Apo’nun fikir ve felsefesiyle yürüyoruz. Kürt ve Arap Halkı olarak birlikte mücadele ediyoruz. Önderliğimiz bizim yüreğimizde yaşıyor. Gençler olarak bu vahşiliğe sessiz kalmamalıyız. 24 saat sokaklarda eylem halinde olmalı ve işgal edilen her şehrimizi özgürleştirmeliyiz.”
NC// Hozan Can