“Bize dağlardan başka seçenek bırakmadılar” sözleri ile hafızalara kazınan Kürdistan dağlarının Ronahî’si (Andrea Wolf), enternasiyonalist mücadelenin sembolü olurken, tüm insanların özgürlüğü için savaşarak sonsuzlaştı.
WAN – Kürdistan dağlarının Ronahî’si (Andrea Wolf), 15 Ocak 1965’te Almanya’nın Münih kentinde dünyaya gelir. 1970 -80’lerin karışık Almanya’sında ailesi ile birlikte zorlu dönemlerden geçen Andrea, açık sözlülüğü ve yardımseverliği ile her kesin sevgisini kazanır. Andrea, henüz 15 yaşındayken siyasetle tanışıp Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) gençlik kollarına üye olur. Genç yaşından itibaren annesi ve kardeşi ile birlikle yürüyüşlerdeki yerini alan Andrea, arkadaşları ile “Özgür zaman 81” adlı örgütü kurar. Ronahî ve arkadaşları gazete manşetlerine düşerken polislerin de hedefi haline gelip tutuklanır. Defalarca gözaltına alınıp tutuklanan Andrea, 1990’lı yılların başına kadar devrimci çalışmalarına devam eder.
‘Bedriye Taş’ın adını alır’
Dünya devrim hareketleri ile ilgilenen Andrea, Kürdistan özgürlük mücadelesi ile tanışır ve 1996 yılında Almanya’da hakkında alınan tutuklanma kararına karşın PKK’ye katılır. Andrea burada kendisine,1994 yılında Almanya’da Newroz kutlamalarının yasaklanmasını protesto etmek amacıyla bedenini ateşe veren Bedriye Taş’ın adı olan Ronahî’yi alır. Andrea artık Kürdistan dağlarının Ronahî’si olup aydınlığını her tarafa yaymayı amaç edinir. Kürdistan kadınının dağlardaki yaşam mücadelesine ve erkeklerle birlikte kol kola savaşmasına merak duyan Ronahî, dağlarda YAJK’ı yakından tanıma fırsatı bulur.
‘Artık bir Alman devrimci olarak bu topraklarda savaşacağım’
Ronahî, PKK’ye katılma nedenini bir konuşmasında şöyle açıklıyor: “İnsanlığın şuan içinde bulunduğu kirlilikte yaşamak istemiyorum. Gücüm yettiği sürece bu kirliliğe alet olmayacağım. Bu kirlilikten arınmak bana en büyük moraldir. Büyük çaba ve dikkatle bu yolda yürüyeceğim. Her ne kadar farklı bir kültürden buraya gelmiş olsam da burada hiç yabancılık yaşamadım. Burada üzerime aldığım sorumluluk benim değişim ve dönüşümüme neden olacak. Artık bir Alman devrimci olarak bu topraklarda savaşacağım. Buradan aldığım güç ile topraklarımı koruyacak ve tüm gücümü ortaya çıkaracağım. Başarılı olacağıma dair umudum da var.”
‘Bize dağlardan başka seçenek bırakmadılar’
Kürdistan dağlarında 1 Mayıs 1997 yılında günlüğüne “Savaş makinesini metropollerde susturmamız gerekiyordu fakat olmadı, bize dağlardan başka seçenek bırakmadılar” notunu düşen Ronahî, 23 Ekim 1998’de Van’ın Çatak ilçesi kırsalında çıkan çatışmada 23 arkadaşı ile birlikte sağ yakalanıp katledildi. Ronahî’nin katledilişi Almanya ve Türkiye arasında krize neden olurken, Türkiye olayla ilgili ellerinde hiç bir bilginin bulunmadığını öne sürdü. Uzun yıllar mezar yeri dahi bilinmeyen Ronahî’nin, 2011 yılında Çatak’ın Dökmelitaş Köyü kırsalında toplu mezarda olduğu öğrenildi.
‘Bütün insanların özgürlüğü için PKK’ye katıldım’
Ronahî’nin infaz edildiği bilgisini çatışmadan sağ kurtulan arkadaşları ve köylüler de teyit ederken, çatışma gününü arkadaşları şu sözlerle anlatıyor: “Teslim olmamız için Kürtçe çağrılar yapmaya başlamışlardı. O anda Alman Ronahî arkadaş da kadınların arasında dışarı çıktı. Ronahî dışarı çıkar çıkmaz, askerlere, ‘Ben bir sosyalistim. Bütün insanların özgürlüğü için PKK’ye katıldım’ dedi. Korucular Ronahî arkadaşın çantasındaki eşyalardan bahsediyordu. Sesleri geliyordu. Ronahî arkadaşın sesinden yaklaşık yarım saat sonra bir tarama sesi geldi. Ertesi gün saat 12.00’ye kadar beklemeye devam ettik. Öğleden sonra düşman birlikleri araziden çekildi. Biz o gece dışarı çıktık. Düşman arkadaşlarımızın cenazelerinin çoğunu bir araya toplamıştı. Bazıları da ayrı duruyordu. Kamuran arkadaşın cenazesini yakmışlardı. Agirî arkadaşın kafasını kesmişlerdi. Yaklaşık 10 metre uzaklıktaki Ronahî arkadaşın cesedi çıplaktı ve göğüslerini kesmişlerdi. Kafasına ve cinsel organına mermi sıkmışlardı.”
‘Enternasyonalist mücadelenin simgesi Ronahî’
Enternasyonalist mücadelenin simgesi olan Ronahî ve arkadaşlarının ölümü için 2011 yılında dünyanın farklı ülkelerinden İnsan Hakları Savunucuları “Uluslararası Bağımsız İnceleme Komisyonu” kurdu. Komisyonun inceleme girişimleri engellenirken, halk tarafından 15 Eylül 2013’te Ronahî ve arkadaşları için “Ronahî Şehitliği” anıtı açıldı. “Ronahî Şehitliği” için yıkım kararı verilirken kadınlar günlerce nöbet eylemi tuttu. Ancak “Ronahî Şehitliği” 27 Kasım 2015 yılında TSK’nın havadan bombardıman yapması sonucu yıkıldı.
Annesi Lila Wolf, ölmeden önce yazdığı mektupta “Senin iraden dünyanın iradesidir” notunu düşüyor.
Şair Ozan Telli ise enternasyonalist mücadelesinini dizelerinde şöyle dile getiriyor:
Ronahi
ilkyaz kadar ihtilalciydin sen
açtın çiçeklerini badem ağacı gibi erken
almanya nere
kürdistan nere
demedin
düştün yollara yollara
aştın dağları dağları
katıldın kavgamıza
gömüldün sevgimize
ant içtin el basıp
haritasına ülkemizin
otağındır şimdi senin
duman duvaklı dağların bağrı
doruklardan düze doğru
bir çığ gibi kopuyorsun
öpüyorsun menevişli namluyu
boranlara karşı duruyorsun
rüzgarın kanatlarını kırıyorsun
geçiyorsun acı poyrazlardan
gün doğmadan sen doğuyorsun
şiir süzüyorsun aşktan ve ışıktan
şafak söktürüyorsun geceye
andrea wolf’ken adın
ronahi oluyor böylece