COLEMÊRG – Rûbarok’ta asker şiddetine maruz kalan gençler, şiddetin keyfi bir uygulama haline geldiğine işaret ederek, “Köylüler bize yetişmeseydi askerler orada bizi öldürecekti” dedi.
Colemêrg’in Rûbarok (Derecik) ilçesinde bulunan Navberojan bölgesinde 25 Temmuz’da büyükbaş hayvanlarını otlatan Serhat, Selahattin, Mahmut Serkan Taş ve Ercan Özmen, askerler tarafından darp edildi. Darp edilen 4 genç, köylülerin yetişmesiyle linç edilmekten kurtuldu. Ardından gözaltına alınan 4 genç, “Pasaport kanuna muhalefet” gerekçesiyle savcılığa çıkarıldı. İfadeleri alınan gençler, çıkarıldıkları Şemdinli Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
ELLERİ BAĞLANDI
Bölgede hayvanlarını otlatan ve asker şiddetine uğrayan gençler, yaşadıklarını anlattı. Darp edilen genç çobanlardan Serhat Taş (18), olay günü 3 arkadaşı ve akrabasıyla birlikte büyükbaş hayvanlarını her gün otlattıkları alandan sulama alanına götürüp geri döndüklerini belirterek, döndükleri esnada köyde bulunan askerler tarafından durdurulduklarını söyledi. Askerlerin o an kendilerine saldırdığını ifade eden Taş, “Askerler ellerimizi bağlayıp sırtımıza çıkıp, dakikalarca bizi tekmelediler. Ne kadar eziyet varsa yaptılar. Biz 4 kişiydik, onlar 20 kişi, hepsi birden vuruyordu, ne yapacağımızı bilemedik. Hiçbir şey yapamadığımız için sadece bağırıyorduk. Köye yakın olduğumuz için köylüler bağırışlarımızı hemen duydular ve tüm köylüler darp edildiğimiz alana geldiler” dedi.
‘BİZİ ÖLDÜRECEKLERİNİ SANDIK’
Bölgede sürekli darp ve işkence olaylarının yaşandığını aktaran Taş, “Köylüler darp edildiğimiz alana gelince, askerler bizi darp etmeyi bıraktı. Ellerimiz bağlı bir şekilde öldürülme korkusuyla askerlerin elinden can havliyle köye doğru teker teker kaçtık. Askerler tarafından köyde neredeyse herkes işkence görüyor ve seslerini çıkarmıyorlar. Umutsuzlar, çünkü devlettir, askerdir. Biz ne desek ve ne yapsak boşunadır mantığıyla kimse askerler hakkında şikayetçi olmuyor. Bu yüzden askerler de işkence yapmaya alıştı. O kadar dövüldük ki bizi öldüreceklerini sandık. Biz köye doğru kaçışırken, ayaklarımızın altına ve etrafa rastgele ateş açtılar. O sırada merminin sırtımı sıyırdığını düşünüyorum. Darp raporu aldığımda ben ısrarla mermi değdiğini söylememe rağmen askerler düştüğümü, sırtımı taşa çarptığımı söyledi. Halbuki ben hiç düşmedim. Beni şikâyetimden ve bu ifadelerden vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Zar zor ellerinden kurtulduk. Eğer köylüler olmasaydı, kesin bizi orada öldüreceklerdi” diye anlattı.
‘YASAK OLMAYAN TEK YER KÖY İÇİ’
Askerlerin “Sınıra gittiğiniz için size müdahale edildi” dediğini aktaran Taş, “Sınıra gittiniz diyorlar ama her yer yasaklı, nasıl sınır hattına gideceğiz? Yasak olmayan tek yer köyün içi. Köyün yaylalarına gittiğimizde, askerler direk saldırıyorlar. Bu uygulamalar yüzünden köyümüze hapis olmuş durumdayız. Bizi darp eden ve bu tür olaylara sebebiyet veren tüm askerlerin cezalandırılmasını istiyoruz. Artık köyümüzde rahat bir yaşam sürdürmek istiyoruz. Yıllardır askerler yüzünden yaşadığımız bu kötü muamelenin tek adı işkencedir ve bir daha bu tür şeylerin yaşanmasını istemiyoruz. Biz artık köyümüzde özgür bir şekilde yaşamak istiyoruz” diye belirtti.
‘KİMSENİN BURADAN HABERİ YOK!’
Askerlerce darp edilen 16 yaşındaki S. Taş, askerlerin köy halkına sürekli eziyet çektirdiğini söyledi. Taş, bu uygulamaların keyfi bir hale geldiğini dile getirerek, “Askerler keyfi bir şekilde sürekli hayvanlarını otlatmaya giden insanları dövüyorlar. Kimse sesini çıkarmıyor. Kimsenin burada yaşananlardan haberi de yok. Son 2-3 yıldır bu tür keyfi uygulamalar aralıklarla sürüyor. Bize işkence yapan askerlere ceza verilsin. Tüm hukukçuların ve herkesin bu konuda hassas olmasını, olay üstünde durmasını, sesimizi duymalarını istiyoruz” diye seslendi.
‘ÖLMEMİZ İÇİN ATEŞ EDİYORLARDI’
Olaydan iki gün önce askerlerin başka yurttaşları da darp ettiğini aktaran 18 yaşındaki Ercan Özmen, “Askerler adeta ölmemiz için ateş ediyordu. Bize bir şey söylemeden dakikalarca dövdüler ve ne olduğunu biz de anlamadık. Koyunları otlattığımız yerde yasaklı bölge olduğuna dair herhangi bir tabela bulunmuyor. Sürekli aynı yere gidiyoruz, hiç bir sorun çıkmıyordu. Ama son zamanlarda askerlerin bu şiddeti giderek artmaya başladı” dedi.
Kendilerini darp eden askerlerin elinden kaçmayı başardıklarını, daha sonra ifade için arandığı Derecik ilçe Jandarma Komutanlığı’na gittiğini kaydeden Özmen, karakolda askerlerin kendilerini nezarete götürmeden önce uzun bir süre bilmedikleri bir yerde beklettiklerini söyledi. Bekletildikleri esnada askerlerin kendilerine “Neden askerlere hakaret ediyorsunuz” iddiasında bulunduğunu aktaran Özmen, “Yaralarımızı görmelerine rağmen bize bu tür soruları soruyorlardı” şeklinde konuştu.
‘ASKERLERDEN ŞİKAYETÇİYİZ’
Kendilerini darp eden askerlerin cezalandırılmasını isteyen Özmen, “Bizi darp eden askerlerden sonuna kadar şikayetçiyiz. Eğer o askerler cezalandırılmazsa, yine aynı şeyler yaşanacak. Hatta yeri gelir bizi öldürebilirler. Kimse ölmeden bu konun üzerinde dursunlar. Ölümlerin ve bu tür olayların artık yaşanmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.