HABER MERKEZİ- Ş. Bawer’in kardeşinden Ş. Bawer Agır’ı tanımak
Öncelikle Şehid Bawer’in ailesi olarak bugün de orada özgürlük mücadelesinin içerisinde yer alan tüm yoldaşlarımızı en içten saygı ve sevgilerimizle selamlıyoruz.
Şehidlerin arkalarında bıraktığı anıları ve onları anlatmak gerçekten kolay olmuyor. Hele Şehid Bawer Agir gibi hakikat yolculuğunda Kürdistan’ın kalbinde yer almayı başarmış bir direnişçiyi anlatmak oldukça güç. Ancak tarih, onların ardından bizlere bu sorumluluğu veriyorsa bizler de bu görevi yerine getirmeli ve onların onurlu mücadelesinin sesi olmalıyız.
Bazı insanlar gerçekten özeldir. Yani dünyaya gelişleri, çocuklukları, gençlikleri ve arkalarında bıraktıkları ile özeldir. Şehid Bawer de bu özel insanlardan biriydi.
O gerek çocukluğunda oyun oynarken, gerekse yaşamı boyunca insan ilişkilerinde daima samimi, güler yüzlü ve insancıldı.
Onun bu insancıl yönü öyle belirgindi ki bir sorunun olduğu zaman seninle saatlerce ilgilenir, seni dinler ve sorununa çözüm bulmak için oldukça çaba harcardı.
Şehid Bawer “Bazen insan susar, yaptıkları onu anlatır.” derdi. O, insanların kendilerini geliştirmesi ve kendilerini geliştirdikleri kadar da pratiklerinin olması gerektiğini daha partiye katılım yapmadan önce de bize hep söylerdi. Gerçekten de o, sözlerinde olduğu kadar pratiğinde de kendini ortaya koyarak bizlere önemli bir mücadele örneği oldu.
Bir diğer temel özelliği de kararlı oluşuydu. Hiçbir soruna bu zorlayıcıdır, beni aşar tarzında bir yaklaşımı yoktu. O eğer bir sorunu çözmesi gerekiyorsa, mutlaka onu çözüme kavuştururdu. Bu onun kişiliğinde daha erken yaşlarından beri yaşamını mücadeleci ve direnişçi bir yaklaşımla sürdüreceğini gösteriyordu.
Her Kürt ailesi gibi biz de birçok zorluğun içinde büyüdük. Ancak yurtsever bir anne ve babaya sahip olmamız en büyük şansımızdı ve biz de her zaman onlarla gurur duyduk. Şehid Bawer de bu ailenin bir parçasıydı. İlköğrenimini köyde tamamladıktan sonra lise eğitimi için ilçeye gitti. İşte o süreçte partiyi daha yakından tanımaya başladı. Ve zamanla parti içinde aktif olarak çalışmalara katılmaya başladı. Her partilinin yapması gerektiği gibi çalışmalarını gizlilik içinde yürütürdü. Öyle ki biz yürütmüş olduğu çalışmaların büyük bölümünü ancak o, mücadeleye katıldıktan sonra öğrenebildik.
Liseden mezun olduktan sonra üniversite okumak için Ankara’ya gitti. Orada da çalışmalarını sürdürdü. Ve 2011’de Ankara’da çalışmalarını sürdürürken tutuklanarak cezaevine girdi. Bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu. Eve geri geldiğinde bize artık parti çalışmalarını daha ileriye taşıyacağını söyledi. Ve şehir içerisinde çalışmalarına başladı. Bir süre sonra Şehid Agir Adar abim ile birlikte mücadeleye katılma kararı aldılar. İkisi birlikte gittiler ve biz Şehid Agir Adar abim gibi Şehid Bawer’i de partiye katıldıktan sonra bir daha hiç göremedik. Hiçbir şekilde kendisinden haber alamadık. Ta ki onun şehadet haberini alacağımız güne dek… 13 Ekim 2019’da Girê Sipî’de şehid olduğunu biz ancak üç ay sonra öğrenebildik.
Şehid Bawer bu halkın onurlu bir evladı olarak bedenini, ruhunu, düşüncelerini özgür bir yaşam uğruna feda etti. Çünkü biliyordu ki yaşam ancak özgürce yaşanırsa anlamlı olurdu. Bu nedenle Şehid Bawer “Ey yaşam, ya seni özgür yaşayacağım ya da hiç yaşanmamış sayacağım.” diyen Önderliğin yolundan giderek sistemin tüm kirliliklerine ve çirkinliklerine karşı özgür bir yaşamı seçti. Biz bu bilinçteyiz ve onun mücadelesini anlatmak için kelimelerin kifayetsiz kaldığını biliyoruz. Onun bizlere bıraktığı bayrağın dimdik ayakta durduğunu bilmek bizler için bir umut nişanesidir. Biz Şehid Bawer’i daima güler yüzü ve gülüşünde saklı direnişi ile hatırlıyoruz. Ve eminim ki o elini sıktığı her arkadaşta da gülüşünü ve direnişinin ruhunu bırakmıştır.
Kaynak: Komalên Ciwan Sitesi