HABER MERKEZİ- Hüseyin Gedik’in Sanallaşma ve Dijital Gerçeklik Kitabından
Sanallaşma ve Kadın 3. Bölüm
“Kuşkusuz üzerinde durulması gereken başka bir konu ise, sanal ortamlarda kadınların yaşadığı mağduriyetlerdir. Farklı kategorideki kadıların sanal platformları kullanma biçimleri de farklıdır. Bireysel kullanım hesaplar üzerinden kadına yapılan saldırılar gittikçe artmaktadır. Sanal ortamlar kadınlar için ciddi bir suç mahalli haline gelmiştir. Kadınların kimlik bilgilerine rahatlıkla ulaşılmakta ve kötü amaçlar için kullanılmaktadır. Dijital teknolojiler kadınlar için şantaj aracına dönüşmüştür. Kadına her türlü sözlü tacizin yanı sıra, fiziki taciz de yapılmaktadır. Dikkat çekmeye çalıştığımız konu, kadına yönelik sanal şiddet, tehdit, şantaj, hatta taciz ve tecavüze maruz kalmalarıdır. Sanal platformlarda yaygınlaşan pornografi siteleri toplumun geneli için ciddi bir ahlaki bozulmayı teşvik etmekte, kadına yönelik şiddeti artıran veriler sunmaktadır. Siber şiddet, kadının çevrim dışı gördüğü şiddetin bir benzeridir. ‘Siber şiddet, sanal şiddet, dijital şiddet, çevrimiçi şiddet’ olarak tarif edilen suç kategorileri, kadının gerçek dünyada yaşadığı şiddetten kaynağını almaktadır. Bunun tersi de söz konusudur. Yani, sanal medyadan öğrenilen uygulamalardan gerçek yaşama sirayet eden şiddet yöntemlerine de sıkça rastlanmaktadır.
Özelikle de Ortadoğu gibi gelenekçi toplumların namus adı altında yaptıkları kadın katliamları biliniyor. Sanal medya ile bu türden cinayetler daha da artmıştır. Kadınların ses kayıtları, görüntü çekimleri şantaj aracı olarak kullanılması ya da paylaşılması, kadın intiharlarını, katliamlarını ve şiddetti daha da arttırmıştır. Kişiye özel olan olaylar, özel yaşama dair bilgiler anında milyonlara hatta daha fazla insana ulaşıyor. İnternet kullanan kadınların cinsiyetine, güvenliğine doğrudan saldırı, tehdit ve yorumlar yapılmaktadır. Fiziksel, cinsel, psikolojik hatta ekonomik şiddet gibi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet biçimlerine uğradıkları gibi, sözlü ve fiziki saldırılarla da karşı karşıya gelmektedirler. Buna aile içi şiddet de dahildir. Sanal medya üzerinden kurulan ilişkiler, özel gruplara katılmalar, sohbet odaları, arkadaş kurma siteleri ve daha birçok sanal ilişki platformu, kadınların aleyhinde daha fazla kullanılmaktadır. Evli çiftlerin boşanmalarına, aile içi şiddete, kadın katliamına yol açmaktadır.
Sanal ortamlarda ilişkilenen bireyler, özelikle de Kadın Erkek ilişkileri sorgulanması gerekmektedir. Sanal iletişim platformlarında kurulan cinsler arası ilişkiler genelde sağlıksız ve kısa ömürlü olmaktadır. Arkadaşlık edinmek üzerine kurulan siteler bunun sayısız örnekleriyle doludur. Dijital flört yapma adına kurulan siteler cinsler arası yakınlaşmayı sağladığı kadarıyla sanal ilişkilerde oldukça da geliştirilen bir ilişki biçimi olmaktadır. Aşk gibi yüce duygular bile dijitalleşerek anlamsız hale gelmektedir. Sanal ortamın dijital flörtün bir nevi aşk ilişkisi olarak yaygınlaştırılması, insanları daha fazla sanal ortama bağlamakta ve sanal ilişki arayışlarına yönlendirmektedir.
Online ortamlarda dama, santranca oyunları bile kumara dönüşmüştür. Dünyanın herhangi bir yerinden insanlar kumar oyunlarına dahil olmaktadırlar. İnternet üzerinden oynanan bahis, kumar, çeşitli eğlence oyunları, şiddet ve cinsellik içeren görseller, çocuk ve gençler üzerinde çok ciddi olumsuz etkiler bırakmaktadır. İnternet kullanımının genel anlamda toplumsal amaç ve işlev itibarıyla çok bilinçli kullanılmadığını söylemek mümkündür. Tüketim maddelerin reklamlarında kahir ekseriyetiyle kadınların obje olarak kullanılması tesadüf olmasa gerek. Kadın bedeni teşhir edilerek, tüketim toplumu yaratmayı teşvik etmektedir. Bu yöntem aynı zamanda kadını düşürmeye de dönüktür. Kadın bedeni metalaştırılarak tüketim malzemesi haline getirildiğini belirtmek gerekir. Dijital ortamda kadınların ön plana çıkarılması genellikle mal pazarlamaya, reklam ve tanıtım aracına dönüştürülmesi, kadın bedeninin pazarlanması anlamına gelmektedir. Cinsellik içeren sitelerin çokluğu ve rağbet görmesi kültürel yozlaşmanın vardığı noktayı göstermektedir. Kadın aracılığıyla toplumun çürümesine yol açan bu sitelerin varlığı ciddi bir tehlike saçmaktadır.
İnternet sitelerinde kadınlara dönük büyük bir tüketim pazarı yaratılmıştır. Kadınlara hitap eden kulanım malları internet sitelerinde çeşit çeşit sergilenmektedir. Gösteriş yönü çok ön plana çıkarılan mallara ve markalara en çok rağbet eden kesim, yine kadınlar olmaktadır. İnternetin pazarında reklam objesi olarak en çok kadınların kullanılması tesadüf değildir. Kadın bedeni üzerinden gelir elde etme yöntemleri de çeşitlenmiştir. Bir yandan kadını tüketici konuma getiren içerikteki ürünlerin bolluğu, beğeni ölçülerine hitap eden nesnelerin çokluğu, diğer yandan tüketin aracı haline getirilerek kadın üzerinden gelir elde edilmektedir. Kadını hem tüketen ve hem de tükettiren konumda tutmaktadır. Kadınların ilgi alanları, zevkleri, sanal ortamlarda tasarlanmakta ve özendirilerek sunulmaktadır.
Sanal ortam cins sömürüsüne çok açık bir alandır. Sanallaşmanın olumsuz etkilerini yaşamın her alanında görmek, tanık olmak, hissetmek mümkündür. Kapitalist sistemin dijitalleşmesine ve sanallaşmasına karşı bütün toplumsal kesimlerin bilinçli katılımı gerektiren, küresel çaplı hareketlerin örgütlenmesine ihtiyaç vardır. Kapitalizme karşı bütün cephelerden örgütlü mücadeleyi yükseltmek gerekir. Küresel çaptaki kadın hareketleri, sanallaşmaya karşı kadın özgürlük mücadelesinin en önemli cephesi olmaya adaydır.
Sanallaşmanın olumsuzluklarını göz önünde bulundurarak mücadele etmek, kadınlar açısından son derece önemlidir. Sanal medya ve iletişim platformlarını mücadele aracına dönüştürmek, örgütlenmenin zemini yapmak mümkündür. Kadın özgürlük ideolojisinin en etkili kulanım araçları haline getirmeleri içten bile değildir. Kadınların her türlü sanal şiddete karşı savunma eksenli organize olmaları, örgütlü hareket eden kullanıcılar haline gelmeleri, özgürlük ideolojisini yayan içerikler üretmeleri, bu alandaki kadın soykırımını önlemek açısından büyük önem taşımaktadır. İnternet ve kadın konusu çok daha derin ve kapsamlı bir konudur. Artı ve eksileriyle birlikte özgün ve özel ele almayı gerektirir.
Sistem karşıtı hareketlerin dijital alanı kullanma biçimleri bu anlamda oldukça önemlidir. Alternatif düşüncelerin, örgütlü yapıların, toplumsallığı önceleyenlerin, politik yaklaşım sergileyenlerin, bu mecraları ve iletişim platformlarını örgütlenmenin aracı haline getirmeleri önemlidir. Hatta, sistem karşıtı ideolojik düşünceleri yaymanın zemini haline getirmek, toplumun her kesimine ulaşmak, örgütlemek ve eylemsel faaliyetler geliştirmek için sanal medya daha etkin kullanılmalıdır.
Örgütler ve kurumlar arası iş birliği ve devrimci dayanışma sanal alanlarda da gereklidir. İnternet üzerinden başlatılan kampanyalara katılması, destek sunulması, beğenilmesi ve paylaşılması ne kadar fazla olursa, o kadar fazla kitleye ulaşılmış oluyor. Kapitalizme karşı ortak mücadele anlayışıyla değişik sanal platformlarda eşgüdümlü eylemler geliştirmek önemlidir.”
Son…