BEHDÎNAN – Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Sara Hogir Riha başta Bakûrê Kurdistan gençliği olmak üzere tüm gençlere çağrıda bulundu. Kürdistanın bütün bölgelerindeki gençlere seslenen Sara Hogir Riha, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’nın üzerindeki tecrite dikkat çekerek gençliğin buna karşı dağlara akması gerektiğini belirtti.
Düşmana en büyük darbelerin gençlik eylemleri ile vurulduğunu belirten Sara Hogir Riha, düşmanın bundan dolayı özellikle gençliğe yöneldiğini ve her türlü düşürme politikalarını devreye koyduğuna dikkat çekti. Sara Hogir buna karşı yurtseverlik bilincinin daha da güçlenmesi gerektiğini belirterek mutlaka başaracaklarının sözünü verdi.
Komalên Ciwan Koordinasyon üyesi Sara Hogir Riha’nın açıklamasının tamamı şöyle:
Çağrımız tüm Kuzey Kürdistan gençlerine; Amed, Riha, Mêrdîn, Elih, Serhed, Colemerg, Gever gençleri ve Türkiye Metropolü’nde yaşayan tüm gençlere. Düşmanın saldırı ve baskısı altında olan gençliğe sesleniyoruz. Düşman saldırılarının çok olduğu doğrudur. Düşman bütün imkanlarıyla halkımıza, Kürdistan gençliğine, Kürdistan dağlarına, Kürt halkının savunucuları olan Kürdistan gerillalarına, Kürt ve Kürdistan gerçekliğini ortaya çıkaran ve özgürlüğün mimarı olan Rêber Apo’ya saldırıyor. İnsanlık dışı bir tecrit ile saldırılarını artırıyor. Bu saldırılar hep var olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu saldırılara karşı gençliğin direnişi, mücadelesi, katılımı ve gerillalaşması her zaman en üst düzeydeydi. Düşmana karşı mücadele ettiler ve özellikle Kuzey Kürdistan’daki gençliğin şahsında tüm Kurdistan gençliği düşmana asla boyun eğmedi. Bugün de aynı şekilde her an büyük bir mücadele içinde. Her an halkı, toprakları, Kürdistan için, kimliği, tarihi, gerillaları, şehitleri için ve Önder Apo için mücadele içindedir. Kuşkusuz biz de bu temelde büyük bir mücadele yürütüyoruz.
Düşman derin ve kirli saldırılarla yurtsever ailelerimize yöneliyor ve yurtseverlik kültürünü yok etmek istiyor. Kürt gençliğine saldırarak onları onurundan, vatanından, toprağından, Kürdistan’dan ve Kürtlüğünden mahrum bırakmak istiyor. Bu şekliyle saldırılarını arttırıyor. Ailelerimizin üzerinde çok fazla baskı var. Ailelerimize yönelik saldırı ve katliamları ile Kürdistan’da büyüyen ve her yere yayılan yurtseverlik kültürünü öldürerek zayıflatmak ve yok etmek istiyor. Tabii gençlere yönelik yapılan saldırılar da aynı düzeydedir ve en önemlisi ajanlaştırma yöntemi ile saldırıyor. Kürt ve Kürdistan için savaşan, dünyaya büyük bir umut, insanlık için büyük bir umut, Kürdistan için büyük bir koruyucu olan gerillaya karşı, halka, ülkeye ve harekete karşı ajanlaştırmak istiyor. Düşman, gençleri ajanlaştırarak bunu zayıflatmak istiyor. Kürt gençliğini ajanlaştırarak hareketin üzerine gönderiyor. Kürt gençliğini kendi kendisine ihanetçi yapıyor. Yine uyuşturucu ve fuhuş gibi yöntemlerle gençliği gençlik gerçeğinden ve mücadelesinden uzak tutmak istiyorlar. Ancak buna karşı büyük bir mücadele var, büyük bir direniş var. Kürdistan gençliği sağlam ve en üst düzeyde bir duruş sahibidir.
Kuzey Kürdistan’da ve Türkiye Metropollerinde gençlik belli düzeyde bir güç ortaya çıkardı. Gençlik eylemlerinin düşmanı korkuttuğunu ve alanını daralttığını görüyoruz. Ama bunlar yeterli değil. Gençlerin rolleri gereği daha fazla öne çıkmaları gerekiyor. Bugün, büyük bir devrim ve devrimci mirasımız var, büyük yurtseverlik mirasımız var, büyük mirasımız olan Kürt ve Kürdistan özgürlüğü var. Kemal Pîr, Sara, Mazlum Doğan yoldaşlardan ve Mehmet Tunç yoldaştan yurtseverlik örneği ile direnerek oluşturulan devrimci miras bugüne kadar gelmiştir. Böyle büyük bir mirasımız var. Elbette bu mirasa sahip çıkmak zorundayız. Kürdistan gençliği bu mirası devralıp, sahip çıkmalıdır. Bugün “Bazên Zagrosê” hamlesi ile Avaşin, Metina, Zap’taki gerillalar direnişleri ile bu mirasa sahip çıkıyor. Fedailik ruhu ile düşmana karşı verdiği mücadeleyle, direnişçi duruşu ile bu mirasa sahip çıkıyor. Biz de Kürdistan gençleri, özellikle de Kuzey Kürdistan gençleri olarak bu mirasa sahip çıkmalıyız. Çünkü, bu miras bugüne kadar bedellerle bu seviyeye getirildi. Bu miras, Kürdistan gençliğinin bu düzeyde büyük bir güç olarak ortaya çıkmasına ve gençliğin tam potansiyeline ulaşmasına olanak sağladı. Bu miras, Kürtlerin ve Kürdistan’ın mirası, özgürlük mücadelesini ve düşmana karşı büyük bir güç sahibi olmayı sağladı. Bundan dolayı düşman çok korkuyor. Dolayısıyla Kürdistan gençliğine ve halkına büyük ve çok farklı bir faşizm uyguluyor.
Bugün Kurdistan’da büyük bir sömürü düzeni yürütülüyor. Ancak, bugüne kadar direnişçi Kürt ve Kürdistan gençliği faşist ve sömürgeci düşmana karşı hiçbir zaman boyun eğmedi ve halkını, vatanını, topraklarını, tarihini, şehitlerini koruyan bir kalkan olma durumu ortaya çıkaracak büyük bir direniş gösterdi. Bildiğimiz gibi, Amed zindanında büyük bir miras, büyük bir onur direnişi ortaya çıktı. Amed Cezaevin Kürt ve Kürdistan ortaya çıktı. PKK’nin büyümesi, yayılması gerçekleşti. Şehit Kemal Pir şahsında, Ali Çiçek şahsında insanlığın gücü, özgürlüğun gücü ortaya çıktı. Düşman, Kuzey Kürdistan ve Türkiye hapishanelerinde ortaya çıkan bu gücü, onuru ve direnişi kırmak istiyor. Bu yüzden Cezaevlerine bu kadar çok saldırı yapılıyor. Pişmanlık yasasını dayatarak mücadeleden vazgeçirmek için baskı yapılıyor. Elbette buna karşı da Amed zindanındaki direnişe benzer büyük bir direniş var. Bu direniş, düşmanı tarumar ediyor. Hapishanelerdeki yoldaşların direnişi, halkımızın direnişi, “Gençlik Rêber APO’nun fedaisidir” diyen gençliğin direnişi düşmanı korkutuyor ve faşizmi çıldırtıyor. Biz de diyoruz ki, eğer Önder Apo’nun fedaileriysek, görevimize, rolümüze ve misyonumuza sahip çıkmalıyız. Coşku ve heyecanımızla büyük bir mücadele yürütüp; yönümüzü Kürdistan Özgürlük dağlarına vermeli ve faşizme karşı Kürdistan Özgürlük Hareketi içinde, PKK içinde, Kürt halkının özgürlüğü için savaşan gerillalara katılmalıyız. Bu slogana layık olmalıyız. Eğer bizler “Biz Önder APO’nun fedaileriyiz” diyorsak fedailiğimizi mücadelemizle göstermeliyiz. Bir duvar gibi düşmanın karşısında durmalıyız. Düşman karşısında, halkınızın savunucusu gibi, Kürdistan topraklarının savunucusu gibi, Kürdistan halkının onurunun savunucusu gibi olmalıyız. Çünkü, Kürt ve Kürdistan’ı korumakla yükümlüyüz. Kürtleri ve Kürdistan’ın tarihini korumak bizim görevimizdir. Kimliğimizi, dilimizi ve onurumuzu korumak görevimizdir. Bu göreve sahip çıkmalıyız. Bu bizim görevimiz ve biz gençler olarak görevimize sahip çıkacak ve ayağa kalkacağız.
Bu nedenle tüm Kürdistan gençliğine sesleniyoruz. Kürdistani duygularla halkına, toprağına sahip çıkıp büyük bir direniş ile faşizme karşı duran gençliğe sesleniyoruz. Yine, onurlu, mücadeleci, devrimci gençlere, gelip bu mirası sahiplenmesi için çağrıda bulunuyoruz. Gelin, bu mirasa lâyık olalım, Kürdistan Özgürlük Gerillaları içinde yer alıp daha büyük mücadele ile faşizmi yenelim. Önder APO’nun özgürlüğünü sağlayalım, Özgür Kürdistan’ı kuralım ve halkımızı düşmanın baskısından, zulmünden ve sömürüsünden kurtaralım. Bu temelde; Zaman Önder APO’nun özgürlüğünün, zaman Kürtlerin ve Kürdistan’ın özgürlüğünün, zaman insanlığın özgürlüğünün zamanıdır. Zaman gerillalaşma zamanıdır. Kuzey Kürdistan’ın tüm genç kadınlarına ve gençlerine diyoruz ki: Werin Cenga Azadiyê. Önder APO’nun fedaileri olarak Kürdistan Özgürlük mücadelesini başarıya ulaştıralım.