HABER MERKEZİ
OPERASYON DEVRESİNDEKİ YOLDAŞLARA
Her türlü zorluk ve zorlanmalara rağmen yoldaş sıcaklığından ödün vermeyen o devreyi çok arıyorum. O devreden şu ana kadar 4 şehidimiz var, 4 kahramanımız. Laşer, Şoreşger, Roni, Berxwedan…
Onlar ve şahadete ulaşan bir çok yoldaşımızı özlemle anıyorum. Ayağım taşa her takıldığında, sudan her geçtimde benim korktuğumu hissedip kendilerini köprü yapan beni sırtına alıp sudan geçiren yoldaşlar. Onlar Kürdistan’ın cesur çocuklarıydılar. Devrim ve özgürlük yolunda canlarını feda ettiler.
O yoldaşlar her andığımda aklıma her düştüklerinde Nuri Dersimi’nin ‘İntikam’ şiiri geliyor aklıma. Bence her Kürt genci bu şiiri ezberlermeli ve özümseyerek bilince çıakrmalıdır. Ne diyordu şiirinin dizelerinde;
‘İNTİKAM!!
İntikam!…
Kürt namusuna sürülen lekeyi temizlemek için.
intikam!..
süngülenen yüzbinlerce Kürt yavrularının feryadını dindirmek için.
intikam!…
Girdaplara atılan,ateşlerde yakılan gelin ve kızlarımızın Kürdistan afakında uğuldayan eninlerini teskin için.
intikam!
Darağaçlarının altında ölümü kahramanca selamlayan, “yaşasın hür ve müstakil Kürdistan!” diye haykırarak şehadet tacını giyen binlerce vatan kurbanlarının gayelerini tehakkuk ettirmek için.
intikam!..
Kürdistan denilen harabezar anayurdun istihlasi için.
intikam!…
Kürt diyarında uluyan sırtlan ve çakallar ırkının mülevves vücutlarından Kürt vatanını tathir için.
intikam!..
“Medeniyet”denilen kahpenin peşine sığınarak bize uluyan köpekleri susturmak için.
intikam!…intikam!…intikam!…
Şehitlerimizin kanlı cesetleri üzerinde kanla, gözyaşlarıyla yazılı vasiyetname işte bu bir tek kelimedir!..’
Aslında bu şiir değil bir vasiyetnamedir… Bizler de bunu bu şekilde ele almalıyız. Yoldaşlarımızın, halkımızın, süngü uçlarında dona kalan gülüşlerimizin intikamını alamadan rahat uyumamalıyız. Keşke o bir aylık süre hiç bitmeseydi. Gördüğümüz eğitim bizler için çok büyük bir avantajdı. İnsanı titreten ayaz gecelerde sobamız yoktu ama yürekten konuşan, paylaşan sesimizin sıcaklığı bir sobadan daha çok ısıtıyordu bizi.
Avesta arkadaşla kuryelik yaptığımız zamanlarda çok güzeldi. Beraber Şehit Ferhat’tan Şehit Serxwebun’a kuryelik yapıp gün ışıyana kadar noktaya ulaşamadığımız zamanlarda yaşadığımız maceraları özlüyorum. Hala da o kuryelik sürecinde yaşadığımız kaybolma anılarını hatırlayıp, gülüyorum. O zaman yeni olduğum için birçok arkadaş bana yardımcı oluyor, gelişmem için çaba harcıyordu. Tabii bu durumda benim kendime olan güvenimi artıyordu. Onlardan çok şey öğrendim diyebilirim. Bugün eğer kadın savaşçı olarak bu özgüven sahipsem bu o arkadaşların sayesindedir. Birde o dönemde birlikte olduğumuz çok güzel arkadaşlar vardı.
Dokuz güzel kadın, dokuz renk ve ses. Sekvan, Xece, Dilşad, Besê, Evrim, Jinda, Zarin, Zeynep ve ben. Sekvan arkadaşın gece rüyasında konuşmaları, Xece arkadaşın o bitmez tükenmez kahkaları, Dilşad’ın ateş yakmamak için köşe bucak kaçışı, Besê’nin uykusu, Evrim’in sakarlıkları, Jinda’nın yaşamdaki renkliliği. Gerçekten de çok ama çok güzel bir takımımız vardı. Şimdi anlıyorum ki gerilla da geçen her dönem başka bir anlamda güze ve bu güzellik her daim özleniyor.
İşte gerilla yaşamı budur, yaşamı anlamlı kılan, özgürlüğü yakınlaştıran bu yoldaşlık ilişkileridir. Biliyorum bir gün bu dağların doruklarında tüm yoldaşlarla bir araya geleceğiz. Yılların özlemi ile kucaklaşacak, günü aydınlatmak için doğan güneşi selama duracağız. Ve özgürlüğe yakınlaştığımızı hissederek halaya duracağız, özgürlük halayına.
ÖNDERLİĞE
Seni düşlemek kırlarda
Papatyalar arasında yalın ayak koşmak
Toprakla bütünleşmektir
Seni anlamak, o topraklara anlam vermek, sevmek
Ülkeyle bütünleşmektir.
Seni yaşamak, toprağa, ülkeye ilk tohumu eken toplumsallığı yaratan Ana tanrıçayı bulmak
Ve ona ulaşmaktır.
Sen, düşümdeki anlam anlamın yaşam buluşusun.
Sarina Amed