BEHDİNAN – Bazen bir derweş, yürüyen ve gezen, bazen Cudi Mirada’nın yüksekliği, bazen de bir annenin yüreğinde ki ağıt olup, Seydiko seydevano söylüyor, geziyorum. Çünkü ben Kürdistan’ım.
Sesimin dalgaları Kela Memê’nin yüreğinden yükselir, kolayca Kato’nun uçurumlarına yetişir ve kendini Herekola Mîra’nın uçurumlarından bırakır. Çünkü ben Kürdistan’ım.
Zozanım, yağmurum, yaşam yeriyim. Süt veririm, yaşam veririm, yüküm ağırdır. Çünkü ben Kürdistan’ım.
Yarım kalmış aşkları ve bin yılların yaralarını iyileştirenim. Çok renkli çiçeklerle donatılmış çok renkli baharlarım var. Uçurumlardan ve yamaçlardan akıyor, kutsal topraklara yağıyor ve kendimi Hezil, Dicle, Fırat ve Botan ‘a bırakıyorum. Çünkü ben Kürdistan’ım.
Kendimi gürleştirenim. Ev sahibiyim, yol bilenim, sevgi yüklüyüm, sesi güzelim. Halkımı umutsuz bırakmaz yoldaşlarıma umut olurum. Çünkü ben Kürdistan’ım.
Kalkanım, nöbetçiyim, düşmanın korkusu ve kabusuyum. Ağır savaşın sahibiyim. Vuruyor, dağıtıyor, sömürgecileri çökertiyorum. Cesaret ve başarı yolunu gösteriyorum. Çünkü ben Kürdistan’ım.
Uzaktan ve derinden bir kere daha Seydiko Seydevano melodilerini halkıma ve yoldaşlarıma ulaştırıyorum. Çünkü ben Kürdistan’ım.
Ben Canfeda’yım, kutsal topraklar üzerinde halkımı ve yurdumun özgürlüğü için direnişin tohumunu ekiyor ve özgür Kürdistan bayrağını yükseltiyorum. Çünkü ben Kürdistan’ın Canfeda’sıyım…