HABER MERKEZİ- Şehit Bişeng Brûsk ve Şehit Sara Hogir Riha Anısına…..
Özgürlüğe Sevdalı İki Tanrıça
“Kürt sevdalılarıyla dillere destan topraklarından bahsediyoruz. Her adımında bir acı, her acısında bir özlem, her özleminde bir hasretin kol gezdiği topraklardan
söz ediyorum ve o topraklarda yoldaşlarının yüreklerine ekilirken intikam hırsı, acı çeken yüreklerin yaşadığı sızılardan söz ediyorum. Her biyolojik yaşam sonu yeni bir var oluşa neden oluyormuş ve her var oluş da dünyaya yeni zenginlikler katma temelinde gelişir ve büyür. PKK gerçekliği bir derya misalidir o deryada yüzme bilip bu deryayla bir olursan deryanın her bir dalgası seni özgürlüğe kavuşturur ve her türlü yaşam tehlikelerine karşı seni bağrına basar büyütür. Ama eğer bu deryaya karşı durursan, her dalgada güçlendiren gerçekliğini göremezsen yaşamı muamma haline getirir, bu muammada kaybolursun. Oysaki bu derya en duru, en berrak, en temiz ve en derin bir gerçekliği karşılamaktadır. PKK şahadet gerçekliği ise tam bu deryayı ifade etmektedir.Ne defter kaldırabilir ne de kalem hakkını verebilir yazmak için, Güneş’in ışınları ile büyüyen ve güzelleşen kadınları. Onlar ateş gibiydi ama yürekleri yumuşak, çelik kadar sertlerdi ve kelebek kanadı kadar güzeldi direnişleri, gülümseme kadar sevecenlerdi her şeyleriyle. Şahadetleri ise hayatın acımasızlığı kadar acıydı. Bir umuttu onların devrim patikalarındaki kavgası ama hiç bitmeyen ve hep çoğalacak bir umut, bedenleri özgürlüğe yelken açmıştı, kaptanları ise Başkan APO’ydu. Dilleri yasaklanmış,
kendi olmaktan uzaklaştırılmış bir toplumun çocuklarıydılar. Ardılları deryalarda kaybolmasın diye kavgaya baş koydular.
İşte Bişeng işte Sara hakikatin militanlığını yaparak hakikatin gerçek parçaları haline geldiler, Güneşi sevip güneşe vardılar her bir saniyelerini kavga ve mücadele arzusuyla doldurdular. Ardılları olan biz yoldaşlara ise layıkı olunacak anılar ve zafer bayrağını bıraktılar. Cîzîra Botan, Kürdistanın anayurdu ve faşizme meydan okuyan Berivana Cizre’nin direniş ve serhildan kenti. Daima köleliğe karşı özgürlük çığlıkları atıp teslimiyeti reddeden direnişi ölçü haline getiren kent. Bir kez daha asi ve güzel bir kadının mücadelesine tohumunu bırakacaktı.
Düşmanın engel olma çabalarına karşın hiçbir şekilde geri adım atmayarak üzerine düşen rolü oynamasını bildi
Bişeng yoldaşımız Kürdistan direniş değerlerine bağlı, Cizîra Botan’lı yurtsever bir ailenin içerisinde 1988 yılında İsviçre/Lozan’da dünyaya geldi. Aldığı değerlere anlam katarak yönünü Kürdistan’a vermesini bildi ve düşmanın soykırım-asimilasyon politikalarını kendi şahsında boşa çıkardı. Daha genç yaştan itibaren düşmanın soykırım politikalarının farkında olarak Kürdistanî yönünü korumayı başardı. Her zaman halkımızın özgürlük mücadelesi ve düşman gerçekliği esas gündemi oldu. Buna layık bir katılımın sahibi olabilmek için her zaman büyük bir arayış içinde oldu. Özellikle üniversite yıllarında Apocu Gençlik ve Genç Kadın Hareketi ile tanışınca Cizre’nin intikamını alma istemi daha gürleşti. PKK ve PAJK öncülüğünde yeni bir yaşamın var edilebileceğine olan inancı her gün daha da yükseldi. Eskişehir’de üniversite okuduğu yıllarda düşmana karşı dirilişin ancak ve ancak radikal bir mücadele ile olacağı bilinci ile gençlik ve genç kadın çalışmalarına katıldı. Kuzey Kürdistan gençliğine köylerden mahallelere ve şehirlere varana dek öncülük yapmayı esas aldı. Düşmanın engel olma çabalarına karşın hiçbir şekilde geri adım atmayarak üzerine düşen rolü oynamasını bildi. 2010 yılında profesyonel bir devrimci olarak katıldığı Komalên Ciwan ve Komalên Jinên Ciwan çalışmalarından şehit düştüğü güne kadar üstün bir katılımın ve başarının adı olmuştur. İlişki kurduğu her genç, kadın ve ailelerde mutlaka bir iz bırakmış ve onlara ahlaklı ve politik doğru yaşamın kapılarını aralamıştır. Bakurê Kurdistan gençliğini eğitip örgütleyerek düşman karşısında direniş saflarına
çekmede yine Kürt gençliğinin akın edercesine yönünü gerilla saflarına vermesinde etkili bir rolün sahibi olmasını bilmiştir. Yoldaşlığı, ahlakı, bağlılığı ve militan duruşu ile gittiği her yerde saygınlık uyandırmıştır. Önder APO’nun paradigmasında daha yetkince derinleşmek ve buna göre bir militan kişilik sahibi olmak için yönünü özgür Kurdistan dağlarına vermiştir. Dağlarda katıldığı özgür kadın ve gençlik akademilerinde PAJK ve PKK militan kimliğinde daha da derinleşerek
özverili bir duruşun sahibi olmuştur. Kendini askeri ve ideolojik anlamda daha fazla donatmıştır. Katıldığı Ş. Nuda Karker ve PKK Sakine Cansız Ocağı eğitim devreleri ile birlikte Önder APO’yla daha fazla bütünleşmiş, Kadın Özgürlük İdeolojisi’nde daha derin bir şekilde yoğunlaşarak özgür kadın duruşunda örnek teşkil eden bir katılımın sahibi olmuştur. Kürdistani ve doğal özellikleri ile çalışmalara öncülük ettiği her parçada gelişmenin, örgütlenmenin ve eylemselliğin adı olmuştur.
Bişeng yoldaşımız gençlerin ve genç kadınların nerede örgütlenme ihtiyacı varsa yönünü oraya vermiştir. Başurê Kürdistan gençlik ve genç kadın çalışmalarına Leyla Qasım’ların ruhu ile katılmış ve büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Burada göstermiş olduğu başarılı pratiğin ardından uzun yıllar Rojhilatê Kurdistan gençlik çalışmalarına öncülük etmiştir. Yüzlerce genci ve kadını eğitmiş, İran Rejimine karşı bilinçlendirmiş ve direnişe sevk etmiştir.Kadın devrimi olan Rojava devrimine daha önde katılabilmek ve gençleri, genç kadınları Önder APO’nun fikri ile eğitebilmek için yönünü Rojava devrimine vermiştir. Bişeng yoldaşımız, büyük bir
cesaret ve tutku ile düşmanın Rojava’yı imha etme saldırıları karşısında gençliği ve halkı uyandıran serhildan ruhu olmuştur. Gittiği alanlarda görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirdikten sonra tekrardan yönünü Medya Savunma Alanları’na vermiştir. Mücadele dolu yıllarında yorgunluk ve durma bilmeyen, akarsu gibi temiz ve coşkulu bir yürüyüşün sahibi olmayı bilmiştir.
Birçok kez düşman tarafından gözaltına alınmış, tutuklu kalmış ama kimse onun özgürlük istemlerini kelepçeleyememiştir
Şehid Sara Hogir Riha. Önderliğimizin lanetin ve Kutsallığın mekânı olarak adlandırdığı Urfa’da, kutsallığın köklerinden yetişen yurtsever bir ailede doğmuştur. Kurdistan değerlerine bağlı ve bu öz ile büyüyen bir kişiliğin sahibi olmuştur. Daha küçük yaşlardan Önder APO’ya olan bağlılık ve sevgiyi gittikçe büyütmüş ve içinde de büyümesinibilmiştir. Önderliğe daha doğru bir temelde sahip çıkmanın yolunun aktif mücadeleden geçtiğini bilmiştir. Özgürlük yolu ile buluşmasında
1992 de Mardin -Qoser de faşist Türk ordusu ile çatışma sonucu şehid düşen abisi Ş. Hogir Riha’nın etkisi büyük olmuştur. Sara yoldaşımız hep bir gün abisinin silahını kaldırmayı amaçlamıştır. Önderliğe ve şehitlere daha doğru temelde bir katılımın sahibi olabilmek için 2009 yılında üniversite okumak için gittiği Mersin alanından APOCU gençlik çalışmalarına katılmıştır. Özel savaşın asimilasyon politikalarını Türkiye metropollerinde daha yakıcı gerçekliğiyle gören Ş. Sara, verilmesi gereken cevabın militanca bir düzeyde mücadeleye katılmakta olduğunu gördüğü 2011 yılında Mersin’de Kürdistan Özgürlük Hareketine katılmıştır. Bakurê Kürdistan ve Türkiye gençliğini örgütlemek için büyük bir emeğin sahibi olmuş ve kısa bir zaman içerisinde halkının ve kadınların öncüsü durumuna gelmiştir. Birçok kez düşman tarafından gözaltına alınmış, tutuklu kalmış ama kimse onun özgürlük istemlerini kelepçeleyememiştir. Sara yoldaşımız, 2013 yılında Paris Katliamı ile faşist Türk devletinin Kadın Özgürlük Mücadelemizi hedeflediği bir dönemde Sakine Cansız’lara yaraşır bir militan duruşun sahibi olma kararlılığı ile yönünü Kürdistan dağlarına vermiştir. Sara adını alarak Paris Katliamının intikamını almayı ve Kadın Özgürlük Mücadelesinde öncü bir militan olmayı kendine amaç edinmiştir. Ş. Hogir Riha’nın adını da alarak çocukluk hayali olan şehide layık olma amacını gerçekleştirmiştir. ‘Hep Kavgaydı Yaşamım’ ilkesini kendisine esas almış ve her zaman APOCU bir kadın olmanın gururunu ve onurunu yaşamıştır.
Apocu olmanın gururunu ilişki kurduğu her arkadaşta hissettirmiştir. Önder APO’nun paradigmasını daha yetkince kavrayabilmek ve adına yaraşır bir katılımın sahibi olabilmek için gençlik akademilerinde kendini eğitmiştir. Zamanla kendini, devrimciliğe yeni adım atan yüzlerce militanı eğitme düzeyine getirmiştir.
Gelişen düşman saldırılarına karşı Apocu bir kadın militan olarak gerekli cevabı vermek isteyen Sara Yoldaşımız, savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmek istemiştir Özellikle Bakur alanında gerillacılık yapmay en büyük hayali haline getiren yoldaşımız, bu hayalini gerçekleştirmek için büyük bir ısrarın sahibi olmuştur. Hem askeri hem de ideolojik anlamda kazandığı yetkinlik ile 2015 yılında Bakur Devrimini örgütlemek ve Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlamak amacı ile yönünü Cilo dağlarına vermiştir.
‘Yoldaşlık, hakikatten pay almaktır’ inancı ile mücadelede yoldaşlık ilişkilerinin yüceleştirilmesini her zaman kendine esas almıştır
Zorlu ve bir o kadar öğretici bir pratiğin sahibi olan Ş.Sara, Cilo dağlarında adeta yeniden doğuşu yaşamıştır.Yıllarca Medya Savunma Alanları’nda Ş.Ali Çiçek ve Ş.Leyla Şaylemez akademilerinde yüzlerce genç savaşçıyı eğiterek düşmana darbe vurulmasında güçlü ve etkin rol oynamıştır.Daha sonra, DAİŞ saldırılarından Botan halkını korumak amacı ile yönünü Mexmûr’a vermiştir. Sara Yoldaşımız emekçi, maneviyat dolu ve moralli katılımı ile bulunduğu her alanda yoldaşları, gençler ve genç kadınlar içerisinde ilham kaynağı olmuştur. Ş. Rüstem Cûdî Mexmûr Kampı’nda gençlik çalışmalarını yürütmüş ve gençlerin, kadınların Botan halkına yaraşır bir kültür ile yaşamasında, örgütlenmesinde önemli bir emeğin sahibi olmuştur.
2019 yılında Ş.Zeynep Kınacı Özgür Kadın Akademisine katılmıştır. Bu eğitim ile birlikte Kadın Devriminde daha ön saflarda yük kaldırabilmek için kadın tarihinde ve özgürlük bilincinde derinleşmiştir. Önderliğimizin ‘kadın tarihi Sara’nın yaşamıdır’ perspektifini kendine esas almış ve gerçekten Saralaşmak için eğitime her zaman öncelik vermiştir. Eğitimden sonra genç kadınları ve gençleri örgütlemek amacı ile yönünü Rojhilat alanına vermiştir. Binlerce kadının ‘Jin Jiyan Azadi’ felsefesi ile buluşmasına öncülük etmiştir. Sara heval her zaman kararlı ve iradeli bir duruşun sahibi olmuş ve bulunduğu alanlarda yoldaşlarına yol gösterici olmuştur. ‘Yoldaşlık, hakikatten pay almaktır’ inancı ile mücadelede yoldaşlık ilişkilerinin yüceleştirilmesini her zaman kendine esas almıştır. Yılmayan, azimli bir yürüyüşün sahibi olmuştur. Güleryüz ve içten kişiliği sayesinde ilişki kurduğu her yoldaşında derin izler bırakmayı başarmıştır. 28 Temmuz 2023 günü Bişeng yoldaş ile birlikte şehadete ulaşan Sara yoldaşımız; militanca duruşu, fedaice katılımı, güçlü ve samimi yoldaşlığı ile halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerini almıştır. Her iki arkadaş da tarihi sorumluluklarını gerine getirmek için gittikleri görevde temmuz ayında şehitler kervanına katılmışlardır.
Her yerde özgürlük tohumları ektiler ve her yerde filizlenmeye başladı o tohumlar, şimdi intikam alma zamanıdır. Bişenglerin ve Saraların yolunda zaferi haykırmanın zamanıdır. Sarac ve Bişengce bir yaşam onurlu bir yaşamdır ve her Kürt genç kadını ve genci bu yaşama sıkı sıkıya sarılmalıdır. İşte her yerde ve her zaman bizi yok etmek isteyen düşmana karşı bu ideolojik Apocu ruhla mücadele safların katılmalıyız. Bizler şehitlerimizin ektiği direnişin mirasını devralanlarız. İşte o zaman yeşereceğimiz topraklarımızı ve yerimizi iyi bulmamız lazım.”
Kaynak: Yurtsever Gençlik Dergisi