ŞIRNEX – İşgalci TC Devleti’nin Zap’ta kimyasal silah saldırısı sonucu şehit düşen Xemgîn Cizîr’in babası Murat Şen, “ahlaksız” bir savaş yürütüldüğünü belirterek, kimyasal kullanımına karşı AİHM’e başvuracaklarını aktardı.
HSM Karargâh Komutanlığı, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında kimyasal silah kullanımından kaynaklı iehadete ulaşan 17 özgürlük gerillasının kimlik bilgilerini paylaştı. Ardından ANF tarafından kimyasal silaha maruz kaldıktan sonra şehadete ulaşan Baz Mordem ve Helbest Koçerin adlı iki fedai gerillanın görüntüleri de yayınladı.
Zap direniş alanında işgalci faşist Tc devletinin kimyasal silah kullanımı sonucu şehadete ulaşan gerillalardan biri de Şırnak doğumlu Yahya Şen (Xemgîn Cizir). Xemgîn Cizîr’in babası Murat Şen, kimyasal silah kullanımına tepki gösterdi.
Neden bu halkın çocukları kimyasal silahlarla katlediliyor?
“Kürt halkının büyük bedeller ödediğine dikkati çeken baba Şen, “Biliyorum ki her 17’si de gülerek gitmiştir. Onlar bizlere gülüşlerini bıraktı ve bizlerin de güleç olmamız gerekiyor. Gülüşlerimizin devam edeceğine söz veriyoruz” Tüm dünyanın kimyasal silah kullanımına karşı çıkmalarını istiyorum. Gidin olay yerinde incelemelerde bulunun. Neden bu halkın çocukları kimyasal silahlarla katlediliyor? 6 aydır Kürdistan’ın bütün ağaçları ve ormanları yakılıyor. Kimyasalın kullanmadığı tek bir yer bırakılmadı. Ama ne yazık ki bugün dünya buna karşı sessiz. Bu sessizlik bu vahşete cesaret veriyor. Kim olursa olsun kimyasal silah kullananın ne vicdanı ne de ahlakı vardır. Bir zafer olarak gösterebilirler ama bu gençler yıllardır direniyor ve direnmeye devam edecekler”
Herkes gözlerini kapatmış ve izliyor
“Ne yazık ki herkes gözlerini kapatmış ve izliyor. Ne olursa olsun bizler sonuna kadar bu olayın üzerinde duracağız. Çocuklarımızın hakkını soracağız. Bedenimizde tek bir damla kan kalana dek soracağız. Her bir ailenin bu hassasiyetle yaklaşacağına inanıyorum. Artık dünya güçleri Kurdistanlı gençlerin canı üzerinden menfaat sağlamasın. Biraz da olsa ahlaki ve vicdani olarak olaya baksınlar. Başûr’dan yüzlerce aile beni arayıp başsağlığı dileklerinde bulundu. Onlara da çağrıda bulunuyorum: Orada öldürülen çocuklar o toprakların çocuklarıdır, sizin çocuklarınız. Zehirlenen topraklar sizin topraklarınız. Koyê’den Süleymaniye kadar, Süleymaniye’den Muş’a kadar bir direniş var. Orada yaşamını yitirenler o toprağın çocuklarıdır. Bunu görün. Benim ulusal güçlere karşı bir umudum ve inancım kalmadı. Bu savaş vahşetine son verin. Artık çocuklar bu ahlaksız savaşta ölmesin. Bunun önüne geçin.”