ROJAVA
Aram Amanos devrimci yaşamı seçti, ülkesini savunmak için devrime katıldı, savaşçılarına komutanlık yaptı ve Seman Kalesi savaşında kahramanca direnerek şehit düştü.
Aram Amanos, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tutsak alındığı yılın 12 Temmuz’unda doğar. Anne ve babası da bu nedenle ona Abdullah Öcalan adını verir.
Efrîn Kantonu’na bağlı Birc Heyder Köyü’nde doğan Aram, yurtsever bir ailede dünyaya gelir.
Neşeli bir çocuktu
Aram, aile içinde neşeli bir çocuk olarak tanınırdı. Capcanlı biriydi ve yüzünden gülümseme eksik olmazdı. Sanatçı Serhedo’nun parçaları Aram’ın ilgisini çekmiş ve hep ‘Ez Kurdistan im’ şarkısını dillendirir, söylerken Serhedo gibi hareketler yapardı.
Aklından geçenleri yapan, uygulayan bir çocuktu. Onun morali isteğine, hedefine ulaşmasına yetiyor ve önündeki hiçbir şeyi engel olarak görmüyordu. Arkadaşları onun bu özelliğine anlam veremediğinden bazen sinirlenirlerdi.
19 Temmuz Devrimi’yle büyüdü
Aram’ın ailesi Rojava Devrimi’nin içindeydi ve onlar da devrimdeki gelişmelere, olaylara tanıklık ediyordu. Devrime sadece uzaktan bakıp seyirci kalmayı kabullenemiyordu. Devrim koşulları ortadayken o sürü gütmekle, zeytin ağaçlarını sulamakla rahat edemiyordu. Annesine sürekli çalışmalarda yer almak istediğini söylüyor ve “Rojava Devrimi’ne katılmak istiyorum” diyordu.
Ve devrim safları…
Aram, YPG saflarına katılmak için 5 Nisan 2014 sabahı ailesinden habersiz gizlice evden ayrılır ve Basufanê Köyü’ne gider. Meşhur ‘Her şey devrim için’ söylemine uyan Aram da ortaokulu bırakarak devrime katılır.
Genç devrimci Abdullah Öcalan Hesen’ın adı, katılımıyla birlikte Aram Amanos olur ve sürekli Efrin’in bağrında kalan devrim yolculuğu da başlamış olur.
Exterîn savaşına katılır
Savaşçı Aram, 2014’te DAIŞ çetelerinin Exterîn’e saldırdığını duyar. Exterîn ise Efrîn Kantonu’na 10 km uzaklıkta olan bir kasabadır. Cebhet El Ekrad güçleri, Exterîn Kasabası’nı DAIŞ çetelerinin saldırılarına karşı savunabilmek için YPG güçlerinden destek ister. DAIŞ çetelerine karşı savaşmak Aram’ın en büyük isteklerinden biridir ve DAIŞ çetelerine karşı yapılacak savaşta yer almak için Cebhet El Ekrad’ın destek talebini kendisi için bir fırsat olarak değerlendirir. Çocukluğunda olduğu gibi Aram, burada da aklından geçenleri gerçekleştirmek için ısrar eder. DAIŞ çetelerine karşı savaşta yer almak için sürekli önerilerde bulunur ve en sonunda isteği kabul edilir.
DAIŞ çetelerine karşı savaş
Aram Exterîn savaşı hikayesini ailesine şöyle anlatır: “Biz ve Cebhet El Ekrad güçleriyle ilişkisi olan birkaç grup, DAIŞ çetelerine karşı direnmekte karar kıldık ve çetelere karşı direndik. Bu gruplardan bazıları mevzilerini bırakınca çeteler onların mevzilerine girdi. Çeteler doçkanın yönünü bana çevirdi, az kalsın şehit oluyordum.”
Aram ve arkadaşları, Exterîn savaşında yer alan grupların aralarındaki parçalı durum nedeniyle mevzilerin çetelerin eline geçmesini kabullenemez.
Cebhet El Ekrad’a katılır
2015 yılının sonlarında Aram, ağır silahları kullanmayı öğrenir ve ardından doçka silahını kullanmaya başlar. Şehba bölgelerini özgürleştirme hamlelerindeki yerini alır. Dêr Cemal, Til Rifet, Minix köyleri ve Minix Havaalanı ile birlikte onlarca köyü özgürleştirirler.
Şehba bölgelerini özgürleştirme tarihini birlikte yazan Aram’ın Cebhet El Ekrad içindeki arkadaşları, Aram’ın çetelere karşı savaşta oldukça cesur olduğunu anlattı.
Şehit Rojhat’ın intikamını almak hep içindeydi
Aram’ın, amcaoğlu Rojhat Welat’a olan bağlılığı ifade edilemez. Rojhat Welat, Şehba bölgesinde şehit düşmüştü. Aram, Şehit Rojhat’ı uğurlama töreninde onun ve tüm şehitlerin intikamını alacağına dair söz verir. Şehit Rojhat daima onun aklında ve yüreğindeydi. Aram’ın, defterinin her bir köşesine onun adını yazmış olması bunu gösteriyordu.
Aram’ın defterinden…
“Bir ordu ne kadar güçlü olursa olsun, eğer komutanları zayıfsa o ordu yenilmeye mahkumdur. Ordunun silahı ne kadar az, fakat komutanları ne kadar güçlüyse o ordu da galibiyeti elde edecektir. Komutan sevmeli ve sevme duygusunu gürleştirmelidir. Aşk özgürlük arayışıdır. Savaş her zaman kazanılmayabilir, bazen yenilebilirsin. Bizler dostlarımızı çoğaltmalı ve düşmanın dostlarını da azaltmalıyız. Düşmanın hedefi askerleri öldürmek değil, hedefi sivilleri öldürmektir.”
13 Haziran Direnişi
Aram, Şehba bölgelerinin köy ve kasabalarını özgürleştirme hamlelerinde yer aldıktan sonra katılımını gerçekleştirdiği Basufanê Köyü’ne dönmeye karar verir. İşgalci Türk devletine bağlı çete grupları Basufanê ve Beiyê köyleri ile onun doğduğu köy olan Birc Heyder Köyü’ne sürekli saldırı gerçekleştirir.
13 Haziran’da Türk devlet çeteleri Basufanê Köyü’ne saldırır. Aram ve arkadaşları zaman kaybetmeden silahlarını alarak çetelere karşı kahramanca direnir ve Seman Kalesi’nde bulunan çetelerin 50’den fazlasını öldürürler, çok sayıda silah ve cephaneyi de ele geçirirler.
Bu direnişte kahraman genç devrimci Aram Amanos şehadete ulaşır.
Şehit Aram ön cephelerde savaşan bir komutandı, kahramanca savaşarak şehadete ulaştı.
ANHA