DAİŞ’in Şengal’e karşı soykırım saldırısı yürütmesi üzerinden dört yıl geçti.
HABER MERKEZİ – Tarihin en eski inançlarından biri olan Êzîdîlik yok edilmek istendi. Êzîdî Kürtler yok olmayla karşı karşıya kaldılar. Çünkü Şengal’de Êzîdîliğin bitişi her yerde Êzîdîliğin bitmesi anlamına gelecekti. Şengal’de Êzîdîlik yok edildikten sonra hiçbir yerde Êzîdîlerin varlığı kalamazdı. Eğer Avrupa’da, Rusya’da, Ermenistan’da, Rojava’da, Bakur’da, hatta Başûrê Kurdistan’da Êzîdîler hala varlığını sürdürüyorsa bunu şimdiye kadar Şengal’de Êzîdîlerin var olmasına borçludurlar. Bu nedenle 12 fedai gerillanın Şengal’i savunması ve Êzîdîleri soykırımdan kurtarması tüm dünyadaki Êzîdîlerin savunması anlamına gelmektedir.
Şengal’de yüzlerce Êzîdî katledilmiş; binlerce kadın kaçırılmıştır. Kadınlarla birlikte bir çok çocuk da kaçırılmıştır. Bu soykırım, katliam ve kaçırılmalardan sadece DAİŞ sorumlu değildir. Esas olarak Şengal’i korumayı üstlenen KDP sorumludur. KDP DAİŞ’in saldırısından önce PKK’nin gerilla göndererek ortak savunma önerisini kabul etmemiştir. Hatta soykırım saldırısından çok kısa süre önce Êzîdîleri savunmak için Şengal’e giden bazı gerillaları tutuklamıştır. ‘Şengal savunmasında kimseye ihtiyacımız yok’ demişlerdir. Ancak bırakalım Şengal’i savunmayı Hewlêr’i bile savunamamıştır. Şengal’i olduğu gibi Hewlêr’i de gerilla savunmuştur. Hewlêr kapısı olan Maxmur ve çevresinde direnerek DAİŞ’i püskürtmüştür. Hewlêr gibi Kerkük’te boşalmak üzereyken gerilla Kerkük’e de koşmuş ve DAİŞ’in saldırısını önlemiştir. DAİŞ geriletildi ve yenilgiye uğratıldı diye bunlar unutulabilir mi? Kaldı ki DAİŞ’i yenilgiye uğratanlar da HPG-YJA Star ve YPG-YPJ gerillaları olmuştur.
Şimdi bu gerillalar TC–KDP ortaklığıyla tasfiye edilmek istenmektedir; hem de Türkiye’nin referandum ve Kerkük işgali sırasındaki tutumu ortadayken! Türkiye sadece KDP’yi değil diğer Başûrlu siyasi güçleri de gerillayı tasfiye planına ortak yapmak istiyormuş. Bazı duyumlara göre KDP ‘YNK’yi de bu plana ortak edelim, yoksa tek başıma zorlanırım’ diyormuş. Bu nedenle şimdi Türk devleti YNK üzerinde de baskı kuruyormuş. Gerillalarla YNK’li peşmergeler 4 yıla yakındır DAİŞ’e birlikte karşı koydular. Şimdi bu peşmergeler gerillaya karşı kullanılabilir mi? YNK’li peşmergeleri gerillaların karşısına çıkarmak mümkün değildir. Hatta KDP peşmergelerinin çoğu da gerillalara karşı savaşmaz. Zaten bu nedenle KDP şimdilik açıktan savaşın içine girmek yerine daha çok TC’ye istihbarat desteği veriyor. TC’nin işgaline göz yumuyor. Bradost alanında olduğu gibi halka gerillanın TC’ye karşı direnişine destek olmayın, hatta Türk askerlerine yardımcı olun, deniliyormuş. Türk askerleri de bunun karşılığında bazı köylere erzak dağıtıyorlarmış.
DAİŞ’in Şengal’e saldırısıyla TC’nin Medya Savunma Alanlarına saldırısı arasında ne fark vardır? DAİŞ Êzîdîleri soykırıma uğratacaktı, T.C. ise Başûr’u işgal ederek Êzîdîler dahil tüm Kürtlerin özgürlüğünü savunan gerillayı yok edip tüm Kürtleri soykırıma uğratacak. Başûrê Kürdistan da bu işgal ve soykırımın hedefi olacak. DAİŞ’in Şengal ve Kobanê’ye saldırısıyla TC’nin Efrin ve Medya Savunma Alanlarına saldırısı arasında bir fark yoktur. T.C. Êzîdîleri soykırımdan kurtaran gerillalara yönelik Şengal’de hava saldırısı yapmış, bir sivil ve 5 peşmerge katledilmiştir.
Şengal’e saldıran DAİŞ’in arkasında Türk devleti de vardı. DAİŞ Irak El Kaide’sidir. Türkiye’nin Irak El Kaide’siyle ilişkili olduğu bilinmektedir. Irak El Kaide’siyle ilişkili olduğu için idam kararı verilen cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık Haşimi Türkiye’ye sığınmıştır. Tarık Haşim’i ilk önce Hewlêr’e sığınmıştı. Musul’u DAİŞ’e teslim eden vali de Hewlêr’e sığınmıştır. Zaten söylenenlere göre DAİŞ Şengal karşılığında KDP yönetimine Başûrê Kurdistan’a saldırmama sözü vermiş ama sonradan anlaşma bozulmuş. DAİŞ ‘KDP yapılan anlaşmalara uymadı’ demiş. Şu bir gerçektir ki Haydar Abadi öncesi Maliki iktidarına karşı Türkiye ve KDP ortak hareket ediyordu. Dolaylı olarak DAİŞ’te bu ortaklığın parçası oldu.
Şengal’in KDP tarafından direnilmeden bırakması da kuşkuludur. Hafif silahlı 12 fedai gerilla DAİŞ’i durdururken ağır silahlara sahip binlerce peşmerge DAİŞ’i durduramaz mıydı? Peşmergelerin çoğunluğu ‘talimat aldık çekildik’ demişler. Mesud Barzani’nin Şengal sorumlusu komutanı görevden aldığı söyleniyor. Bunun için de KDP Şengal’deki sorumluluğunu örtmek için bir komutanı günah keçisi yaptı denilmektedir. Şengal nasıl soykırımla karşı karşıya geldi tam bilinmemektedir. Zaman bunu açığa çıkaracaktır. Ancak PKK’lilerin söylediği gibi gerilla KDP’nin de onurunu kurtarmıştır. Gerillaya karşı Türk devleti gibi konuşan Neçirvan’ın da onurunu kurtarmıştır.
Şengal’de bir tarih yaşanmıştır. Kimse bunu unutturamaz. Bu nedenle Şengal’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Şengal birkaç yıldır özerk yaşıyor; Êzîdîler kendilerini yönetiyorlar. Bir taraftan Irak bir taraftan KDP Êzîdîlerin bu özerk yönetimini dağıtıp eskisi gibi hakim olmak isteseler de bunun gerçekleşmesi kolay değildir. Şengal’i artık Şengalliler yönetecektir. Irak ya da KDP’nin işbirlikçisi Êzîdîler de Şengal’i Irak ve KDP adına yönetemezler. Şengal Irak’ın birliği içinde özerk yaşamayı hem ahlaki hem vicdani hem de siyasi olarak hak etmiştir. Şengal’e eskisi gibi hükmetmek istemek soykırım saldırısında şehit düşenlere ve kaçırılan kadınlara saygısızlık olur.
Eğer KDP ve Irak onurlarını kurtarmak istiyorlarsa, Şengal’i savunamamanın vicdan muhasebesini yapıyorlarsa, bir özeleştiri içerisinde olacaklarsa Şengal’in özerkliğini kabul etmelidirler. Şengal’in özerkliği hem Irak’ı hem de Başûrê Kurdistan’ı güçlendirir. Kim Êzîdîlerin özerkliğini desteklerse o hem ahlaki hem de siyasi olarak kazanır. Hangi güç Şengal üzerinde eskisi gibi merkezi bir hakimiyet sağlamak isterse o kaybeder. Çünkü o güç ahlaki ve moral olarak zayıflar. Ahlaki ve moral olarak zayıflayan bir güç siyasi olarak güçlü olamaz.
Êzîdxan’ın özerk olmasından tüm dünya kazanır. Aslında BM ve AB Êzîdîlerin özerkliği için garantör olabilir. Irak ve Êzîdîlerle ilişki içinde Êzîdxan’ın özerk bir bölge olması sağlanırsa bundan sadece Irak ve Ortadoğu değil tüm dünya kazançlı çıkar. Şengal’de demokratik özerk bölge olması Irak’ın ve Başûr’un da demokratikleşmesine katkı sunar.
Özerk olma konusunda Êzîdîlerin çabaları da yetersizdir. Şengal’dekiler özerk yaşamlarını kurarak bunu Irak’a da KDP’ye de kabul ettirebilirler. Yine özerkliği fiili olarak sağlayarak meşruiyet kazanabilir, Irak da bu durumu yasallaştırmak zorunda kalır. Ne var ki Êzîdîler almaktan çok verilmeyi bekleyen yanlış bir politika içerisindedir. Êzîdxan’ın dışındaki Êzîdîlerin de bu konudaki çabaları eksiktir. Aslında Êzîdîler Şengal’de önemli bir mesafe almışlardır. Ancak bunu fiili bir statüye kavuşturmada çabaları yetersizdir. Şengal’in yapması gereken şey ilk önce demokratik özerkliği fiili olarak inşa etmek, sonra da bunu Irak’a ve tüm dünyaya kabul ettirmek olmalıdır. Geç kalınmış değildir. Bir seferberlik biçiminde özerklik inşa edilirse herkes bunu kabul eder. Çünkü bu özerkliğin herkese faydası vardır. En başta da Irak ve Başûrê Kurdistan’a.
Kaynak: Yeni Özgür Politika/ÇİYAGER NUCAN