HABER MERKEZİ
SETA, diktatörün sözcüsü İbrahim Kalın tarafından kuruldu. Diktatörün genel sekreteri Fahrettin Altun da genel koordinatör olarak görev yaptı. Şimdi de Burhanettin Duran’ın koordinatörlüğünde çalışıyor.
Erdoğan ve AKP’ye “düşünce oluşturma” örgütü. Moda adlandırmayla diktatörün think-thank kurumu.
Siyasi, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (SETA), düşünce kurumu iddiasına rağmen AKP içinde farklı olabilecek hiçbir fikri ileri süremeyecek kadar diktatör Erdoğan ve faşist şeflik rejiminin savunucusu.
AKP ve Kalın, 90’lı yılların başından itibaren yetişen AKP taraftarı, politik islamcı eğitimli gençlikten örgütlediği kadroları SETA bünyesinde örgütledi. İktidar sayesinde akademide kariyer, bina ve zengin bütçe olanağı, ayrıca arpalık olarak ihaleler ile TÜRGEV’e yapılana benzer biçimde burjuvaziden besleyerek karun bir vakıf haline getirildi.
SETA kadroları, yazılarını aynı zamnda Sabah ve diğer günlük gazeteler ile Kriter dergisinde yayınlıyorlar, TRT ve diğer televizyonlarda yorum yapıyor. Diktatörlüğün medyasından hergün yazı ve konuşmalarla da faşist şeflik rejiminin ajitasyonunu yapıyorlar.
SETA, ayrıca Suriyeli sığınmacılarla Emine Erdoğan’ın katıldığı, ABD’li değişik kuruluşların ileri gelenleriyle Tayyip Erdoğan’ın katıldığı buluşmalar, paneller düzenliyor.
SETA, CIA ajanlarının yönettikleri think-thank kuruluşları ile Hitler faşizminin propaganda bakanı Goebbels’in prop-ajit makinası karışımı bir yapıya sahip.
İki genel koordinatörü, Kalın ve Altun’un, diktatörün en öndeki yardımcıları olmalarının da kanıtladığı gibi ve onlar aracılığıyla Erdoğan faşizminin üst düzeydeki örgütlenmesi içinde yeralıyor.
Yazarları diktatöre sadakatli ve MİT’te muhtemelen çoğunluğu da doğrudan görevli.
Nitekim, SETA, “sessiz sedasız” çalışıyorken, aniden geniş kamuoyunun gündemine iki yayınla girdi: Biri, uluslararası yayın kuruluşlarının Türkçe bölümünde çalışan gazetecileri “andıç”layarak işten attırması. Diğeri, Avrupa’da PKK örgütlenmesi başlığıyla kitap yayınlayarak çok sayıda siyasetçi ve yazarı, diktatörün Avrupa’daki MİT ve paramiliter örgütlere hedef göstermesi.
SETA kadroları, akademiyi faşistleştirme ve demokratik akademisyenlerin tasfiyesi operasyonunun bir uygulaması olarak akademidiye doldurulurlarken, faşist rejimin istihbarat, hedef gösterme askerleri olarak da bu iki olayda olduğu gibi kendilerini gösteriyorlar. Önümüzdeki süreçte bu işlevlerini daha çok oynayacaklar.
SETA’nın işten attırma, zindan sopası sallama ve hedef göstermeyle işlevli “andıçlama”sıyla , ‘90’lı yıllardaki MGK/generallerin “andıçlama”sı arasında hiçbir fark yok. Dahası, general Özkasnak’ın gazetecilerle bir toplantıda ‘süngü takar sokakta oynatırım’ tehditinin daha fazlasını, SETA ‘hedef gösterir MİT ve çetelere vurdururum’ tehditiyle yapıyor.
Fakat think-thank kuruluşu ve hatta “bağımsız siyasi kuruluş” iddiasıyla ortaya çıkarılan SETA’nın, MİT ve çetelerle suç ortağı tetikçilikle kendisini sergilemek zorunda kalması, Erdoğan faşizminin “rıza üreten” demagojide ne denli zayıfladığını gösteriyor. TÜİK verilerine göre günlük gazeteler son beş yılda yüzde 44, 2018’de ise bir önceki yıla göre yüzde 17,6 tiraj yitirdi. Günlük gazetelerin büyük çoğunluğunun Erdoğan faşizminin medya tekeli altında olduğu dikkate alınırsa, bu düşüş, faşist medyanın zor yoluyla boşaltılan alanı doldurma yeteneği taşımadığı ortaya çıkıyor. Erdoğan faşizminin demagojisinin “satılamadığı” görülüyor.
Diktatörün kitle desteğindeki çözülmenin medyasının etki alanındaki çözülmeyle içiçe olduğu rahatça anlaşılabilir.
SETA’nın fikirsel sefalet düzeyindeki demagojiden hedef gösteren tetikçiliğe geçmek zorunda kalması faşizmin güçsüzleşmeyi çetecilikle aşmaya çalıştığının kanıtı.
Avrupa’daki SETA çeteciliğine ve koordine halindeki MİT ve paramiliter çetelerine karşı ise Avrupa demokratik güçlerini faşist çeteciliğin teşhiri için harekete geçirmek etkili ve sonuç alıcı yöntemlerin başında geliyor.
Direnişi ve kitle eylemlerini sürdürerek Erdoğan faşizmi daha çok geriletilebilir, kitle desteği hızlandırılabilir. Faşizmin medyasına ve demagojisine karşı, elde kalan demokratik yayınlar daha etkili kullanılarak etkilemenin gelişen yönü demokratik güçlerin lehine daha hızlı dönüştürülebilir, dönüştürülmeli. SETA çetesi Erdoğan faşizmiyle birlikte tarihin çöp tenekesine daha hızlı gönderilmelidir.
Ziya ALASOY/Yeni Özgür Politika