Silvanlı gençler devletin uyuşturucu, fuhuş ve bahis gibi gayri ahlaki araçlara ilçelerinde göz yumduğunu belirterek, “31 Mart’tan sonra belediye yönetimine gelenlerin Silvan gençlerini bu pislik yuvalarından kurtaracak adımlar atmalı” dediler.
AMED – Halkların Demokratik Partisi (HDP) tüm gücüyle 31 Mart yerel seçimlerine hazırlanıyor. Aday gösterdiği tüm yerellerde yürüttüğü propaganda çalışmalarında, kayyum politikalarına değiniyor ve bu politikanın bir anlayışın ürünü olduğunu vurguluyor. Amed’in Silvan ilçe belediyesine de kayyum atanmış, kadın, gençlik, kültür ve sanat merkezlerini kapatmıştı. Silvanlı gençler, bu merkezlerin kapatılmasından sonra ilçede uyuşturucu, aşırı alkol tüketimi, fuhuş ve bahis gibi gayri ahlaki araçların yaygınlaştığını savunuyorlar.
‘GENÇLİĞİN AYAKLANMASINDAN KORKUYORLAR’
Silvan’da doğup büyüyen Bünyamin Altun adlı genç, ilçede yaşayan gençlerin yarısına yakınının uyuşturucu, fuhuş ve bahis gibi alışkanlıklar edindiklerini söyledi. Altun, Silvan gençlerinin kıraathanelere tıkılıp kaldıklarını ifade ederek, şunları dile getirdi: “Çünkü gençlerimizin sosyal aktiviteleri yok. Yine anadillerini öğrenmek isteyen bir gençlik kitlesi var ama öğrenemiyorlar. Çünkü anadilde eğitim alamıyorlar. Bunun zeminini hazırlayacak hiçbir kurum bırakmadılar. Biz Silvanlı gençler olarak gençliğimizi en üst seviyede yaşamak istiyoruz. Hayatın bize kısıtlanmaması gerekiyor. Silvan gibi bir yerde devlet tarafından çok kısıtlanıyoruz. Şehir içinde bir yerden başka bir yere gidinceye kadar mutlaka GBT’den geçiriliyoruz. Bu durumdan çok şikayetçiyiz. Bunları da gençliğin fuhuş ve uyuşturucu gibi şeylerden rahatsızlık duyduğu için bunlara karşı ayaklanmalarından korkuyorlar.”
‘KÜLTÜR KURUMLARI İSTİYORUZ’
Önümüzdeki dönemde Silvan belediyesinin uyuşturucu, fuhuş ve bahis gibi toplumsal sorunları gündemine alması gerektiğini vurgulayan Altun, “Belediyenin gençleri bu gibi sorunlardan uzaklaştıracak yöntemler bulması gerekiyor. Ayrıca Sİlvan’da gençlerin gidebilecekleri doğru dürüst yerler yok. Sosyal aktivitelerin yapılacağı, verimli zaman geçirebileceğimiz alanlar oluşturulabilir. Yine Kürtçe eğitim veren yerlerin açılması gerekiyor” diye konuştu.
‘SİLVAN GÜÇLÜ BİR TARİHE SAHİPTİR’
Agit Nakçi de Silvan’ın sorunlarının özellikle DBP’li belediyelerin gasp edilmesinden sonra kat be kat arttığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Eskiden belediyemizde resim, folklor, erbane, gitar, bağlama kursları vardı. Bunların hepsi kayyum atandıktan sonra kapatıldı. 31 Mart seçimleriyle birlikte bunların tekrar açılmasını istiyoruz. Silvanlı gençler sosyal medya gibi alanlarda kendilerini göstermek için okumaktan ve üretmekten geri kalıyorlar. Eskiden kurslar ve kurumlara gittiğimizde zamanımızı verimli geçirebiliyorduk. Ben kendim folklorda ekipbaşıydım. Ama şimdilere baktığımızda 14-15 yaşlarındaki gençlerimiz uyuşturucu ve fuhuş gibi kötü şeylere kendilerine alışkanlık edinmişler. Bunların yaşanmasını istemiyoruz. Çünkü Silvan güçlü bir tarihe sahiptir. Bugün bu yönümüze ihanet edersek, büyük bir yanlışlığa kapılmış oluruz.”
‘UYUŞTURUCU VE FUHUŞA GÖZ YUMULUYOR’
Arkadaşlarının ve akrabalarının uyuşturucu, fuhuş ve bahis bataklığına saplandıklarını aktaran Nakçi, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Daha önce uyuşturucu, fuhuş ve bahisin ne olduğunu bilmeyenler şimdi yaşamlarından düşürmüyorlar. Bugün mesela mahalle arkadaşlarımızın anneleri çocuklarını bu tür pisliklerden kurtarmamız, onlarla konuşmamız için her gün evlerimize geliyorlar. Gidip konuşuyoruz da ama hiçbir etkisi olmuyor. Örneğin bizim evin hemen bitişiğindeki harabe eve gelip uyuşturucu kullanıyorlar. Gidip onlara konuşuyoruz ama ‘Size ne? Sizi ilgilendirmez. Devlet bile bize karışmıyor size ne oluyor?’ diyorlar. Devlet fuhuş ve uyuşturucuya yol açıyor. Bu gün gibi ortada olan bir durumdur ve herkeste görüyor ama kimse korkusundan sesini çıkaramıyor.
4-5 yıl önce bahsettiğim sorunların hiçbiri yoktu. Parklarda toplanıp erbane, bağlama gibi enstrümanlar çalıyorduk. Sohbetlerimizi yapıyorduk. Ama şimdi bir parkta oturduk mu polisler hemen yanımıza gelip oradan dağılmamızı istiyorlar. Üç kişinin bir araya geldi mi hemen müdahale ediyorlar. Parka gidip oturmak, kola veya çekirdek çitlemek bile yasak olmuş. Devlet baskını gençlerin üzerinde gün geçtikçe yoğunlaşıyor.”
SÎYA ŞEVÊ / AMED