HABER MERKEZİ
Uyanır uyanmaz kendimi kamelyaya attım. Bir de ne göreyim, bir grup gerilla gelmiş. Hepsi ağız dolusu gülüyorlardı. Hiç umurlarında değildi şimşek gibi çakan uçaklar. Güler yüzleri ile kendi güzelliklerini hemen aktardılar yüreklerimize. Sarı saçları ve ağız dolu gülüşüyle bir gerilla bana gülümsedi, ‘Ben Siser’ dedi…
Siser Botan (Garibe Kılıç), Arnos Serhat (Abdullah Erkol), Welat Dilken (Abdullah Yaşar), Hawar Bedran (Serkan Tuncer), Derviş Oremar (Sipan Sevmiş), 16 Mart 2019 tarihinde Sidekan’a bağlı Lêlikan, Kevortê ve Elidırêj tepelerinde konumlanan işgalci Türk ordusuna yönelik eş zamanlı eylemde şehitler kervanına katıldılar.
Bazı yolculuklar vardır çıkarsın. Seni nelerin karşılayacağını bilemediğin yolculuklardır. Bu yolculuklar senin gideceğin yolu ve yaşamını etkileyecektir. Ben de böylesi bir yola çıktım. Yolda iken aşık olmayı öğrendim. Toprağa nasıl bakmam gerektiğini bildim. Toprağa basarken benden öncede bu topraklara adım atanları birer birer tanıdım yol esnasında. Baharın tüm güzelliklerini yeryüzüne çıkardığı, aslında uyandığı bir zamandı. Nisan ayıydı. Bollukların çok olduğu bir zamandı.
Xakurkê yeşil elbiselerini üzerine giyinmişti. Yürüdüm suların eşliğinde, hafiften esen rüzgarla. Bahar kokusu genzime kadar geliyordu. Bana adeta gülümsüyordu. Yağmur hafiften çiseliyordu. Beni iki güzel kadın karşıladı. O zaman güzellikleri bir daha tanıdığımı, bir daha bu güzelliklere eriştiğimi fark ettim. Savaşan güzelleşir, güzelleşen sevilir derdi Beritan. Böyle güzelliklerle karşılaşmak da herkese nasip olmaz. Beritanların meskeninde tanıdım bu güzelliklere sahip olanları. Yaşamayı sevenleri burada tanıdım. Tamamıyla arınmışlardı her hallerinden. Bir kadın tanıdım güler yüzünün her haline yansıyan ve neşe taşıran. Dokunduğu her işi yerli yerinde yapan ve bunu tüm etrafına yayan güzel bir kadın.
‘Öğlen vakti çorba mı olur?’
Onu tanıdığım an, en zorlu anlardandı. Geverli bir arkadaştı. Tepeden geliyorlardı. Uçaklar şimşek gibi etraflarını vuruyordu. Sularını damlalardan topluyorlardı. Çünkü bulundukları tepede su bulunmazdı. Bizler de çalışma amaçlı bu alana gitmiştik. Onlardan birkaç saat önce yerimizi almıştık. Sabah kalabalık bir ses duydum. Uyanır uyanmaz kendimi kamelyaya attım. Bir de ne göreyim, bir grup gerilla gelmiş. Hepsi ağız dolusu gülüyorlardı. Hiç umurlarında değildi şimşek gibi çakan uçaklar. Meydan okuyorlardı. Güler yüzleri ile kendi güzelliklerini hemen aktardılar yüreklerimize. Sarı saçları ve ağız dolu gülüşüyle bir gerilla bana gülümsedi. ‘Ben Siser’ dedi. ‘Nerden geliyorsun heval?’ dememle ‘tepeden geliyorum’ dedi. Biraz dinlenmelerini istedim ama cıva gibi olan bu capcanlı gerilla, hemen yanıma geldi ve bana oraları anlatmaya başladı. O anlatırken ben de hayranlıkla ona bakıyordum. Hiç tanımamama rağmen bu sevecen ve içten yaklaşımı beni şaşırtmıştı açıkçası.
Yanımızda bulunan bir kadın gerillaya; ”Heval uzun zaman oldu mercimek çorbası içmemişim” demesiyle, yanındaki kadın gerilla hemen mutfağa koştu ve Siser için mercimek çorbası yaptı. Herkes gülümsüyordu; ”öğlen vakti çorba mı olur?” diye. Kadın gerillalardan biri; ”neden olmasın ki, yoldaşımın canı istemiş” demesiyle çorbayı yapıp, Siser için getirdi. Gözleri o kadar anlamlı ve derinden bakarak ”oh ne güzel olmuş eline sağlık” dedi. Güzel olan o muydu, yoksa senin yüreğin miydi Siser?
Kendisi kadar sesi de güzeldi
Yerinde durmayan bir gerillaydı. Bir gün eylem hazırlıkları için toplanmışlardı. Siser eyleme gidecekti. Bir grup gerillaydı. Arnos ile Siser aynı koldan eyleme gideceklerdi. Arnos, Vanlı bir gerillaydı. 2013 yılında gerilla saflarına katılmıştı. Siser B7, Arnos da BKC kullanıyordu. İki gerilla da saldırı grubundaydılar. Geceden tüm hazırlıklarını yaptılar. Hem hazırlıklarını yapıyorlar hem de arkadaşları için bir şeyler hazırlıyorlardı. Çantalarını, cephanelerini, hepsini hazırladılar. Kalan gerillalar da onlar için moral hazırlıkları yapıyorlardı.
Gerillada düzenlemesi olanlara, eyleme gidenlere moral yapılır. Böyle güzel bir kültüre sahiptir gerilla. Moralde hepimiz şarkı söyledik. Siser’in sesi de kendisi kadar güzeldi. Ama o gün ne yaptıysak söylemedi. Hep bizi oyaladı her seferinde birimiz şarkı söyledik ama o söylemedi. Gece geç vakitlerde ”Siser heval bir şarkı söyler misin bana” dedim, gülümsedi ve başladı bir şarkı söylemeye. ”Seni kırmayacağım” dedi.
Zafer ruhuyla gidiyoruz
‘Heval’ kelimesinin anlamını bilirsiniz. Birlikte olmak anlamındadır. Siser de heval idi. Birdi. Birlikti. Sabah eyleme gitmek için hazırlandılar. Yola çıktılar. Ben de elimde kameramla düşüncelerini birer birer aldım. Hepsi de çok umutluydu. Sırayla hepsinin düşüncesini aldım. Siser’e, ”eyleme gidiyorsun neler hissediyorsun” dememle; ”Bir heyecan var, bu heyecanı başarıya götüreceğiz ve başaracağız buna inanıyoruz. Özellikle de şehit arkadaşlarımın intikamı için. Şehit Serdem ve şehit Agiri’nin intikamını alacağız. Topraklarımızdan düşmanı çıkartacağız” dedi. Aynı eylemde yer alan Arnos da; ”Bu eylemimiz bir intikam eylemidir. Zafer ruhuyla gidiyoruz ve zafere de ulaşacağız” dedi ve o eyleme katılan tüm arkadaşların güzelliklerini kadraja öyle almıştım. Keşke gözlerimin kadraja aldığının hepsini kameram da alsaydı. Hayran olan gözlerim, onların mükemmelliğini sizlere de yansıtırdı. Birçok güzelliği bir arada yaşadılar ve yaşattılar.
Haberlerde Xakurkê alanında eylem olduğunu ve bu eylemde Kevortê, Lêlîkan ve Ali Direj tepelerine eş zamanlı eylemler yapıldığını duydum. Pür dikkat kesildim. Eylemde beş gerillanın fedaice şahadete ulaştığını duyar duymaz tüylerimde bir ürperti hissettim. Evet Siser, Arnos, Hawar, Derwiş ve Welat bu eylemde şahadete ulaştılar. Böylesi güzel yürekli insanlar zafere kilitlendiler ve kazandılar da.
Sara XWÎNDA