SOLOTHURN – 9 Ekim’de başlayan ve bugüne kadar devam eden Rojava’daki Türk işgaline karşı düzenlenen eylem ve etkinlikler devam ediyor.
TCŞ ve RJG Solothurn tarafından “Rojava’daki mevcut durum ve direniş” başlığıyla bir panel düzenlendi. “Nehêle” hamlesi kapsamında düzenlenen panele, 9 Ekim’de başlayan işgal saldırıları sırasında Rojava’da bulunan ve yakın zamanda oradan ayrılan bir İsviçreli insan hakları aktivisti katıldı. Rojava’daki kaldığı süreç boyunca yaptığı gözlemleri aktaran aktivist, işgal ve buna karşı gösterilen direnişe değindi.
“Tüm dünya halkları Rojava Devrimi’ni sahiplenmeli”
Saat 19.30’da Solothurn Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde devrim şehitleri anısına 1 dakikalık saygı duruşu ile etkinlik başladı. Etkinliğin başlangıcında Rojava’da bulunan enternasyonalistlerin yolladığı, oradaki son durumu anlatan bir ses kaydı dinlenildi. Daha sonrasında yapılan değerlendirmelerde ise Kürdistan’ın emperyalist devletler tarafından 4 parçaya ayrılmasına değinildi. Faşist Türk devleti ve cihadist çetelerin Rojava’da sadece Kürt halkına değil, Süryani, Ermeni, Hristiyan halka da saldırdığını belirten aktivist, esasında saldırının Rojava’daki demokratik ulus-demokratik konfederal sisteme olduğunu söyledi. İşgalci güçlerin özel savaşı çok yoğun bir şekilde kullanmaya çalıştığını aktaran aktivist, ancak buna karşı Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye halklarının bu psikolojik savaştan büyük oranda etkilenilmediğini belirtti.
Son olarak tüm dünya halklarının Rojava Devrimi’ni savunması gerektiğini belirten aktivist, verilen mücadelenin tüm insanlık adına verildiğini belirtti.
Etkinlik soru-cevap kısmının ardından saat 21.30’da sona erdi.