Tevgera Ciwanên Şoreşger “BIJÎ SEROK APO” şiarıyla bir eylem hamlesi başlattığını duyurdu. Yapılan açıklamada, Kürdistanlı ve devrimci enternasyonalist gençler “kitlesel yürüyüşler, yaratıcı eylemler ve sorumlu kurumları adım atmaya zorlayacak sivil itaatsizlik eylemleri” yapmaya çağrılıyor.
HABER MERKEZİ – Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı ve enternasyonalist gençlerin devrimci hareketi Tevgera Ciwanên Şoreşger bir eylem hamlesi başlattı. Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit işkencesine karşı başlatılan hamlenin şiarı BIJÎ SEROK APO. Tevgera Ciwanên Şoreşger’in bugün bir açıklama ile ilan ettiği BIJÎ SEROK APO Eylem Hamlesi, Almanya başta olmak üzere tecridin derinleşmesine ön ayak olan tüm devletlerin yasaklama politikalarına karşı başlatılıyor. Eylem hamlesi aynı zamanda süresiz açlık grevi eylemcilerinin Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebine sahip çıkıyor ve yerine getirilmesini sağlamayı hedefliyor.
AİHM’in işkenceyi yok sayan kararına ve Almanya’nın giderek artan baskılarına değinilen açıklamada, küresel hegemonik güçlerin tecridi ortak bir şekilde derinleştirdiği belirtiliyor. Açıklamada, bunun amacının “Önder APO’nun sesini ve fikirlerini hapsederek bir bütünen insanlıktan tecrit etmek” olduğu ifade ediliyor. Son olarak Uzun Yürüyüş eyleminde Alman polisinin gençlere faşistçe saldırdığına ve “Bijî Serok APO” sloganı atıldığı için eylemin yasaklandığına dikkat çekiliyor. Bu saldırılara karşı Kürdistanlı gençlerin artık tahammülünün kalmadığı belirtilen açıklamada şunlar dile getiriliyor: “Kimse bizden Önderliğimize olan bağlılığımızı saklamayı, “BIJÎ SEROK APO” demekten vazgeçerek sömürgeci güçlerin ve emperyalistlerin yaratmak istedikleri boynu eğik, iradesiz Kürt olmayı kabul etmemizi beklememelidir.
Açlık grevlerinin artık şehadet sınırına dayandığı bu günlerde “BIJÎ SEROK APO” diyerek Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın bütün ülkelerinde yeni bir eylem hamlesi başlattığımızı duyuruyoruz. Her tarafta Alman devletinin yasaklamalarını kırıp “ben de BIJÎ SEROK APO diyorum” diyerek herkes bulunduğu her yerde Önderliği sahiplenmeli ve alanlara çıkmalıdır.”
Tevgera Ciwanên Şoreşger açıklamasının sonunda “bütün Kürdistanlı ve devrimci enternasyonalist gençlere çağrımız “BIJÎ SEROK APO” şiarıyla başkaldırmak ve tecrit kırılana kadar direnmektir” deniyor.
Tevgera Ciwanên Şoreşger’in “BIJÎ SEROK APO Eylem Hamlesi”ni duyurduğu açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Önder APO’nun fedai gençliği olarak BIJÎ SEROK APO Eylem Hamlesi’ni başlatıyoruz
Başta ABD ve Avrupa devletleri olmak üzere, kapitalist modernitenin küresel hegemonik güçleri bugün Önder APO üzerinde komployu derinleştirerek sürdürmeye çalışmaktadır. Bu temelde komplonun 20. yılına girdiğimiz bu günlerde, Önder APO üzerindeki tecrit politikaları 1999’dan bugüne en ağır aşamasına ulaşmıştır. Bugün Önder APO’nun sesi Rojava’da somutlaşarak Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’ya ve direnen halkların olduğu bütün topraklara yayılmakta ve büyük bir coşku ile yankı bulmaktadır. Gençler, kadınlar, emekçiler ve bütün ezilenler Önder APO’nun felsefesinden güç alarak “başka bir dünya mümkündür” diye haykırmakta ve kapitalist moderniteye meydan okumaktadır. Tüm bunları gören küresel hegemonik güçler, Önder APO’yu tecrit ederek fikirlerinin yayılmasını engellemeye çalışmaktadır. AİHM’in bu yıl vermiş olduğu karar, hegemonik güçlerin tecride yasal zemin sağlayarak Önder APO üzerinde yürütülen işkence politikalarını en üst düzeye çıkartmak istediklerini kanıtlamıştır.
Böylesi bir süreçte ve tecride paralel olarak Alman devleti de Önder APO üzerinde yürüttüğü yasaklama politikaları ile bu kirli ittifakın öncüsü haline gelmiştir. Tecrit ve yasaklamaların amacı çok açıktır; Önder APO’nun sesini ve fikirlerini hapsederek bir bütünen insanlıktan tecrit etmek. Çok iyi biliyoruz ki, Önder APO’nun fikirlerinin yaşam bulduğu Cizîra Botan, Sûr, Nisêbîn, Şirnex ve Efrîn gibi birçok kentin yerle bir edilmesinde, binlerce insanın vahşice katledilmesinde bu güçler önemli roller oynamıştır. Mantık aynıdır; Önder APO’nun paradigmasını tecrit etme, yasaklama, pratiğe geçireni katletme.
En son olarak Alman devleti Önderliğimizin resimlerini yasaklamakla kalmamış, ismini ve kitaplarını bile kendisine birer tehdit olarak görmüştür. Bu temelde geçtiğimiz yıl üniversitelerde Önderliğin kitaplarının tanıtıldığı paneller bile polis saldırısına uğramış ve “terör propagandası” bahanesiyle ile yasaklanmıştır. Yine “BIJÎ SEROK APO” sloganı atıldığı gerekçesi ile Mannheim’dan Strasburg’a düzenlenen Uzun Yürüyüş’e faşistçe saldırmış, birçok gencimizi ağır yaralamıştır. Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı gençler olarak bu saldırılara karşı tahammülümüz kalmamıştır. Bugün “BIJÎ SEROK APO” demek bütün Kürdistan halkının onuruna ve özgür yaşam mücadelesine sahip çıkmak demektir. “BIJÎ SEROK APO” demek kapitalist moderniteye karşı ekoloji, demokrasi ve kadın özgürlüğünün sesini yükseltmek demektir. Binlerce kahraman devrimci son nefeslerini “BIJÎ SEROK APO” diyerek vermiştir. Bu temelde Kürdistan gençliği olarak kimse bizden Önderliğimize olan bağlılığımızı saklamayı, “BIJÎ SEROK APO” demekten vazgeçerek sömürgeci güçlerin ve emperyalistlerin yaratmak istedikleri boynu eğik, iradesiz Kürt olmayı kabul etmemizi beklememelidir.
Açlık grevlerinin artık şehadet sınırına dayandığı bu günlerde “BIJÎ SEROK APO” diyerek Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın bütün ülkelerinde yeni bir eylem hamlesi başlattığımızı duyuruyoruz. Her tarafta Alman devletinin yasaklamalarını kırıp “ben de BIJÎ SEROK APO diyorum” diyerek herkes bulunduğu her yerde Önderliği sahiplenmeli ve alanlara çıkmalıdır. Bu temelde hem yasakları delme hem de açlık grevi direnişlerini büyüterek sonuca ulaştırma amacı ile her yerde meşru, demokratik eylemlerimizi bir üst aşamaya taşırmamızın zamanı gelmiştir. Kitlesel yürüyüşler, yaratıcı eylemler ve sorumlu kurumları adım atmaya zorlayacak sivil itaatsizlik eylemleri başta olmak üzere, eylemlerimizi büyüterek her yeri direniş alanına çevirmeliyiz. Bu temelde bütün Kürdistanlı ve devrimci enternasyonalist gençlere çağrımız “BIJÎ SEROK APO” şiarıyla başkaldırmak ve tecrit kırılana kadar direnmektir.”