HABER MERKEZİ – PKK ve PAJK’lı tutsakların 27 Kasım tarihinde başlattıkları açlık grevi 120. gününde devam ederken Halklar Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme ardından tutsaklar bu durumu kabul etmediklerini dile getirerek protesto gerçekleştiriyor.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan telefon görüşmesini tutsaklar olarak kabul etmediklerini belirten Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan PAJK’lı tutsak Esma Başkale yakınları ile yaptığı telefon görüşmesinde ‘telefon görüşmelerini 4 dakika yaptıktan sonra telefonları kapatacaklarını, bu durumu protesto ettiklerini’ vurguladı.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan telefon görüşmesi ardından tutsaklar başta Bakûr halkı olmak üzere herkesi geç olmadan ayağa kalkmaya çağırdı.
Telefon görüşmesinde Urfa Adliyesi önünde “Adalet” talebiyle oturma eylemi gerçekleştirilen anne Emine Şenyaşar’a değinen Esma Başkale, çağrıda bulunarak herkesin aileye sahip çıkmasını ve yalnız bırakmaması gerektiğini vurguladı. Esma Başkale tutsaklar olarak anne Emine Şenyaşar’ın bu haklı eyleminde onun yanında olduklarını belirtti.
İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan PAJK’lı tutsak Esma Başkale yakınları ile yaptıkları telefon görüşmesinde şunları dile getirdi:
“İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklar olarak Önder Apo ile yapılan telefon görüşmesinin kesilmesini ve sadece telefon görüşmesi gerçekleştirilmesini kabul etmiyoruz ve lanetliyoruz. Önder Apo bizim onurumuzdur. Önder Apo’ya dönük gerçekleştirilecek hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. 27 Kasım’dan beri açlık grevi eylemindeyiz ve hala devam ediyor. Son süreçte Önder Apo’nun yaşamına dönük yayılan haberlerden dolayı kaygılıyız. Fakat düşman sadece sesini 4-5 dakika vererek kurtulmaya çalıştı ama bu yapılan onursuzluktur. Ne Önder Apo ne de bizler bu durumu kabul etmiyoruz. Ne olursa olsun bu tecrit durumunu ortadan kaldırmamız gerek, bu kabul edilecek bir şey değil.
“Önder Apo tecrit altında olduğu sürece her yer ve her şey tecrit altındadır”
Bizim hepimizin özgürlüğü Önder Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır. Önder Apo tecrit altında olduğu sürece kadınlar olarak, toplum olarak aslında her yer ve her şey tecrit altındadır. Artık zincirleri kırmak zorundayız. Özellikle Bakûr’da bu duruma ses vermek gerekiyor. Yapılan şey kabul edilecek bir şey değil. Önceden Önder Apo üzerinde yapılan baskı karşısında herkes her yerde ayağa kalktıysa bugünde aynı şey yapılmalıdır. 4 dakikalık Önderliğimiz ile yapılan bir görüşme nasıl kabul edilebilir. Önder Apo’ya dönük yapılan bu durum bütün tutsaklara, bütün kadınlara, bütün onurlu insanlara yapılmıştır. Özellikle 21 Mart Newroz’u ardından düşman bunu yaparak baharımızı karartmak istiyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Önderliğin özgürlüğü ile Kurdistan’da bahar yaşanacaktır. Önderlik özgür olmayana kadar Kurdistan’da açılan hiçbir çiçeğin rengi bile yoktur. Bunu kesinlikle asla kabul etmeyeceğiz.
“4 dakika konuşup telefonu kapatacağız”
Bir kaç gün sonra da 4 Nisan’dır. Bizler Önderlik ile doğduk. Yaşamımız, duygularımız, amacımız, isteğimiz her şeyimiz Önderliğe bağlıdır. Egemen, işgalci kim elini Önderliğe uzattırsa o el kırılmalıdır. Gençlere, kadınlara sesleniyoruz; ayağa kalkmalıdırlar, bu durumu kabul etmemelidirler ve bazı şeyler asla normalleştirilmemelidir. Önderliğin bu durumu kabul etmemiz isteniyor. Asla ama asla tutsaklar olarak bunu kabul etmiyoruz. Önderlik 4 dakika konuşmuş ve yapılan bu durumu kabul etmemiş, protesto etmiş bizlerde Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsaklar olarak bu durumu protesto ediyor ve sadece 4 dakika konuşup telefonu kapatacağız. Artık her yerin ayağa kalkması gerekiyor. Zaman serhildana kalkma zamanıdır. Önderlik bizim için varlık yokluk gerekçesidir. Eğer ona el uzanırsa o eli kırmanın zamanıdır.
“Gençliğe sesleniyoruz; Zaman serhildan zamanıdır”
“Bu temelde gençliğe sesleniyoruz; ‘Zaman serhildan zamanıdır’ diyoruz. Bütün Avrupa, Rojava, bütün dünya halklarına sesleniyoruz. Özellikle Bakûr halkına sesleniyoruz. Bakûr halkı artık utanç uykusundan kalkmalıdır. Bu artık kabul edilemez. Bizler elimizden ne gelirse içerde onu yapacağız. Ne olursa olsun Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlayacağız. Önderlik üzerindeki tecriti mutlaka kıracağız. Bizler inançtayız ve inancımız çok büyük. Herkese başarılar diliyoruz. Başarımızda, her şeyimizde Önderliğe bağlıdır. Umut ediyoruz ki herkes bu duruma herkes büyük bir cevap verecektir. Bazı şeylere geç kalınmadan cevap verilmelidir. 1 ay, 2 ay, 3 ay, 1 yıl geçtikten sonra aklımız başımıza gelmemeli. Artık bu durumu görelim. Tekrardan Önderliğin, kadınların ve Kürt halkının doğum gününü kutluyoruz. Önderliğimizi en içten duygularımızla kucaklıyoruz.”
PAJK’lı tutsak Esma Başkale, “Bijî Serok Apo” ve “Be Serok Jiyan Nabe” sloganları ile görüşmesini bitirdi.