HABER MERKEZİ – Önder Apo’nun çözümlemelerinden …..
Devrimci savaşımımızın birçok sorununa iyi talip olmalıydınız. Güzel istemleriniz peş peşe ve yerli yerinde sıralanmalı, işlerin gelişimine ve düzeltilmesine ilişkin olarak güçlü bir konuma gelmelisiniz. Burada sülalemizi geliştirmiyor, hanedanlık tesis etmiyoruz. Ben bir emekçi olarak halkın müşterek kurtuluşunu düzenlemeye çalışıyorum. Emeğin sahibi olarak herkesin buna katılması gerekir. Yani benim peygambervari bir yaklaşımımın olamayacağı açıktır. Çünkü şimdiye dek yeryüzü veya gökyüzü adına ortaya çıkan bu türden ilahi yaklaşımların hepsi, son tahlilde sömürü güçlerinin bir kesiminin yerine bir başka kesiminin geçmesine yol açmaktan öteye gidemediler. Emekçiler ise bunun tam tersine, sosyalizmle bütün bir halkın katılımını sağlayarak, kendi öz emekleri ve çabalarıyla kendi dünyalarını kurarlar. Böyle olunca kendi görevlerinizi başkalarına yüklemenize, başkalarına kuyrukçuluk etmenize ve başkalarının emeği üzerinde oynama esasları içinde bulunmanıza asla izin veremeyiz. Parti hareketimizde bütün bunlar istem dışıdır, yaklaşımlarımızın dışındadır. Sonuçlanan bu eğitim devremizin özü böyledir. Gelişmeniz için sizlere çok şey sunduk. Bu az bir yardım değildir. Sorun ideolojik ve politik büyüme değilmidir? O zaman yararlanabileceğiniz çok materyal var. Şimdi bu kadar olanak içinde kişinin sıradan bir gelişmeyi yaşayamadığını söylemesi, kendisinin en azından hafifmeşrep biri olduğu anlamına gelir. Böyle bir kişid gun bir kişilik beklenemez. Yıllarca toy bir amatör gibi kalmak doğru bir tavır olmadığı gibi, harcanan çabalarla da bağdaştırılamaz. Çoğunuzun birçok görevlere sahip çıkması gerektiği bellidir. Sorumluluğa yönelinmelidir. Ağır sorumluluk her zaman ciddi ve büyük düşünmeye götürür. Bu da büyük çabalara yol açar. Sergilediğiniz zayıflıklardan çıkış yapmanızın yolu budur. Bu başka türlü yorumlanamaz. Birçoğunuzun yüzünden buram buram zayıflık, edilgenlik, çalışmaya hükmedememe ve kudretli olamama akıyor. Bunları gidermek hepinizin çıkarınadır. Doğru dürüst bir sözün ve eylemin sahibi olamama, kemküm etme, çarpık, dolambaçlı ve çoğunlukla kendini aldatan konumlar insanı asla yüceltmez. Çoğunuz şu ya da bu yaklaşımlar, özlemler, tutkular ve niyetlerle hareket ediyorsunuz. Bunların hepsi sahte ve içeriksiz tutumlardır. Önemli olan ortaya çıkan öz gerçeklerimizdir. Bunun için büyümek ve dönüşüm yapmaktan çekinmeyin. İki paralık insan yerine konulmayan ve toplum dışına itilen tipin kim olduğunu bileceksiniz. Sevdalanacağınız olumlu bir geçmişiniz yoktur, size onur ve şeref bahşedecek herhangi bir mirasınız yoktur, size saygıyla selam veren biri bile yoktur. İnsan yerine konulmadığınızı çok iyi biliyorsunuz. Adam yerine konulmayı bir yana bırakın, size soluk bile aldırtmamaya çalışıyorlar. Gerçeklerimiz böyledir.
Birbirimize biraz yoldaşça yaklaşma gücü verebiliriz. Ama bu nereye kadar kurtarabilir? Kurtarıcılık ancak politikadadır. Çoğunuzun katılımında hayli eksiklik görüyorum. Böylelerinin kendilerini kolay aldattıklarını sanıyorum. İyi öğretmen olmasını bilmiyorsanız, iyi öğrenci olacaksınız. Şımarıklık, hazımsızlık, hafiflik ve ukalalık hiç olmamalıdır. Kendini bir şey sanmak kabalıktır. Bu hiç de öğretici bir yöntem değildir. Kendi payıma ben şimdiye kadar alçakgönüllü davrandım. Çeşitli koşullarda birçok kişiden hala öğrenmeye çalışıyor ve buna büyük değer veriyorum. Kırk yoldan dolaylı dil kullananların niyetlerinden bile öğrenmeye çalıştım. Yani öğretmemek için her türlü yöntemi deneyenlerden bile öğrenmesini bildim. Şimdi sizin bu kadar hazır ve öğretici değerlere bile
fazla yaklaşmamanız, PKK’nin önderlik gerçeğine uygun bir yaklaşım değildir. Bunu er veya geç anlayacaksınız. Ama o zamanda iişten geçmiş olacak ve düşünmek zorunda kalacaksınız. Biz bu işlere başladığımızda, böyle yüceliklere ulaşmak şurada kalsın, küçük bir ahbap-çavuş grubunu bile büyük bir coşkuyla karşılardık. Zaman zaman bu bizi tatmin ederdi. Bu açıdan çıkışımızın bütün anlamını ucuza alamazsınız. Bazılarına baktığımda, mevcut ortamı şöyle ya da böyle yaşanılacak bir zeminmiş gibi değerlendirdiklerini görüyorum. Bu hiç doğru değildir. Özellikle buraya gelenler arasında bunu yaşayanlar oldukça fazla çıkıyor. Bunlar kendilerini aldatmamalıdır. Kişinin kendini aldatmaması için çok kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Dünyadaki bütün devrim süreçlerine baktığınızda, hepsinin çok acımasız geçtiğini göreceksiniz. Bizde de bu böyle geçmektedir. Ama bunun anlaşılması için düşman tarafından doğranmanız şart değildir. Siz de zulmün en dehşetlisini yaşamak zorunda değilsiniz. Ama bunu bilmek durumundasınız, bunu sanki size yapılmış gibi kabul etmek durumundasınız, intikamınızı almayı görev bilmek durumundasınız. Eğer herkes buradan dersini bu temelde tam almış olarak çıkmış olsaydı, biz bu kadar yüklenmezdik. O zaman işler çok rahat gelişebilirdi. Gelişmeyi inkar etmemekle birlikte, zaferin kesintisiz sağlanmasına yönelik olurdu. O halde yetkinleşmeyi yine sürdürmek gerekir.
Gidilen şu veya bu görev alanında bu roller oynanabilir. Sahibini bekleyen birçok değerimiz var, gelişme var; ama fırsat ve güven bulamıyor. Belki de ufak bir müdahale bekliyor. Militan aynı zamanda çok kritik durumlarda dahi, işte hep bu işe koşmasını bilen kişidir. Günümüzde işlere eski tarzla koşmak doğru değildir. Çok sayıda arkadaş birçok yere çok büyük zorluklarla gitti. Ama gittikleri yerde en gereksiz durumları yaşadılar. İnsan o durumları anımsadıkça hala acı duyuyor. Bunlar ne biçim bir yüreğin ve düşüncenin sahibiydiler, diye sormaktan kendimizi alıkoyamıyoruz. Bu kadar aymaz kalınabilir mi? Neden kendilerini bu kadar harap ettiler? Oysa kişiliğimizi yumruk haline getirmekle mükelleftik, ayan beyan ortada duran PKK’nin devrimci stilini uygulamak zorundaydık. Gidilen
yerlerde yaşanan böyle bir gafletin ve kendini koyuvermenin felaket getireceğini defalarca belirttik. Nitekim çoğunlukla öyle oldu. Oysa küçük bir mevzi tuttuğunuzda, onu sağlamlaştıracak ve geliş tireceksiniz. Sözgelimi yıllarca aç ve susuz olarak kalmış olan biri birdenbire ekmeğe ve suya kavuştuğu zaman ne yapıyorsa, siz de
öyle yapacaksınız. Ama siz görevlere oldukça gevşek, sorumsuz ve korumasız bir biçimde yapıştınız. Bizim kendimize yediremediğimiz ve yanlış bulduğumuz durum da budur. Eğer sorun kaybetmekse, insan burayı da bir günde topa tutup bitirebilir. Dolayısıyla gerçeklerimizle haşır neşir olmak size düşmektedir.
Hareketimiz nereden geçiyor, hangi aşamadan geçiyor? PKK’lileşmenin neresindeyiz. En iyi karşılığını bulmak üzere bu soruları kendinize sorun. Ulaşmanın ve özgürleşmenin neresindeyiz? Kişisel sorumluluğunuzun hangi gereklerini yerine getiriyorsunuz? Doğal olarak bu noktalarda da düşünmesini bileceksiniz. Belki geri köylülükten geldiğinizi ve darmadağınık olduğunuzu söyleyeceksiniz. Ama bu kesinlikle doğru değildir. Benden daha iyisini yapabilecek durumdasınız. Bunun için gerekli olanaklara sahipsiniz. Sizden adam çıkamayacağını söyleyenler sömürgecilerdir. Bu onların yüzyıllardan beri bize aşıladıkları bir tutum ve anlayıştır. “Sizden adam çıkmaz” denilmesini kabul edemeyiz. Bunun kabul edilmesi halinde, şeref ve saygınlığa layık olunamaz. Kendimize yüce insani sıfatları yakıştıracağız. Bunun bizdeki somut biçimi devrimci kurtuluşçu siyasallaşmak, eylem sahibi olmaktır. Bütün bu söylediklerimin anlaşıldığını sanıyorum. Bunları anlamamak ve kendine yedirmemek iflah olmazlıkla özdeştir. Atalarımız zaten düşeceği kadar düşmüş, düşman kendi dayatmalarını yeterince dayatmıştır. Gerçek durum bu iken, ne diye kendimize daha fazlasını yapalım? Bunun anlamı var mı? Elbette bunun anlamı yoktur. Üzerinizde tek tek saatlerce duramayız. Ama görüyorsunuz ki, bu kadar derslerimizi karşılıklı olarak değerlendiriyoruz. Kararlaştırıcı güç olmak hepimizin görevi oluyor. Sadece bir kişi kararlaştırmamalıdır. Kararlaştırmaya bir kişi önderlik edebilir, ama diğerleri de buna tamamen katılmalıdır. Doğruları söyleyebiliriz, ama doğruları kendi öz doğrularımız haline getirmek de görevlerimiz arasındadır. Tersi durumda parti dışı bir yaklaşım söz konusu olur ve bir kulaktan girip diğerinden çıkar. Böyle partileşemeyeceğimizin de kesinlikle bilinmesi gerekir. Kararlılık bende