HABER MERKEZİ – 01 Kasım Dünya Kobanê Günü, Kürt halkı ile YPG ve YPJ güçlerinin IŞİD çetelerinin çöküşüne yol açan kahramanca direnişinin anısına kutlanıyor. Kobanê’deki direniş tarihe geçti ve tüm dünyayı etkisi altına aldı. Kobanê ile birlikte dünya, Kürdistan özgürlük mücadelesinin kahramanca direnişini ve Rojava’daki devrimi tanımaya başladı. Kobanê ile Kürt halkı, dış yardımlara bel bağlamadığını, ulusal birliği ve özverili direnişiyle tüm zorlukları ve saldırıları püskürtecek güce sahip olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Bu nefes kesen direnişe katılanlardan biri de Rojhilat Kürdistan’ından Kobanê’deki direnişe katılan YPJ komutanı Sorxwin Cûdî’dir.
Haber ajansımız kendisiyle hem bu tarihi direnişi hem de Bakûr Kürdistan’ından bir genç olarak Kobanê’deki savaşa katılan ve daha sonra Kürdistan dağlarına çıkan Şehîd Baz Mordem’i konuştu.
Sorxwin Cûdî şunları ifade etti;
“Öncelikle Rêber APO’nun Dünya Kobanê Günü’nü kutluyorum. İnsanlığı ve özgür düşünceyi geliştiren ve teşvik eden kişi Rêber APO’dur. Dünya Kobanê Günü vesilesiyle tüm savaşçıları, tüm mazlum halkları özgürlük mücadelelerinden dolayı kutluyoruz.
GENÇLERİN DİRENİŞİYLE KOBANÊ İNSANLIĞIN BEŞİĞİ OLDU
Kobanê, Rojava tarihinde önemli bir yer tutuyor ve bu önem gösterilen direnişle de ortaya çıkıyor. Kobanê’de yürütülen direniş ulusal bir direniştir, bu nedenle 1 Kasım Dünya Kobanê Günü olarak Kobanê’ye adanmıştır. Kobanê tüm insanlık için bir doruk noktası gibidir ve insanlığın beşiği olmuştur. Kobanê’deki savaşın başarısında her ulusun gençleri rol oynamıştır. Rêber APO,”Genç başladık genç başaracağız” dedi, bu Kobanê’deki direnişle netleşti. Kobanê ile birlikte iki çizgi netleşti, bir çizgi vahşi çetelerinin çizgisi, diğer çizgi ise fedakarlık çizgisi.
KOBANÊ, FEDAKÂR KÜRT GENÇLERİNİN KANIYLA YIKANDI
Bu direnişle birlikte kadınlarda, gençlerde ve tüm toplumda welatparêzî (yurtseverlik) duyguları ortaya çıktı. Herkesin önünde iki karar vardı, ya ülke yok olacak ve pes edecek ya da kalacak ve direnecekti. Ama çoğunlukla direniş ve özgürlük seçildi ve bu anlamda birçok Şehîd verildi. Denilebilir ki Kobanê kolay kazanılmadı, Kobanê kanla yıkandı. Kobanê, Arîn Mîrkan, Rêvan Kobanê ve Egîd gibi öncülerle kazanıldı. Herkes bu direnişte geri adım atılmayacağını, geri adım atmanın ihanet olduğunu söyledi.
DİRENİŞ VE ÖZGÜRLÜK RUHUYLA KOBANÊ GENÇLERLE BİRLİKTE BAKÛR’DAN ÖZGÜRLEŞTİRİLDİ
DAİŞ çetelerinin Kobanê’de kırıldığı ilk süreçte Sersûrî destanının, DAİŞ çetelerinin kırıldığı ikinci süreçte ise Rêvan çizgisinin nasıl geliştiğini anlatıyorum. Üçüncü kırılma Arîn Mîrkan, Rojhat ve Egîd hattıyla geldi. Özgürlüğe olan inançla düşmanın peşine düştüler ve fedaileştiler. Kobanê’nin DAİŞ‘den kurtarılmasında Bakûrlu (Kuzey Kürdistan) gençler büyük rol oynadı, bunu kimse inkar edemez. Elimizde çok fazla imkân ve araç olmamasına rağmen tanklara doğru elimiz boş ilerledik. Bir bombayla onlara saldırdık. Elimizde tek bir şey vardı, o da demir gibi sert irademizdi. Bu ruhla Kobanê direnişindeki herkes dimdik ayakta durdu. Bu ruh, Kobanê’de ortaya çıkan ve şimdi tüm Kurdistan’a yayılan özgürlük ruhudur. Kürt gerillalarının ruhu budur. Kobanê’deki 40 yıllık mücadelenin başarıya ulaştığı söylenebilir.
ŞEHÎD BAZ MORDEM KOBANÊ’Yİ HALKINA TESLİM ETTİ VE DAĞLARA YÖNELDİ
İşte bu devrimci Kürtlerin ruhuyla bugün Kürdistan dağlarında mücadele veriliyor. Kobanê’de dinlenmeden, her an savaşan Baz Mordem’in ruhuyla Kobanê’yi halkına teslim etti ve Kürdistan dağlarına yöneldi. Kürdistan dağlarında yoksunluğuna karşı savaştı, yasak silahlara karşı direnişe tutundu. Bu devlet göğüs göğüse mücadele edecek güce sahip değildir ve istisnasız zalim yöntemlere yönelmiştir. Şehîd Baz Mordem Kobanê’de nasıl savaşıp DAİŞ çetelerini yenilgiye uğrattıysa, Kürdistan dağlarında da aynı ruhla savaştı. Son nefesine kadar eşi benzeri görülmemiş bir direnişe önderlik etmiş, mücadeleden asla vazgeçmemiş ve bu yolda savaş cephelerinde başı çekmiştir.
1 KASIM’IN RUHU BAZ MORDEM’İN RUHUDUR
1 Kasım’ın ruhu Baz Mordem’in ruhudur. Bu ruh, Türk devletinin yenilgisini göstermektedir. Eğer Türkiye kendisini gerçekten bir devlet olarak görseydi, bu savaşı yürütmez ve Kürt gençlerine karşı kimyasal silah kullanmazdı. Savaşacak güçleri yok, 21. yüzyıl teknolojisinin ruhuyla ve hainlerle, işbirlikçilerle ortaklık ruhuyla gerillalara saldırıyorlar. Türkiye’nin bu tavrı, Baz Mordem ve yoldaşlarının ruhu karşısında kaybettiklerini göstermektedir.
NC// Baran Mawa