Sur direnişinde ölümsüzleşen Mervan Kaya (Hayri Durmuş) ailesi tarafından cenazesi 6 ay sonra defnedilebildi. Acılarına rağmen oğluyla gurur duyan Gülistan Kaya, “Bir Mervan gitse de bu uğurda direnen binlerce Mervan var” dedi.
AMED – Diyarbakır’ın Sur ilçesinde kuşatmaya karşı 103 gün direnen YPS’li Mervan Kaya’nın (Hayri Durmuş) cenazesi 6 ay sonra Çınar’da yüzlerce kişi tarafından uğurlandı. Sur’da 31 Mart tarihinde ölüsüzleşen Mervan’ın cenazesi ardından Malatya’ya gönderilmişti. Verilen kan örneğine rağmen orada korsanvari bir şekilde kimsesizler mezarlığına defnedildi. Aradan geçen 6 ay sonunda DNA testi sonucunun çıkması ile aile cenazeyi Diyarbakır’a getirilebildi.
‘Mücadeleye sevgisi derindi’
Mervan, 1996 yıllında Çınar’ın Parnog köyünde doğdu. Mücadeleye olan sevdasını içten içe yaşayan ve kimseye belli etmeyen Mervan, çalışmak için İzmir’e gider ve orada bir süre kalır. Oğlunun daha sonra HPG’ye katıldığını belirten Gülistan Kaya, “Oğlum 18 yaşını doldurduğu zaman gitti. Mervan küçükken çok başarılı çok hırslı biriydi. Hiç bir şeyden korkmazdı. Bu davayı sevdiği için uğrunda mücadele etmek için gitti. Bu sevgisini bize yanımızda kaldığı süre boyunca hiç göstermedi. Sonra bir gün gitti ve biz ondan bir daha haber alamadık” dedi.
‘Mervan’ın mücadelesini büyütecek binlerce insan var’
Mervan’ın ilk gurur kaynağı olduğunu söyleyen Gülistan, “O ailemizin ilk şehidi gurur kaynağı oldu. Sur’a girdiğinden de haberimiz yoktu ta ki kan sonuçlarını verene kadar. O kanı aldığımız zamandan sonrasını Allah kimseye yaşatmasın. Oğlum büyük bir adla ölmek istedi davasını sevdiği için direnişe olan bağlılığından gitti dağlara. Bundan da hiç bir zaman pişman olmamıştır. Benim oğlum gitti ama yerine binlerce Mervan doğdu. Onun mücadelesini büyütecek devam ettirecek binlerce Mervan…”
‘Devletin kardeşime yaptıklarını unutmayacağım’
Ablası Sonül Kaya ise son nefesine kadar devletinin kardeşine ve Kürt halkına yaptıklarını unutmayacağını söyledi. Songül Mervan’ın her zaman gülümsediğini anlatarak, “Onunla benim samimiyetim herkesten daha fazlaydı. Sürekli onla konuşuyordum ama bana bir kere bile bu davanın bahsini etmedi. Çok gülümserdi herkese her şeye gülerdi. Malatya’ya gittim annemin yanında ağlayamadım. Benim uzun, kapılardan geçmeyen kardeşimi Türk devleti güneşin altında iki adımlık yere gömmüştü. Ben son ana kadar ölene kadar da Türk devletinin kardeşime bu yaptıklarını unutmam” diye anlattı.