Suruç’ta seçimler öncesi terör estiren Akp’nin Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, semavi dinler açısından kutsal bir bölgede tüm kirli işlerde adı geçiyor: Tefeci, at yarışçısı, mafya, çete, yüzlerce trilyonluk haksız kazanç.
HABER MERKEZİ – İbrahim Halil Yıldız’ın çeteleri seçimlere 10 gün kala, 14 Haziran günü Suruç’ta HDP’li esnafa silahlarla saldırdı. Saldırı sonucunda 5 kişi hayatını kaybetti. Katledilenler arasında Hacı Esvet Şenyaşar ve oğulları Celal Şenyaşar ile Adil Şenyaşar vardı. Biri olay yerinde ikisi Suruç devlet hastanesinde vahşice katledildiler.
Seçim çalışmalarını silahlı ve çetevari bir şekilde yürüten Yıldız ekibinin, karanlık bir yüzü var. Yürüttüğü kirli faaliyetler geniş bir kesim tarafından bilinse de, faşist bir iklimde AKP yanlılarının suçları “meşru” sayılıyor. Oysa, ne hukuksal, ne ahlaki ne savundukları din açısından bu faaliyetlerin bir yeri yok.
TRİLYONLARCA HAKSIZ KAZANÇ
Yıldız ailesinin suçları çok çeşitli. Tefecilik ve yolsuzluk bunların başında geliyor. Yıldız ailesinin Urfa, Antep, Adana ve Mersin hattında büyük bir tefeci ağına sahip olduğu bölgede herkesin bildiği bir şey. Yıllık olarak elde ettikleri haksız kazanç yüzlerce trilyon olarak değerlendiriliyor. Yasadışı yöntemlerle elde edilen paraların “yarış atlarında” veya Kıbrıs’ta aklandığı belirtiliyor. Suruç, Adana ve Bursa/Karacabey hipodromları bu ekibin elinde. Aynı aileden Celal Yıldız’ın Sakarbaşı adlı atı 2015 yılındaki bir habere göre sahibine sadece dokuz yarışta 974 bin 500 lira kazandırdı. Sakarbaşı, bu ekibin elindeki atlardan sadece biri. At yetiştiricisi İlhan Yıldız (İbrahim Halil Yıldız’ın akrabası) da atlara ayda 3 bin lira harcadıklarını söylüyordu.
PARALAR NASIL AKLANIYOR
Toplam kazançları şeffaf değil. Nasıl kazandıkları şeffaf değil. Ne kadar vergi verdikleri ya da ne kadar vergiden kaçırdıkları belli değil. Yüzlerce trilyonun nasıl harcandığı ve nasıl aklandığına dair ciddi iddialar var. Tefecilikten elde edilen paraların at yarışlarında aklandığı ve daha sonra Kıbrıs’a aktarıldığı belirtiliyor. Kıbrıs’ın Türk işgali altındaki kısmı, bu rejim tarafından para aklama cennetine dönüştürüldü. Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın Kıbrıs’ta okuduğu da biliniyor. Akp rejimi, kendi yandaşlarının kirli işler, haksız kazanç, yolsuzluk, sahtekarlıklarını sorgulamadığı gibi teşvik ediyor. Yıldız ailesinin serveti de bu adaletsiz sistemin ortaya çıkardığı sonuçlardan biri olarak dikkat çekiyor.
SURUÇ HASTANESİ KİME AİT?
Bunlara, Suruç Devlet Hastanesi etrafındaki şaibeleri de eklemek gerekiyor. Aynı aileden 3 kişinin katledildiği bu hastanenin Yıldız ekibi ile bağı ne? İddialara göre yaralı esnafların katledildiği hastana, Yıldız ailesinin arsasına inşa edildi. Karşılığı ne oldu? Yıldız ailesinden onlarca kişinin bu hastanede istihdam edildiği belirtiliyor. Linç olayına katılanlar arasında hastane personelinin de olduğu iddia ediliyor. O halde şu sorular öne çıkıyor: Suruç hastanesi Yıldız ailesinin mülkü olan arsaya mı inşa edildi? Esnafın linç edildiği hastanede Akp’li vekil Yıldız’ın ailesinden kaç kişi istihdam edildi? Hastanede linçe karışanlar kimlerdi ve kaç kişiydiler?
Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın çete pratiklerinden biri referandumda yüzünü göstermişti. Yıldız, Nisan 2017 anayasa referandumu sırasında 20 silahlı adamıyla okul basarak, sandık başkanı ve görevlileri rehin almıştı.
DAİŞ BAĞLANTILARI
Ancak Yıldız’ın kirli faaliyetleri bunlarla sınırlı değil. Özellikle DAİŞ bağlantısı olduğuna dair ciddi iddialar var. 25 Haziran 2015’te Mürşitpınar Kapısı’ndan Kobanê’ye yapılan saldırıda bu ekibin parmağı olduğu belirtiliyor. DAİŞ çeteleri Suruç’tan giderek saldırmıştı.
Akp döneminde Urfa’da DAİŞ ve El Nusra bağlantılı faaliyetler tavan yaptı. Ağustos 2013’te Akp’nin Urfa milletvekilleri Seydi Eyüpoğlu ve Abdulkerim Göç ile Akp’li Atilla Menderes, El Nusralı Nawaf El Beşir ile poz vermişti.
Kasım 2014’te buğday ambarlarında saklanan DAİŞ çeteleri, yine Kobanê’ye saldırıda bulunmuştu. DAİŞ ve El Kaide bağlantılı çetelerin bu kenti arka bahçeleri olarak kullanmasının Akp’nin bölgedeki uzantılarından bağımsız olduğu düşünülemez.