Tarihin bu an’ında, zebanilere yol mu verilecek yoksa zebanilere karşı dik durarak, zebanilerin ve onların gölgeleri ülkemizden sökülüp atılacak mı?
HAYRİ ENGİN-Şair, “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin” demiş. Evet, bahar gelmiş memleketimin dağlarına. Bahar eğer coşkunun, moralin, heyecanın, yenilenmenin, yeşermenin, filizlenmenin ve toprağa tohumlanmanın zamanıdır diyorsak; o zaman, zaman tam da dağlara akarak memleketin baharını ruh dünyamıza ekmenin zamanıdır.
Zalimler ve cümle iblisler Kürtlere yeniden ölüm fermanı çıkarmışlar. Öyle ki, nerede bir Kürt kazanımı var ise oraya saldırmayı, oraları talan etmeyi, oraları yerle bir etmeyi kendilerine marifet biliyorlar. Evvelki gün Kerkûk, dün Efrîn ve şimdi ise tüm Güney Kürdistan bu zebanilerin hedefindedir.
Özcesi, cümle zebaniler Kürtlere ölüm fermanı yazmışlar. Üçüncü Dünya Savaşı’nın karışıklığında ve kaos ortamını da fırsat bilerek, Kürtlere biçtikleri ölüm fermanını adım adım pratikleştirmek için aynen kırmızı görmüş İspanya boğası gibi nerede bir Kürt birikimi ve kazanımı varsa saldırıyorlar.
Bilelim ki zebaniler için Kürt Kürt’tür. Zebaniler için iyi ve kötü Kürt yoktur. Zebaniler için sadece Kürt vardır. Kürtler vardır. Ve en iyi Kürt her zaman zebaniler için ölü Kürt’tür.
Zamanında bir yazarın yazdığı gibi, ne güzel olurdu sömürgelerde yaşayan sömürge insanları olmasaydı. Çünkü o zaman sömürgeleri sömürmek ne kadar da kolay olurdu!
Dönemin yeni baş zebanisi Erdoğan ve cümle avenelerinin Kürtler için biçtikleri rol tam da bu roldür, o da; ‘ne iyi olurdu Kürtler olmasaydı’ düşüncesi ile Kürtleri soykırımdan geçirmeği amaçlamaktadır.
Tarihin bu an’ında, zebanilere yol mu verilecek yoksa zebanilere karşı dik durarak, zebanilerin ve onların gölgeleri ülkemizden sökülüp atılacak mı?
Eğer, hedefimiz, inancımız ve yüreğimiz zebanilerin gölgesini ülkemizde söküp atmak ise o zaman, yolumuz belirlenmiştir. O da; memleketimizin dağlarına gelen baharın bu coşkulu, heyecan dolu, tabiatın filizlenen bu baharında dağlara akmanın tam da zamanıdır.
Zebaniler madem bize ferman biçmişler, o zaman, bu fermanlarını başlarına yıkmanın zamanı deyip dağlara… Hem de nerede, nereli, hangi renkten olursak olalım dağlara…