HABER MERKEZİ – Avrupa Kürt gençlik hareketleri Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Jinên Ciwan ên Azad, işgalci Türk devletinin Mexmûr ve medya savunma alanlarına dönük KDP işbirliğindeki saldırılarına karşı yazılı bir açıklama yayınladı.
15 Nisan’da hava saldırılarında Mexmûr’da 3 kamp sakini kadın, Zinî Wertê de ise 3 gerilla şehit düşmüştü. TCŞ ve JCA açıklamalarında, KDP’nin işgalci Türk devleti ile işbirliğini derhal sonlandırarak, Kürdistan halkına daha fazla ihanet etmemesi gerektiğini belirtti. Kürdistan kamuoyuna da bu işgal ve ihanet saldırılarına karşı seslerini daha fazla çıkarmaya çağıran TCŞ-JCA, bugün Amed saati ile 17.00’de sosyal medyada bir çalışma da düzenleyeceğini duyurdu. https://twitter.com/TCSoresger hesabından başlatılacak çalışmaya tüm Kürdistan gençliğini ve halkını da katılmaya çağırarak, KDP ve yerel işbirlikçi güçlere tepki göstermeye çağırdı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Kürdistan’da işbirlikçi-ihanetçi çizgiye İzin Verme!
Son aylarda etkisini gösteren ve küresel bir kriz halinde tüm halkların yaşamlarını zorlaştıran Koronavirüs pandemisi nedeniyle dünya halkları olarak kaotik bir süreçten geçmekteyiz. Bu pandemiye karşı hemen her yerde halklar, bu süreci en az zararla geçirmek için sosyal izolasyondan karantinalara, bir çok farklı yöntemle olağanüstü bir dönem yaşamaktadır. Tüm dünyada bunlar yaşanırken işgalci Türk devletinin Kürt halkı ve Kürdistan’a dönük işgal ve soykırım saldırıları ise artarak devam etmektedir. Pandemiyi fırsat bilen faşist AKP-MHP koalisyonu, önce çıkardıkları af kararıyla Türkiye zindanlarında ne kadar tecavüzcü, kadın katili, çete lideri yandaşı varsa serbest bırakırken, özgür düşünceleri ve siyasi faaliyetlerinden dolayı rehin alınan tutsakları ölümle yüz yüze getirdi. Bunun yanı sıra Rojava’da işgal salıdırılarını sürdürürken en son ise Güney Kurdistan’da BM denetimindeki Mexmûr mülteci kampını ve Medya Savunma Alanlarını bombaladı.
Halkımızı böylesi soykırım saldırıları altında olduğu bu süreçte tüm dünyanın temel gündemi olan Koronavirüs pandemisine karşı dayanışma çağrıları yapılıyor, biz de destekliyoruz ve bu çağrıları yineliyoruz. Bu süreçten ancak halkların dayanışması ile güçlü bir şekilde çıkabiliriz. Ancak, faşist Türk devletinin virüsten daha tehlikeli bu soykırım saldırılarına karşı da dünya kamuoyundan benzeri bir duyarlılık bekliyoruz. Kürdistan’ın dağları, şehirleri günaşırı bombalanıyor, halkımız her gün zindanlara atılıyor, ölümle burun buruna bırakılıyor. Unutulmamalıdır ki Türk devletinin Kürdistan’da Kürt halkına karşı kullandığı silahların büyük çoğunluğu Avrupa devletlerinin silahlarıdır.
15 Nisan günü savaş suçlusu Türk ordusu, Güney Kürdistan’da Birleşmiş Milletler denetiminde bulunan Mexmûr mülteci kampını bombalamış, saldırıda hayvanlarını otlatan 3 Kürt kadını katledilmiştir. Yine aynı saatlerde Medya Savunma Alanları’nda Zinê Wertê tepesi KDP güçlerinin desteğiyle işgalci TSK’nin savaş uçakları tarafından bombalanmış ve 3 gerilla şehit düşmüştür.
Öyle görünüyor ki işgalci Türk devletinin Güney Kurdistan’da hem halkımızın yaşadığı Maxmur’a hem de Medya Savunma Alanları’na dönük geniş çaplı bir işgal saldırısı hazırlığı vardır. Ve bu işgal saldırısında da KDP güçleri aktif bir rol oynamaktadır. Ulusal birlik tartışmalarının yürütüldüğü ve halkımızın tüm Kurdistan’da bu yönlü açık irade ortaya koyduğu bir dönemde KDP’nin bu çok tehlikeli, ulusla birlik ve Kürdistanilik ile hiç bağdaşmayan politikasını bir an önce değiştirmesi gerekmektedir. Kürdistan halkına, onun Özgürlük Hareketine karşı düşmanla ortaklık yapmak, işbirliği içerisine girmek her şeyden önce Kürdistan halkına karşı çok büyük bir ihanettir. Ve Kürdistan halkı bu ihaneti asla affetmez. Kürdistan’da özgürlüğün şafak vaktindeyken uluslararası komplocu güçlerin bu kirli oyunlarına gelmemek gerekir.
Unutulmamalıdır ki, Dêrsim’de, Maraş’ta, Şêx Saîd isyanında, halkımızı katleden Türk devletiydi.
Rojava’da Efrîn’de, Serêkaniye’de, Girê Spî’de ve Rojava’nın tamamında halkımızı doğrudan veya çeteler eliyle katleden Türk devletiydi.
Sur’da, Cizîr’de, Nisêbîn’de ve özyönetim iradesini ortaya koyan tüm kentlerimizi yıkan, halkımızı canlı yayınlarda diri diri yakan Türk devletiydi.
Güney Kürdistan’daki ‘Bağımsızlık referandumunda’ Güney Kürdistan’daki halkımızı açlıkla tehdit eden, ambargo uygulayan Türk devletiydi.
Yıllarca Kürt halkının en değerli çocuklarının cansız bedenlerini zırhlı araçlarının arkasında mahallelerimizde sürükleyen, kulaklarımızdan anahtarlık yapan, şehitliklerimizi bombalayan, cenazelerimize saldıran ve cansız bedenlerimizi kargoyla, uğruna kıyametler koparılası analarımıza gönderen Türk devletiydi.
Halkımızın, Ortadoğu halklarının özgürlük önderini, Rêber APO’yu 21 yıldır esaret altında tutan Türk devletidir.
Özgürlük mücadelesi, ‘bitti’ denilen anda Önder APO ile adeta küllerinden yeniden doğarak büyüdü ve her türlü sömürgeci, ihanetçi-işbirlikçi saldırıya karşı direnerek bugüne geldi. Bu geleneğin temsilcileri olarak, halkımıza ve mücadelemize karşı yapılan hiçbir saldırıya tepkisiz kalmayacağız. Bu katliam saldırılarında parmağı olan herkesten hesabını sorana dek sesimiz çığ gibi büyüyerek kulaklarınızda yankılanacaktır.
Bu nedenle Güneyli siyasi güçler, özelde de KDP ve YNK güçleri, düşmanın oyununa gelmemeli, halkına karşı ihanet içerisine girmekten vazgeçmelidir. 9 aydır kendi ülkesinde mültecileşmiş Mexmûr’daki değerli halkımıza karşı uygulanan ambargo derhal kaldırılmalıdır. Faşist Türk devleti ile Kürt halkı ve savaşçılarının imhasına dönük girilen işbirliği derhal sonlandırılmalıdır.
Biz Avrupa’daki Kürdistan gençliği olarak Koronavirüs salgınından kaynaklı halkımızın tedbirlerini alması gerektiğini bir kez daha yineliyoruz. Ancak bu durumu fırsat bilen AKP-MHP-KDP işbirliğine karşı da örgütlü olduğumuz her alanda yaratıcı eylemsellikler ile bu işgal ve soykırım planının boşa çıkarılması için gençleri harekete geçmeye çağırıyoruz.
Yine bu süreçte gençlik sosyal medyayı doğru bir tarzda kullanmalı, Kürdistan halkına karşı gerçekleştirilen bu ihanetçi tarzı güçlü bir şekilde teşhir etmelidir. Bundan dolayı 18 Nisan Cumartesi günü Amed saati ile 17.00’de bir sosyal medya çalışması düzenlenecektir. Çalışma saat tam 17.00’de Twitter’daki www.twitter.com/TCSoresger hesabından başlatılacaktır.
Tevgera Ciwanên Şoreşger
Jinên Ciwan ên Azad