HABER MERKEZİ – Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Jinên Ciwan ên Têkoşer üyeleri 12 Kasım’da Düsseldorf’ta kimyasal silah saldırılarına karşı gerçekleştirilecek eyleme karşı “Werin Cenga Azadiyê” hamlesi kapsamında katılmaya çağırdı.
Eyleme ilişkin TCŞ ve TekoJIN’ın çağrısının tamamı ise şu şekilde
Medya Savunma Alanları’nda Nisan ayından bu yana geliştirilen işgal saldırıları işgalci ordu ve hegemon NATO’nun PKK’yi topyekün imha konsepti çerçevesinde bitirme ve Kürde dair hiç bir şey bırakmama stratejisin gelindiği son aşamadır.
İçeride İmralı işkence sistemi ile Önderliğimize, kimyasal silahlar ile de Kürdistan Özgürlük Gerillası’na dönük insanlık suçları bu strateji çerçevesinde ağırlaştırılarak sürdürülmektedir. Küresel hegemonik sistemin askeri örgütü olan NATO, soykırımcı sömürgeci faşist T.C ve işbirlikçi ihanetçi KDP bu stratejilerin ortak yürütücüleridir. Buna karşın Kürdistan Özgürlük Gerillası, faşist düşmanın tasfiye konseptine ağır bir darbe vurarak özellikle yürütülen özel savaş politikalarını yerle bir etmiştir. Gerillanın ha bitti ha bitmekte olduğu edebiyatı ciddi bir darbe yemiştir.
DEVRİMCİ HALK SAVAŞI STRATEJİSİ İLE EYLEMLERE
Kürdistan’ın dört parçası ve Avrupa’da yaşayan halkımızda bundan güç almış ve Devrimci Halk Savaşı stratejisi temelinde eylemselliklerini arttırmış ve sonuç alacak duruma gelmiştir. Gerilla öncülüğünde yükselerek devam eden bu yeni dönem stratejimiz halkımızın da dahil olmasıyla T.C’ye büyük bir korku salmıştır. Bunu hazmedemeyen faşist düşman Metina, Avaşin ve Zap alanlarının özelde Bakur ile sınır olan bölgelerinde savaş ve insanlık suçları ile direkt olarak gerillanın merkezine yönelmiş, imha saldırılarını bir üst aşamaya tırmandırarak sonuç almak istemiştir. Fakat Kürdistan Özgürlük Gerillasının Apocu fedai ruhla direnişe yüklenmesiyle büyük bedeller ödenmiş olsa da bir kez daha düşmana büyük darbeler vurulmuş, planları tutmamış ve boşa çıkarılmışlardır.
Bu ağır yenilgiler sonrası işgalci T.C tekrardan küresel hegemon NATO’ya bel bağlamış, kapılarında her türlü kirli çıkar karşılığında taviz vererek yardım dilenmiştir. Bunun sonucu olarak bu yıl yürütülen savaşta kullanmaları için T.C ordusunun envanterinde olmayan, tüm dünyada yasaklanmış ve kullanılması durumunda suç kabul edilen silahlar peşkeş çekilmiştir. Bugün Kürdistan Özgürlük gerillasına karşı kullanılan çeşit çeşit kimyasal gazlar, termobarik denilen atom bombası gücündeki silahlar, yine taktik nükleer denilen tahrip gücü 1000 kat yüksek patlayıcılar bu işbirliğinin sonucu olarak özgürlük gerillasına karşı kullanmaları sağlanmıştır. 24 saat aralıksız biçimde aylardır yürütülen savaş böylesi vahşi, barbarlıkta sınır tanımayan, Kürtlerin kanını içse doymayacak cinsten bir düşmana karşı soluksuz bir biçimde sürdürülmektedir.
APOCU GENÇLİK DÖNEME CEVAP OLMALIDIR
Kürdistan’da saldırılar olağanüstü, insan üstü ve ezber bozan bir şekildedir. Buna karşın gerilla direnişi de destansı ve insanüstü bir formda kendini yeniden dönüştürüp zafere odaklanmıştır. Bütün halkımız ve halkımıza öncülük eden Apocu Gençlik bilmelidir ki; T.C insan olanın insanlığından utanacağı, mide bulandırıcı, aşağılıkça çıkar ilişkilerine girerek bu dünyanın en temiz, en saf, en güzel insanlarını her türlü yöntemle boğazlamaya çalışmaktadırlar. Komployla, entrikayla, çirkef pazarlıklarla sonuç almaya çalışmaktadırlar. Bütün bunları ise NATO’nun başını çektiği kurumlar ile yapmaktadır.
OPCW, CPT, WHO gibi sözde uluslararası kimi kurumlar aracılığıyla ile de bu sahtekarlıklarını tüm insanlığa kabul ettirmeye çalışmakta, göz boyamak istemektedirler. Ancak Kürdistan Özgürlük Gerillası, Yurtsever Kürt halkı ve Avrupa Apocu gençlik TC’nin insanlık dışı vahşi, barbarca saldırılarına karşı tarihin en büyük savaşını ve direnişini sergilemektedir. 8 aydır faşist soykırımcı TC devleti sözde tüm dünyada yasaklandığı kabul edilmiş her türlü kimyasal silahla gerillaya saldırmaktadır.
8 aydır tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu insanlık dışı vahşet tüm dünyaya ispat edilmeye çalışılmakta, bu insanlık çığlığı duyurulmaya çalışılmaktadır. Son olarak yapılan bir açıklamayla 17 gerillanın bu kimyasallarla şehit düştüğü ilan edilerek, iki gerillanın kimyasal etkisinde kaldıktan sonraki görüntüleri paylaşılmıştır. Bu andan itibaren söz hükmünü yitirmiş, dünyanın görmesi gerekenler tüm vicdani rahatsızlığa rağmen herkese gösterilmiştir. Bıçak kemiğe dayandı. Zaman şağşağlı cümleler kurma, kınama, vicdanen rahatsızlık duyma zamanı değildir. Zaman, ayağa kalkma zamanıdır.
İhanete, işbirliğine, insanlık dışı tutum ve yaklaşımlara rağmen, 50 yıl önce başladığımız uğrunda binlerce bedel ödediğimiz bu hakikat ve özgürlük yürüyüşünü zafere ulaştırmayana kadar, and olsun ki durmayacağız. Bütün dünya gözünü kapatıp, kulaklarını tıkasa da, bütün kurumlar yalan açıklamalar yayınlayıp, savaş suçlarını görmemezlikten gelse de, bütün güçler bir olup yeniden, yediden yetmişe saldırsa da ne direnmekten vazgeçecek, ne hakikati haykırmaktan geri duracak ne de teşhirden kaçacağız.
12 KASIM’DA YAŞAMI DURDURALIM
Biz TCŞ ve TekoJIN olarak bütün Avrupa gençliğini 12 Kasım’da Almanya’nın Düsseldorf kentinde iki koldan yapılacak olan bu yürüyüşe Saraca, Rukence, kimyasallarla şehit düşen 17’lerin ruhuyla katılmayı, o gün Almanya’da ve Avrupa’da hayatı durdurmayı, Avrupa’yı cehenneme çevirmeye çağırıyoruz. Topyekün imha konseptine karşı, soluksuz direniş ve zafer kararlılığıyla bütün Avrupa gençliği ile alanlarda dünyayı nefessiz bırakıp, gerillaya nefes olmak için yaşamı 12 Kasım’da durduralım.