HABER MERKEZİ- Aydın’ın Efeler ilçesinde KYK yurdunda bir asansörün düşmesi sonucu Zeren Ertaş isimli öğrenci hayatını kaybetmişti. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) “Asansör kazaları önlenemez değildir” diyerek bir açıklama yayımladı.
“Kamusal bir anlayışla olması gereken denetimler piyasaya açılarak bir rekabet unsuru haline getirilmiştir”
Asansörlerin tescili, ruhsatlandırması ve periyodik muayenesi ile ilgili olarak belediyelerin görevlendirildiği belirtilirken, periyodik muayene işinin yeterince yerine getirilememesinden kaynaklı olarak asansör muayeneleri, mevcut asansörlerin iyileştirilmesi ve teknik mevzuata uygun hale getirilmesi için süreci düzenleyici bir yönetmelik çıkarıldığı söylendi:
Yönetmeliğe en önemli itirazımız, denetimin kamusal bir görev olduğu, muayenelerin kamu adına görevlendirme ile yapılması gerektiği idi. Fakat yönetmelik, ilgili belediyelerin muayene işini protokoller aracılığıyla A Tipi Muayene Kuruluşlarının yapmasını getirmiş ve kamusal bir anlayışla olması gereken denetimler piyasaya açılarak bir rekabet unsuru haline getirilmiştir.
“İnsanların can ve mal güvenliğini etkileyecek söz konusu denetimler kamusal bir hizmettir ve piyasanın insafına bırakılamaz”
Yapılan muayenelerin belediyeler adına yapılmakta olduğu, bu işten yasal olarak sorumlu olanın Belediyeler olduğu belirtilirken muayene kuruluşlarından yalnızca ikisinin, kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar, diğerlerinin ise kâr amaçlı özel firmalar olduğunu vurgulandı:
Bu protokoller hiçbir pazarlık konusu olmamalıdır. Böyle bir durum hizmetin kalitesinin düşmesine, çalışanların mağdur edilmesine ve düzgün yapılmayan denetimin neticesinde can
kayıplarına ve zararlara yol açacaktır. İnsanların can ve mal güvenliğini birinci dereceden etkileyecek söz konusu denetimler kamusal bir hizmettir ve piyasanın insafına bırakılamaz.
“Teknik mevzuata uygun şekilde bakımı yapılan bir asansörde böyle bir kazanın yaşanmasının mümkün değildir”
Muayenesi yapılmış hafif kusurlu olduğunu gösteren mavi etiket iliştirilmiş bir asansörde, teknik mevzuata uygun şekilde imali ve bakımı yapılan bir asansörde böyle bir kazanın yaşanmasının mümkün olmadığı söylenirken böyle bir olayın yaşanmasının olası sebeplerinden birinin, kabinin kapı açık olarak aşağıya kaymasını engelleyen güvenlik algılayıcı tertibatının/elektronik sensörünün görevini yerine getirmemesi, başka bir kusurdan dolayı çalışmayan asansörü çalıştırmak için ilgili aksamın devre dışı bırakılması olduğu belirtildi. Bunun sorumlusunun bu işi yapan ve yaptıran olduğunu söyleyen TMMOB, ikinci bir olasılığın ise asansörde yapısal bir kusur (halat, kasnak, ray, fren, motor vb. uyumsuzluğu, yetersizliği) olabileceğini ve bu hususlarda imalatçı, Onaylanmış Kuruluş ve Muayene Kuruluşu’nun hatalı olduğu belirtti.
“Kırmızı etiketli asansörün çalıştırılması Yurt Müdürünün bilgisi dahilinde ve Belediyenin görevini yerine getirmemesiyle mümkün olabilir”
Çok daha vahim bir iddia ise neredeyse bir sene boyunca asansörün kırmızı etiketli olmasına
rağmen, gençlerimizin hayatı tehlikeye atılarak çalıştırılmış olmasıdır. Bu ancak Yurt
Müdürünün bilgisi dahilinde ve Belediyenin görevini yerine getirmemesiyle mümkün olabilir.
Çünkü her bir muayene raporu, Yönetici’ye ve ilgili Belediye’ye iletilmektedir.Asansörlerin güvenli bir şekilde çalışacak şekilde “emre amade” olmasından birinci derecede sorumlu olan bina yöneticileri, özellikle kamusal, halka açık toplu kullanılan asansörlerin muayene sonucu saptanan eksikliklerini hemen gidermeye yönelmeli, asansörlerin tehlike yaratacak şekilde (kırmızı etiket, bilinçli olarak güvenlik aksamlarından birinin devre dışı kalması veya devre dışı bıraktırılması, ekipmana yanlış müdahaleler vb.) kullanımını engellemelidir.
Sendikaorg