HABER MERKEZİ
İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki kız çocuğuna yapılan cinsel istismar bir kişinin ya da ‘bir sapığın’ yaptığı bir olay olarak değerlendirilemez. Bunun asıl nedeni şimdiye kadar istismarcıları aklayan ve istismarı adım adım meşrulaştıran AKP iktidarının uyguladığı politikaların sonucudur.
İktidarın yarattığı tecavüzcüler iş başındaydı. Bir geleceği daha yok etmek için bütün zırhlarıyla hazırda duruyorlardı
Minicik elleri, yaşama masumca bakan bakışlarına aldırmadan vahşice bir saldıraya uğrayan 5 yaşındaki Kız çocuğu, kanlar içinde evinin önüne bırakılıyor. Küçük kızın çocukluğu katledilmişti ve artık iktidarın yaratmak istediği geleceksiz bir toplum yaratılmaya başlanıyordu. Yapılan bu zülme karşı sesini çıkartmaya çalışanlara ise iktidarın jopları görev başındaydı. Çünkü yapılmak istenen buydu ve görev yerine getirilmişti. Sesleri çıkmamalıydı; sesleri çıkanları sesizleştirmek gerekiyordu. İkinci ve ücüncü görevler için iktidarın zabanileri görevlerini iyi yapması gerikiyordu.
AKP Taciz ve Tecavüzleri sistemli bir şekilde yaygınlaştırıyor
Özellikle AKP iktidarı döneminde çocuk istismarı, cinayetleri ve çocuk evlilikleri sistemli bir şekilde yaygınlaştırılıyor. Son olarak İstanbul Küçükçekmece ilcesinin Kanarya mahallesinde 5 yaşındaki çocuk istismara uğrayarak kanlar içinde kapının önüne bırakılması yapılan vahşeti gözler önüne seriyor. Yine Ankara Polatlı’da 22 Haziran 2018’de kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın bir hafta sonra öldürülmüş halde bulunması ve Ağrı’da Ramazan Bayramı’nın 1’inci günü (15 Haziran 2018) de kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in cansız bedenine ulaşılmasının ardından Türkiye’de çocuk istismarı ve cinayetinin geldiği boyutu bir kez daha ortaya çıkarıyordu.
Daha geriye gittiğimizde AKP’ye yakınlığı ile bilinen Süleymancılar yurdunda kalan dokuz çocuğun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Yönetim Kurulu üyesi olduğu Ensar Vakfı yurtlarında 45, Adıyaman’da 30 öğrencinin ve Aydın’da bir çocuğun 3 yıl boyunca 200 kişi tarafından tecavüze uğraması ve İstanbul Küçükçekmece’de bir hastanede 115 çocuğun gebe bırakılması AKP iktidarı döneminde yaşanan yüzlerce çocuk istismarlarından sadece birkaçı. Bunlar sadece medyaya yansıyanlar. Bir de AKP iktidarı döneminde Son 10 yılda çocuk istismarının yüzde 700 arttığı ve adliyede görülen her 4 tecavüz davasından biri çocuk istismar davası olması iktidarın yürüttüğü sistemli politikayı gözler önüne seriyor.
İktidarın Söylemleri Kadın ve Çocukları Hadef Haline Getiriyor
Ne yazık ki ülkenin her köşesinde her gün sayısız cinsel saldırı yaşanıyor ve çoğu kez failleri cezasız kalıyor. İktidar partisinin sistematik uygulama ve söylemleri, kadınlar ve çocukların her türlü şiddetin hedefi haline gelmesinin önünü açıyor, günden güne suç sayısı artıyor. Çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesi, çocuk evliliğinin teşviki gibi cinsel istismarı meşru kılmaya gayret eden yasa tasarılarından ‘bir kereden bir şey olmaz’ aklamalarına kadar her fırsatta çocuklar istismara açık hale getiriyor. Öte yandan cezasızlık getiren yasalardan rıza tartışmalarına uzanan süreç failleri cesaretlendiriyor. Yaşanan olayların hemen ardından yayın yasakları getiriliyor. Biliyoruz ki bu türden yasaklar çocuğun üstün yararına kullanılmasından daha çok kamuoyu tepkisini azaltmak, basının takibini zorlaştırmak, faillerin yargılanıp yargılanmadığını, yargı sürecinin nasıl geçtiğini kamuoyunun bilmesini önlemek, yalnızca faillerin değil devletin sorumluluğu olduğu gerçeğinin üstünü örtmek için kullanılıyor.
Onun için istismara karşı yapılan kitlesel eylemlere joplarıyla saldırarak toplumun sesini kısmaya çalışıyorlar. İktidarın joplarına ve baskılarına rağmen, bir çocuk tepkisini göstermek için hazırladığı metinde söylediği “Toprak utandı ölmekten, siz utanmadınız katledip öldürmekten” sözü insanım diyen herkese msj niteliğindedır. Bunun için sesi çıkamayan çocukların sesi olmak gerekir. Çocukların çığlığı toplumun çığlığına dönüşmesi gerekir.
Sara GULAN
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi