Türk devletinin kontrolünde olan çeteler, İdlib’de kendi aralarında çatışıyor. HTŞ ve Nureddin Zenki’nin başını çektiği gruplar arasındaki çatışmada her iki taraftan çok sayıda ölü var. HTŞ çok sayıda yerleşim yerini ele geçirdi.
HABER MERKEZİ – Türk devleti daha önce taahütte bulunduğu İdlib’i gündemden düşürmek amacıyla Minbic’e saldırı için Washington ile Moskova kapılarında mekik dokurken, İdlib’de kontrol ettiği çeteler birbirine girdi.
Suriye’nin İdlib kentindeki çete örgütleri Nureddin Zenki ve Ulusal Kurtuluş Cephesi ile El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra’nın öncülük ettiği Heyeti Tahrir Şam (HTŞ) arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Çatışmalarda Nureddin Zenki’nin çete başı Ahmed Homsi ölürken, çatışmalar nedeniyle siviller de öldü ve siviller evlerinden çıkamadığı belirtildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) çetelerinin bu sabah onlarca askeri araçla İdlib’in güneyindeki Tiremle, Keraa, El Feqi, Um Sir ve Şex Mustafa çevresindeki hayvan pazarı, Erneb bölgelerine, yine İdlib kırsalındaki Cebel Şehşebo’nun El Musterihe, Şolin, El Derona, Mezret El Casim ve Ceb Sileman bölgelerine saldırı gerçekleştirdiğini kaydetti.
HTŞ ile “Ulusal Kurtuluş Cephesi” çeteleri arasında bölgede şiddetli çatışmalar yaşanıyor. HTŞ çetelerinin, Kesra kırsalındaki El Feqi, Erneb, Şehirnaz, Meydan, Xezal, Şolin, Şirmixer, Qere Cirin, El Derona, Mezret El Casim ve Ceb Sileman köylerini belirtildi.
Halep’in batı kırsalında da aralıklarla çatışmalar yaşanıyor. Xan Esil, Bilinta, Miklibis, Ebin ve El Cine’de Nureddin El Zenki çeteleri ile HTŞ çeteleri arasında çatışmalar yaşanıyor.
SOHR, El Cine ve Ebin’de çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Daret El İzza’da HTŞ denetimi
HTŞ’nin diğer çetelerin denetimindeki Halep’in Daret El Izza (Dara Iza) beldesini ve beldeye gidiş geliş yolları ile kontrol noktalarını aldığı belirtildi. Daret El İzza, Türk askerlerinin İdlib’de ilk konuşlandığı yer ve aynı zamanda Efrîn ile sınır kent.
Çatışmalar sonucunda Tekad ve Daret İzza kasabası ile Busratun, Habit, Kafr al Tin, Refade, Blinnta, Mashad, Qaturah, Sadiye ve Cebel Bereket köyleri de HTŞ’nin eline geçti. HTŞ, Nureddin Zenki’nin karargahı olan Şeyh Süleyman kasabasına da girdi.
Öte yandan Nureddin Zenki çetelerinin, Daret El İzza’ya giren HTŞ’yi tanklarla hedef aldığı, Daret El İzza hastanesine tank mermisinin isabet etmesi üzerine bir hemşirenin hayatını kaybettiği bölgeden gelen haberler arasında. Bölgeyi yakından takip eden gazeteciler, HTŞ’nin ele geçirdiği Daret El İzza’da ölen çete sayısının açıklanan sayılardan çok daha fazla olduğunu belirtiyor.
Bu arada El Kaide kökenli Türk himayesindeki Ahrar u Şam çetesinin de Nurrettin Zenki’ye destek olmak için bölgeye 300 adamı ve ağır silahları gönderdiği belirtiliyor. Şu anda birbirine giren HTŞ ile Nureddin Zenki 5 yıldan beri ortak saldırılar yapıyor. Bu gruplar şu anda üstlendiği bölgeleri, birlikte düzenledikleri saldırılarla Suriye rejiminden almışlardı.
Söz konusu çete örgütleri Halep kırsalı, Lazkiye kırsalı ve Hama kenti kırsalında Alevi sivillere katliamlar yapmakla suçlanıyor.
Rejimden top atışları
Öte yandan Suriye rejim güçleri de Hama’nın kuzeyinde El Erbin köyüne, El Biwidiye köyü ile Hesriya bölgesine, Cisat köyünde bazı bölgeleri ve El Sexır köyü ve El Letamne beldesine top atışları yaptı.
Rus ve Suriye savaş uçakları da son bir hafta içinde İdlib’e yakın Cisr El Şuxur kasabasının kırsalını ve bu kasabanın güneyindeki Morek kırsalındaki çetelere yönelik hava saldırıları düzenledi.
Çetelerin garantörü Türk devleti
Şimdi İdlib ve çevre bölgelerde çatışan çetelerin Türk devletinin himayesinde olduğunu belirtmek gerekiyor. Zaten Rusya’nın onayı ile İdlib’e yerleşen ve bu bölgenin çevresinde 12 gözlem noktası bulunan Türk ordusu, söz konusu bölgeye yerleşirken hiç bir çete grubu sesini çıkarmadığı gibi kimi yerlerde çetelerin sevgi gösterileriyle karşılanmıştı.
Suriye rejimi, İran ve Rusya Suriye’nin daha çok güney kesiminde olan çeteleri ya askeri zorla ya da anlaşmalarla çıkarıp bunları İdlib’e göndermişti. Ancak daha sonra İdlib’e sıra geldiğinde Türk devleti çetelerin hamisi olarak Rusya ile pazarlıklara girişti.
17 Eylül’de Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşen Türk Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan, İdlib’de çetelerle rejim arasında 15-20 kilometre genişliğinde silahsızlandırılmış alan oluşumu konusunda anlaşmaya varmıştı. 15 Ekim’e kadar bu alandaki çetelerin çekilmesini Türkiye garanti etmişti. Ancak 15 Ekim’de sürenin dolmasının ardından Türk devleti verdiği sözü yerine getirmemiş, belirtilen bölgede çeteler geriye çekilmemişti. Bu tarihten itibaren Erdoğan ise İdlib’i gündemden düşürmek için sürekli Minbic’i hedef göstermişti.
İdlib’de hangi çete grupları bulunuyor?
İdlib’deki silahlı grupların başını El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra çekiyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) terör örgütleri listesinde yer alan El Nusra, bu listeden çıkmak için daha önce isim değişiklikleri yaptı ve son olarak Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) ismini aldı. Ayrıca Temmuz 2016’da El Kaide ile bağlantılarının kalmadığı ve sadece Suriye’de mücadele edeceği yönünde beyanatta bulundu.
HTŞ’nin içinde El Nusra’nın yanı sıra; Ceyşül Sünne, Cundul Aksa, Liwa El Heq, Ceyşül Ehrar, Hurras El-Din ve Ensar El Din gibi onlarca grup bulunuyor.
İdlib’teki ikinci blokta HTŞ’den ayrılan ve Türkiye destekli Ehrar El Şam ile ittifak kuran Nureddin Zenki yer alıyor. Bunlara başkaca irili ufaklı çok sayıda çete gruplarının katılmasıyla Şubat 2018’de ‘Suriye Ulusal Cephesi’ ismiyle yeni blok oluşturuldu. Bu grupların çoğu ‘Fırat Kalkanı’ adı verilen Türk işgali içinde yer almıştı.
Kentteki üçüncü bir grubu ise ağırlığını İhvancıların (Müslüman Kardeşler) oluşturduğu Feyleq El Şam, Ceyşül İdlib, Ceyşül Nuxbe, Ceyş El Nasır, birinci ve ikinci sahil tümenleri gibi gruplardan müteşekkil Mayıs 2018’de kurulan ‘Ulusal Kurtuluş Cephesi’ isimli yapı oluşturuyor. Bu grupların bir çoğu hem Fırat Kalkanı hem de Efrîn işgaline katılmışlardı.
Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak düzenlediği Astana görüşmelerinde ayrıca çoğunluğu El Kaide menşeili bu grupları ‘ılımlılaştırma’ sözü vermişti.
Suriye rejiminin İdlib’i çetelerden temizleme operasyonu için düğmeye başlama sinyallerini vermesi üzerine 1 Ağustos günü ‘Suriye Ulusal Cephesi’ ile ‘Ulusal Kurtuluş Cephesi’ grupları, ‘Ulusal Kurtuluş Cephesi’ adı altında birleştiğini duyurdu.
Heyet Tehrir El Şam şimdiye kadar Türkiye tarafından yapılan, ‘kendilerini feshetme ve Ulusal Kurtuluş Cephesi’ne katılma’ dayatmasını ise kabul etmiyor.