TC devleti, Kürdistan’da gençlere yönelik fuhuş ve uyuşturucu madde kullanımını yaygınlaştırma faaliyetlerine hız verdi. Şubat ayından bu yana Şirnex merkeze farklı tarihlerde yabancı uyruklu gruplar gönderilmeye başlandığı öğrenildi.
ŞIRNEX – Akp-Mhp faşist hükümeti ve işgalci Türk devletinin Kürdistan şehirlerinde özellikle de özyönetim direnişlerine şahitlik eden kentlerde gençleri yozlaştırıp düşürme yollarını geliştirmeye ve uyuşturucu satışı ve kullanımını artırmaya devam ediyor. Alınan bilgilere göre Kürdistan şehirlerine aralarında yabancı uyruklu kişilerin bulunduğu gruplar gönderilerek düşürme çalışmaları yürütülüyor. Şubat ayından bu yana Şırnak merkeze 24 kişiden oluşan en az 3 grubun gönderildiği öğrenildi.
Kürt Gençliği Hedef Alınıyor
Kuzey Kürdistan’da yıllarca yürütülen savaş politikaları ile halkı üzerinde geliştirilen ajanlaştırma, uyuşturucu ve fuhuş politikaları özellikle 2015’ten bu yana gençliği yozlaştırmaya dönük yoğun olarak yürütülüyor. Kürdistan şehirlerine aralarında Arap uyruklu kişilerin bulunduğu gruplar gönderilerek gençlikle ilişkilendiriliyor. Şırnak kentine özel olarak getirilen bu grupların gençlikle ilişkilenerek uyuşturucu ve fuhuş faliyetlerini yürüttüğü öğrenildi. Bahis oyunları, uyuşturucu satışı ve fuhuşa sürükleme yoluyla gençleri düşürmeye ve ajanlaştırmaya çalıştığı öğrenildi.
Gençler Bağımlılaştırılarak Düşürülüyor!
Devletin Kürdistan’da uyuşturucuyu yaygınlaştırma, gençleri fuhuşa sürükleme, asimilasyona uğratma ve kültürel yozlaştırma politikaları yeni değil. Özellikle lise öğrenimi gören gençlerin hedef alındığı bu faaliyetler, okullarda ve gençlerin sık olarak uğradığı mekanlar olan internet kafeler gibi yerler tercih ediliyor. Sivil polisler yoluyla sonuç alamayan devlet, artık yeni taktikler kullanarak Kürt gençliğini uyuşturucu,fuhuş, gasp ve çeteleşmeye sürüklüyor. Yurtsever gençlerin hedef alındığı bu faaliyetlerde uyuşturucu bağımlılığı yaratılan gençlere ajanlık teklifinde bulunuyor.
“Önce Bağımlı Yaptılar, Ardından Satıcı”
Kendisi de Şırnaklı olan ve uyuşturucu bağımlılığından ailesi tarafından kurtarılan 19 yaşındaki Y.S. yaşadıklarını ve bu kişilerle nasıl ilişkilendiğini anlatıyor: “Sık sık uğradığımız ve arkadaşlarla oyun oynadığımız bir café var. Genelde okul çıkışı birçok öğrenci oraya uğrardık. Bizim okuldan üst sınıflarda olan A.T. yanında yabancı biriyle geldi ve bizimle tanıştırdı. Kendisi ne Kürtçe ne de Türkçe’yi iyi konuşamıyordu. Buraya çalışmak için geldiğini ve bizim bu süre içinde kendisine yardımcı olmamızı istedi. Oldukça cana yakın davranıyordu. Zamanla arkadaşlık kurduk ve bir gün cebinden hap çıkarıp uzattı. Ilk başta Kabul etmesem de hiçbir şey olmayacağını söyleyip verdi. Ondan sonra her gün görüşmeye başladık ve ben bağımlı hale geldim. Eğer istersem bu hapları satıp para kazanabileceğimi de söyledi. Bana ve aileme verdiği zararın farkına varmam geç olsa da bu kişilerin nerde olursa olsun teşhir edilmesi ve gençlerin uzak durması gerekiyor. Çünkü bu derin bir suya benzer, siz çırpındıkça o sizi dibe çeker.” dedi.
Y.S. ve daha birçok genç için örülen bu tuzak bizzat devlet tarafından organize edilip yürütülüyor. Devlet tarafından yaygınlaştırılan uyuşturucu kullanımı Kürt gençliğini değerlerinden uzaklaştırmak ve kendi değerlerine ihanet etmek amacıyla yaygınlaştırılıyor.