HABER MERKEZİ – Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015-2016 yıllarında uygulanan sokağa çıkma yasağı döneminde yaralandıktan sonra İsveç’e giden ve burada siyasi iltica talebinde bulunan Resul Özdemir, geçtiğimiz günlerde İsveçli yetkililer tarafından Türkiye’ye iade edilmişti. Silivri 9 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Özdemir’in avukatı Naim Akbulak, cezaevine giderek müvekkili ile görüşme gerçekleştirdi. Akbulak, görüştüğü müvekkilinin anlatımlarını paylaştı.
Özdemir’in İsveç’te 4 ay boyunca iltica başvurusunun değerlendirilmesini beklediğini belirten Aklubak, müvekkilinin tutulduğu Göç Merkezi’nde Türkiye’ye teslim edilmeden birkaç gün önce kötü muamele ve psikolojik baskıya maruz kaldığını anlattığını dile getirdi.
Hakaret ve darp İsveç’te başladı
Göç Merkezi’ndeki polislerin kendisine sürekli “yakında gidicisin” şeklinde psikolojik baskı uyguladığını söyleyen müvekkilinin yine geceleri uyutulmadığını ve hakaretlere maruz kaldığını aktardığını söyleyen Av. Akbulak, Türkiye’ye getirileceği gün ise kendisine “Mahkemeye çıkaracağız hazırlan” denmesi üzerine müvekkilinin hazırlanıp polislerle birlikte çıktığını kaydetti.
Akbulak, sonrasında yaşananları ise şu sözlerle anlattı: “Göç Merkezinden çıkarıldıktan sonra kapıda elleri, ayakları kelepçeleniyor, arabaya atılıp havalimanına getiriliyor. İsveç polisi müvekkilimin ailesine ve avukatına haber vermesini engelliyor. Müvekkilim uçağa bindirilmek istenince buna direniyor. Karşı koymaya çalışsa da elleri ve ayakları kelepçeli olduğu için çanta gibi uçağa fırlatılıyor. Resul uçağa atıldıktan sonra bu kez de boynundan uçağın koltuklarına bağlanıyor ve burada darp ediliyor. Kendisine sürekli hakaret ediliyor.”
MİT ve polisten ağır işkence
Türkiye’ye getirilene kadar İsveç polisinin de yanında olduğu Özdemir’in, bindirildiği uçak Sabiha Gökçen Havaalanı’na indikten sonra MİT görevlilerine teslim edildiğini söyleyen Akbulak, “MİT görevlileri müvekkilimi kendi yerlerine götürüp, burada 6 saat işkence ederek sorgulamış. Ardından TEM ekibine teslim edilmiş. TEM’e götürüldükten sonra burada elektrik verme, kaba dayak, hakaret ve bir gün boyunca ayakta bekletilerek işkenceye maruz bırakılıyor” dedi.
Av. Akbulak, müvekkilinin TEM’de ifadesi alındıktan sonra adliyeye çıkarılıp tutuklanarak cezaevine gönderildiğini ifade etti. Müvekkili hakkında açılan çok sayıda soruşturma dosyası olduğunu ancak hakkında kesinleşmiş bir hükmün olmadığını söyleyen avukatı, tek bir soruşturma üzerinden tutuklanan Özdemir’in hakkındaki diğer dosyalara dair ifadesinin alınmadığını bilgisini verdi.
Cizre soruldu
Hem MİT hem de TEM’de yapılan işkenceli sorgularda müvekkiline daha çok sokağa çıkma yasakları döneminde Cizre’de yaşanan olayların içinde olup olmadığının sorulduğunu söyleyen Akbulak, emniyete müvekkiline ayrıca üzerine ifade veren kişilerin de sorulduğunu belirtti.
Dosyanın içeriğine henüz ulaşamadıklarını sözlerine ekleyen Av. Akbulak, şunları kaydetti: “Diğer dosyaları Cizre’de ama o dosyalarda müvekkilim cezaevinde olduğu döneme ilişkin suçlamalar da var. 2014-2016 yılları arasında cezaevinde olduğu sırada dışarda işlenen bazı suçların faili olarak sorgulanmış. Bu suçlamalar daha çok ‘kırsala gitti, Rojava’ya gitti’ şeklinde. MİT’in istihbari bilgileri ve daha önce ifade veren şahısların verdiği beyanlara dayanılarak oluşturulan dosyalar olduğunu söyleyebilirim. Bu şekilde özel olarak getirilmesini gerektirecek nitelikte bir şey var mı? Henüz bilmiyoruz. Çünkü kesinleşmiş cezadan bahsediliyor, ama müvekkilim kendisinin söylediği kesinleşmiş bir cezası yok. Kesinleşmiş dosyasının da sadece adli para cezası olduğunu söyledi. Bizdeki dosyalarda zaten soruşturma dosyaları. Biliyorsunuz ifadesi alınmadan bir dosyanın kesinleşmesi pek mümkün değil. Bu dosyalardan ifadesi alınmamış. 15 yıllık kesinleşmiş bir cezası olduğu söyleniyor ama bu bizim kafamızda muğlak. Bizim elimize ulaşan bir bilgi yok. Müvekkile de ulaşan bir şey yok.”
İsveç’e tepki
Av. Akbulak, müvekkilinin İsveçli yetkililer tarafından Türkiye’ye teslim edilme biçimi üzerinde de durdu. Akbulak, “İsveç’te yapılmış iltica başvurusu var. Kötü muamele ve işkence iddiaları açıkken nasıl göz göre göre iade edildi. Hadi iade etti, bunu aileden ve avukatlardan, diğer makamlardan gizli şekilde nasıl yaptı? Bu çok mühim. Çünkü bunun devamı gelecek, başka insanlar için de böyle olacak. Yani bu bir politikaya mı dönüşecek ya da özel olarak buna ilişkin mi yapıldı bunu bilmiyoruz. Nasıl bir anlaşmaya dahil edildi? Neye göre getirildi? Niye böyle bir operasyona ihtiyaç duyuldu? İsveç nasıl izin verdi? Bunların açığa çıkarılması gerekiyor. İsveç’ten bu duruma yönelik parlamenterler, ailenin oradaki avukatları süreci takip ediyor. Ama sonuç itibariyle maalesef müvekkil şuan içeride. Yani burada olmaması gerekirken İsveç hangi pazarlık ya da hangi zorlamayla verdiği açık değil” ifadelerini kullandı.
Darp raporu verilmedi
Cezaevine getirildikten sonra salgından kaynaklı 14 günlük karantina koğuşunda bekletilen müvekkilinin daha sonra normal koğuşa alınacağını belirten Akbulak, gördüğü işkencelere rağmen müvekkiline darp raporu verilmediğini de söyledi. Özdemir’in götürüldüğü hastanede işkence gördüğünü beyan edip, rapor istediğini aktaran Av. Akbulak, ancak doktorun kendisine “Koronadan dolayı bir rahatsızlığın varsa onu rapor edelim, yoksa rapor etmeyiz” diyerek, ‘”Darp cebir izi yoktur” şeklinde bir rapor hazırlandığını kaydetti.
Kaynak: MA / Erdoğan Alayumat