HABER MERKEZİ- Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yapılan NATO zirvesinde Trump Avrupalı müttefiklere yüklenmiş hatta ABD’yi NATO’dan çekme tehdidinde bulunmuştu. Böyle bir ortamda yapılan zirveden bir yıl sonra liderler bu kez Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un NATO ile ilgili yaptığı “beyin ölümü gerçekleşmiştir” açıklamasının gölgesinde toplandı.
Macron’un bu sözlerinin ardından gergin bir havada başlayan zirvenin ilk gününe de ABD Başkanı Donald Trump ve Macron arasında işgalci Türkiye, NATO ve DAİŞ ile mücadele konusunda yaşanan görüş ayrılıkları damga vurdu.
Daha önce NATO’nun günümüz koşullarında geçerli bir ittifak olup olmadığını sorgulayan Trump ise bu yılki zirvede ittifakı savundu, Avrupa’nın yeni lideri rolüne soyunduğu görüşlerinin odağındaki Macron’un açıklamalarını “çok çok çirkin” sözleriyle eleştirdi. NATO’nun herkesin sürece dahil olması ve üzerine düşeni yapması halinde işlevini yerine getiren esnek bir ittifak olduğunu söyledi.
İkinci günde, üç saat süren toplantının ardından ortak zeminde buluşabildikleri konularda uzlaşma sağlandığını açıkladı, zirvede görüş ayrılıklarının olduğu ortaya çıktı. Zirvede NATO’nun YPG’yi terör örgütü olarak nitelemesini isteyen işgalci Türk devletinin bu talep yerine gelmemesine karşın Baltık ülkeleri ve Polonya için güncellenen savunma planı konusunda veto yetkisini kullanmaması, Rusya’nın ve Çin’in yükselişinin ortak bir tehdit olarak nitelendiğini vurgulayan yetkililer zirvenin bu açıdan başarılı geçtiği kanısında.
İŞGALCİ TÜRK DEVLETİNİN YPG TALEBİ
İşgalci Türk devleti NATO’nun YPG’yi terör örgütü olarak nitelememesi halinde Baltık ülkeleri ve Polonya’yı kapsayan savunma planını bloke etme tehdidinde bulunmuş, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg işgalci Türk devleti ile uzlaşmanın bir yolunu aradıklarını söylemişti.
Zirvenin kapanışında açıklama yapan Jens Stoltenberg, işgalci Türk devletinin Baltık ülkeleri savunma planında veto hakkını kullanmadığını ve bu konuda uzlaştıklarını söyledi. NATO’nun YPG’yi nasıl nitelemesi gerektiği konusunun zirvede görüşülmediğini belirtti. Savunma planının kapsadığı Baltık ülkelerinden Litvanya’nın Cumhurbaşkanı işgalci Türk devletinin veto hakkını kullanmamak için bir talepte bulunmadığını söyledi, “Gösterdiği dayanışma için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a herkes teşekkür etti” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron da zirvenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Terörün tanımı konusunda işgalci Türk devleti ile ortak bir noktada buluşamadıklarını belirten Macron YPG’nin terör örgütü ilan edilmesi konusunda Ankara ile aynı görüşte olmadıklarını vurguladı.
İŞGALCİ TÜRK DEVLETİNİN S-400 SORUNU
Fransa Cumhurbaşkanı Macron bu konunun işgalci Türk devleti ile açıklığa kavuşturulması gerektiğini söylemiş, işgalci Türk devletinin NATO üyeliğini “Türkiye nasıl hem NATO üyesi olup hem de S-400 alabiliyor? Bu teknik olarak mümkün değil” sözleriyle sorgulamıştı.
Trump’la birlikte gazetecilerin sorularını yanıtlarken basın toplantısına dönüşen açıklamada Macron sert konuşmuş, Trump ise Türkiye’nin Obama döneminde Patriot almak istediğini ama alamadığını bir kez daha gündeme getirerek Türkiye’nin tezlerine destek verecek şekilde konuşmuştu.
NATO’da müttefikler S-400 konusunda duruşlarını muhafaza etti. NATO Genel Sekreteri zirve kapanışında yaptığı açıklamada S-400’lerin NATO’ye entegre olamayacağını bir kez daha vurguladı. Macron da S-400 konusunun teknik olarak çözümü kolay bir konu olduğunu söyledi ancak o da sistemin NATO’ya entegre olmayacağının altını çizdi.
TRUMP-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ
Başlangıçta NATO zirvesi kapsamında 13 Kasım’da Beyaz Saray’daki görüşmenin ardından bir daha ayrı bir ikili görüşmede bir araya gelmesi planlanmamıştı. Ancak zirvede Trump ve faşist Erdoğan kısa süre de olsa görüştü.
Beyaz Saray Sözcüsü Hogan Gidley “Türkiye’nin NATO’daki taahhütlerini yerine getirmesinin önemini, ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkararak ticari ilişkilerin güçlendirilmesi, bölgesel güvenlik sorunları ve enerji güvenliğini görüştüler” açıklamasını yaparken Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Altun görüşme konusunda paylaştığı Twitter mesajında “Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı ile NATO zirvesi marjında son derece verimli bir görüşme gerçekleştirdi” dedi.
Trump zirvede yaptığı açıklamalarda sık sık faşist Erdoğan’a arka çıktı. Türkiye’nin IŞİD lideri Ebu Bekir El Bağdadi’nin öldürüldüğü operasyonda Türkiye’nin çok yardımcı olduğunu belirtti, “Türkiye’yi seviyorum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iyi anlaşıyoruz. O NATO’nun çok iyi bir üyesi ya da öyle olacak” ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’le yaptığı görüşmenin ardından da ”Erdoğan’la her şeyi tartıştık, Suriye’yi konuştuk, Kürtler’i konuştuk” diyerek sınır bölgesinde her şeyin yolunda gittiğini hatırlattı, “Türkiye’yi bu konuda takdir ediyorum” dedi.
NATO’NUN GELECEĞİ
Rusya kaynaklı tehdit ve bir yandan da Moskova ile diyalog ve ortaklık ihtiyacının yanı sıra Çin’e yönelik tehdit algısı ve Orta Doğu’daki gelişmelerin ışığında, 70 yıl önce Sovyetler Birliği’ne karşı kurulan NATO’nun günümüz koşullarına uyum sağlaması gerektiği zirvede gündemdeki konulardan biriydi.
Fransa ve Almanya NATO’nun misyonun stratejik açıdan gözden geçirilmesi için bir “akil insanlar” grubu oluşturulması önerisinde bulunmuştu. Liderler zirvede ittifakın gelecekte kendisini nasıl konumlandıracağının belirlenmesinin amaçlandığı bu öneriye destek verdi.
Reuters’a konuşan üst düzey bir NATO yetkilisine göre, fikir biraz muğlak olsa da NATO Genel Sekreteri zirvenin üzerinden gerilimi bir miktar almak adına öneriye sıcak baktı.
Yetkililer ortak deklarasyonda değişen stratejik ortamı göz önünde bulundurduklarını ifade etti. Genel Sekreter’in önümüzdeki Nisan ayında NATO’nun geleceğine yönelik planlar konusunda bildirimde bulunması konusunda uzlaşma sağlandı.
TRUMP’IN TAVRI
Diplomatlar, NATO zirvesinde elde edilen görece başarılı sonucu kısmen Trump’ın daha yumuşak bir tavır sergilemesine bağladı. Trump’ın Kanada Başbakanı için kullandığı “iki yüzlü” ifadesi dışında ABD Başkanı’nın genel olarak daha uzlaşmacı bir ton benimsediği görüşü dile getirildi. Reuters’a konuşan Avrupalı bir diplomat “Çok yumuşak bir Trump gördük. Oyun bozucudan çok bir takım oyuncusu gibiydi” değerlendirmesini yaptı.
Bir başka diplomat da hakkındaki azil soruşturmasıyla iç siyasette zorlu günler geçiren ve 2020 seçimlerine hazırlanan Trump için “İç siyaset seçim kampanyası bağlamında uluslararası çatışma başlatmak çıkarına olur mu? Bunun fayda sağlayacağını sanmıyorum” ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Merkel de Trump’la yaptığı görüşmede geçen yıla kıyasla daha olumlu konuştu. Alman lider “Daha stratejik sorulara ayıracak zamanımız oldu. Farklı coğrafi koşullara ilişkin ortak bir anlayışın gelişmeye başladığı izlenimi edindim” dedi.