tayin edecek bir mücadele gerçekliği ortaya çıkarmışlardır.
işbirlikçiliğini yaptığı ve kendi halklarına kan kusturdukları kanlı bir alan olmuştur. Komprador burjuvazi olarak tabir edilen yerli işbirlikçi sınıflar sahip oldukları çarpık ve vahşi kapitalizmle adeta halklara açlığı, yoksulluğu ve köleliği dayatmışlardır. Türkiye tarihi aslında bir bakıma mücadeleler tarihidir. Türkiye’nin bir türlü kendi sorunlarını çözmemesi, çözememesi aslında kuruluşundan bu yana sahip oldugu anti demokratik yapısından kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin katı ulus ve Kürt karşıtı bir zihniyetle kurulması Türkiye’yi sürekli anti demokratik ve halklar karşıtı bir yapıda tutmuş, devlet sürekli başta Kürtler olmak üzere kendi halklarıyla sürekli kavgalı olmuş ve bu kavga hiç durmadan günümüze kadar da cevam etmiştir. HDP, altı milyon oy alan ama aslında yaklaşık yirmi milyon kitlesi olan en büyük demokratik güçtür ve Türkiye’nin şimdiki 3. büyük partisidir ve yakında 1. partisi olmaya aday en büyük muhalif güçtür. Böyle olmasaydı, iktidarın ve sistemin saldırılarının hedefi haline gelmezdi ve her gün yöneticileri ve çalışanları göz altına alınmazlar ve tutuklanmazlardı. Türkiye’de HDP dışında hangi partiye bu saldırılar ve tutuklamalar oluyor?
ilk ve solun radikal çıkışları 1960’ların sonlarında başlamış, 1970’ler solun mücadeleyi tam olark geliştirdiği ve sistemi korkuttuğu yıllar olmuştur. Kürt Özgürlük Hakeketi de 1970’ler devrimci ortamında filizlenmiş ve bugünlere gelmiş, halkların iktidarını ve özgür yaşamını kuracak bir siyasal, toplumsal atmosfer yakalamıştır. Türkiye’de sol aslında güçlü bir geçmişe ve kitlesel zemine sahip olduğu halde özellikle de son 30 yılda bu gücünü kullanamamış, sahip olduğu tabanı düzen partilerinin oy devşirdiği bir alana dönüşmüştür. Solun öncelik le kendi aralarında güçlü bir birlikteliğe ve dayanışmaya ihtiyacı var. Dağınık, parçalı, düzensiz olmak kesinlikle egemenlerin ve AKP’nin ekmeğine yağ sürer. Dönem ideolojik tartışmaları yapma dönemi değil, ayağa kalkma ve vahşi kapitalizmi, egemenleri tir tir titretme dönemidir. Özgürlük Hareketi büyük bir mücadeleyle büyük devrimci imkan ve olanakları yaratmıştır. Türkiye tarihinde bu kadar mücadele birikimi ve imkanı ilk defa ortaya çıkmıştır. İlk defa toplumların özgür yaşamını gerçekleştirecek kazanımlar Özgürlük Hareketi tarafından ortaya çıkarılmıştır.
Bu imkan ve olanakları iyi değerlendirip Türkiye’yi 100 yıllık bataklıktan çıkarmak mümkündür. Türkiye solu kendisini toparlayıp, solda birlik sloganıyla güçlü bir birliktelik sağlarsa, Türkiye’de dışarıya göbekten bağımlı olan işbirlikçi burjuvazi ve Kürt karşıtı inkarcı sistem halkların mücadelesi karşışında daha fazla dayanamayacak iflas bayrağını çekecektir. Solun kendi kitlesini ayağa kaldırıp harekete geçme ve mücadeleyi kazanma zamanıdır. Çünkü Türkiye’de hiç te küçümsenmeyecek derecede bir sol kitle vardır. Önemli olan bu sol kitleyi ayağa kaldırmak. Türkiye solu dağınıklığı ve çok parçalı olma durumunu aşar ve doğru bir taktik ve yöntemle kitleye giderse başarı tamdır diyebiliriz.