Silivri Cezaevi’nde tutuklu dokuz Boğaziçi öğrencisi ortak bir mektup kaleme aldı. Özgürlüklerinin kısıtlandığı zindanda vicdanlarının rahat olduğunu belirten öğrenciler, bir de açık çağrıda bulundu: “Düşünme ve üretmemiz için gerekli kitap ve kaynaklara ulaşmakta zorluk yaşıyoruz ve bu konuda da dayanışmanızı eksik etmeyeceğinizi biliyoruz.”
İSTANBUL – İşgalci Türk devleti ve çetelerinin Efrin’e yönelik işgal saldırılarını loku dağıtarak kutlayan faşist gruba müdahale eden Boğaziçi’li öğrenciler, “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” yazılı pankart açmıştı. İşgalci Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘vatan haini’ ve ‘terörist’ diyerek hedef gösterdiği öğrencilerden 13’ü tutuklanmıştı.
Silivri’de tutuklu bulunan dokuz öğrenci ortak bir mektup kaleme aldı.
“Sevgili Boğaziçililer” diye başlayan mektupta, “Üniversitemizin özgürlükçü, her kesimden öğrencinin ifade hakkını savunan, demokrat ve en önemlisi vicdanlı duruşu Boğaziçi Üniversitesi’nin kimi çevrelerce hedef tahtasına oturtulmasına ve giderek ağırlaşan, hukuktan uzak/politik yaptırımlara maruz kalmasına neden olmuştur” dendi.
Özgürlüklerinin kısıtlanmış olduğu zindanda yatarken, vicdanlarının rahat, morallerininse yüksek olduğunu vurgulayan tutuklu öğrenciler, “Ancak moralimizi yüksek tutan en büyük etken, bizleri burada yalnız bırakmayan hukukçu arkadaşlarımızın sizden getirdikleri haberlerdir” diye yazdı.
Öğrenciler, yaşananların ve yaptırımların da akademinin evrensel değerlerine, özgür düşünme, tartışma ve bilimsel üretim yapmaya bir saldırı niteliğinde olduğunu düşündüklerini vurguladı.
Yaklaşık bir aydır tutuklu bulunan öğrenciler, Silivri Cezaevi’nde yaşadıkları sorunları da aktardı: “Üç haftadan uzun bir süredir kitap ve defterlerimize erişemememizin, gözaltı ve cezaevinin zorlayıcı koşullarının ve belki de en önemlisi üniversite ortamından alıkonulmamızın bu saldırının pratikteki yansımaları olduğunu söyleyebiliriz. Biz bu saldırılar karşısında bulunduğumuz yeri bir üniversiteye çevirme, düşünme, tartışma ve üretim yapabilme noktasında sürekli çabalamaktayız. Matematik, felsefe, edebiyat gibi insani ve akademik değeri olan tüm konular hakkında bildiğimiz oranda düşünmeye, yazmaya ve hem kendi aramızda hem de koğuştaki diğer tutsak arkadaşlarımızla tartışmaya devam etmekteyiz.”
Boğaziçili öğrenciler bir de açık çağrıda bulunarak, “Düşünme ve üretmemiz için gerekli kitap ve kaynaklara ulaşmakta zorluk yaşıyoruz ve bu konuda da dayanışmanızı eksik etmeyeceğinizi biliyoruz” diye yazdı.