HABER MERKEZİ –
Halklar Önderi Abdullah Öcalan şahsında uygulanmak istenen devletlerarası komplo Kürdistan halklarına yönelik yürütülen düşmanca politikaların dönüm noktası niteliğindedir. 1998 yılının eylül ayında başlayan komplo planları Halklar Önderi Öcalan’ın Kenya’da esir alınmasına kadar uzanmaktadır.
Uluslararası emperyalist güçlerin ortaklığıyla yürütülen komplo işleyişi şöyle özetlenilebilir:
İlk başta Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye de iken komplo planları yapılmıştı. O dönemin işgalci Türk ordusu komutanlarından Atilla Ateş’in 16 Eylülde Rojava sınırında olan Hatay’ın Reyhanlı ilçesine gelerek Suriye rejimini tehdit etmesi fili bir başlangıç olmuştu. Bu tehdit o dönemde yapılan MGK toplantısının resmi bildirgesiyle açığa çıkmıştı. MGK’nın resmi açıklamasında Suriye’nin Halklar Önderi Öcalan’ı kendilerine vermemeleri halinde askeri müdahale yapılacağı açıkça belirtilmişti. Devamında da işgalci Türk devleti tarafından sınıra askeri yığınak yapılıyordu. Buna bağlı olarak aynı tarihlerde Amerika savaş gemilerinin Hatay’ın İskenderun limanında bekletildiği öğreniliyordu. Böylece komplo planlarının ortakları da aslında netleşmişti.
Hedef Kürt halkını sindirme ve yok etme planlamasıydı. Yapılan hazırlıklar uluslararası güçlerin NATO öncülüğünde böyle bir kararın olduğunu göstermekteydi. Bu durumu fark eden Halklar Önderi Öcalan bölgesel bir savaşa mahal vermemek için Suriye’den çıkma kararı almıştı. Halklar Önderi Öcalan, 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye’den çıktı. Yunanistan parlamentosundan bir grup milletvekilinin davetiyle Yunanistan’a giden Halklar Önderi Öcalan’a ülkeye girme izni verilmedi. Buradan Rusya’ya giden Halklar Önderi Öcalan uluslararası güçlerin engellemeleriyle karşılaşmıştı. Komplonun uluslararası boyutu artık daha da netleşiyordu. Halklar Önderi Öcalan Rusya’dan sonra İtalya’ya geçti. Ancak başta Amerika İsrail ve İngiltere’nin başını çektiği uluslararası güçlerin baskısı sonucu İtalya’yı terk etti.
Uluslararası emperyalist güçler Halklar Önderi Öcalan’ın özgürlük iradesini yeryüzündebırakmak istemiyorlardı. Komplo 15 Şubat 1999’da Kenya’da son aşamasını yaşamıştı.
İşgalci Türk devleti bu komployu ne kadar kendi başarısı olarak göstermek istese de gerçek farklıydı. Halklar Önderi Öcalan, komplodan 9 ay sonra avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamalarda; Komplonun başta Tel Aviv ve Washington’da özel bir merkez tarafından yönetildiğini Suriye’den çıkmasıyla inisiyatifin NATO’ya geçtiğini kaydetti. Halklar Önderi Öcalan, Suriye geçtikten sonra süreci yöneten sivil asker ve istihbaratçıların da NATO üyesi olduğunu söyledi.
Halklar Önderi Öcalan, öncülüğündeki Kürdistan özgürlük mücadelesi bölge halkların ideolojik, siyasi ve askeri alanda özgürlüklerinin en büyük umutlarıydı. Aslında bu komploda amaçlanan bölgede demokratik Modernite alternatifinin ortadan kaldırmaktı.