SOLOTHURN- Şehit Bişeng Brûsk, şehadetinden dört gün önce abisine yazdığı mektupta, “Zulme, baskılara ve bütün saldırılara rağmen gün be gün güzel günlere doğru yol alıyoruz. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar ülkeye dair umut ve sevgimizi yok edemezler” diyor.
“Güneşin ülkesinde yoldaşça yaşıyacağız. Bunun için umudun ve inancın hep güçlü olsun. Özgür ve güzel günler yakındır. Zorlu günler uzun sürse de bu yolun yolcusu olmak, onurlu bir yaşamın sahibi olmak dünyadaki her şeyden daha değerlidir.“
Kürt özgürlük mücadelesinde farklı tarihlerde şehit düşen dört gerilla İsviçre’nin Solothurn kentindeki törenle anıldı. KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, “Bu mücadele asla yenilmeyecek” dedi.
Şemzinan’da 24 Temmuz 2019’da şehit düşen Dijwar Tolhildan (Mustafa Yalçınkaya), 28 Temmuz 2023’te Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırıda şehit olan PKK Gençlik Komitesi üyesi-Komalên Jinên Ciwan Koordinasyon üyesi Şehit Bişeng Brûsk (Rojda Bilen) ve Komalên Jinên Ciwan-Komalên Ciwan Yürütme Üyesi Şehit Sara Hogir Riha (Gülsün Silgir) ile 18 Eylül 2023’te Türk devletinin hava saldırısı sonucunda Pencewin bölgesinde şehadete ulaşan Yekitiya Ciwanên Rojhilat (Rojhilat Gençlik Birliği-KCR) Koordinasyon üyesi Tolhildan Qendîl (Barzan Hesen Zade) için Solothurn’a bağlı Gerlafingen’de ortak anma töreni düzenlendi. Kürt gençlik örgütleri Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Tevgera Jinên Ciwan ên Şoreşger (TekoJIN) tarafından düzenlenen anmaya şehit aileleri, KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, İsviçre Demokratik Kürt Konseyi Eşbaşkanı Selma Sürer, İsviçre Şehit Aile Kurumu (KOMAV) yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Şehadetinden 4 gün önce yazdı
Şehit Bişeng Brûsk’un ailesi adına kardeşi Mirza Bilen, “Şehitlerimizin öcünü almak, onların yolunda ilerlemekten geçiyor. Onların özlem duyduğu yaşamı ilmek ilmek örmekten geçiyor. Biz bu yaşamı öreceğiz diyebilmenin kararlılığından geçiyor” diye konuştu. Ardından kardeşinin şehadetinden dört gün önce kendisine yazdığı Kürtçe mektubu okudu. O dönem cezaevinde olan Bilen’in tahliye olduktan sonra eline geçen mektupta Bişeng şöyle diyor: “Esir düştüğünü duyduğum zaman çok üzüldüm. Büyük bir talihsizlik. Kendi kendime düşündüm Bakur’da değil de gittiği yaban ellerde tutuklandı. Şüphesiz biliyorum, böylesi bir durumda senden kaynaklı bir şey yok.