HABER MERKEZİ – Fedailik, büyük şeyler başarmak uğruna adanmaktır. Bir kavga, bir dava uğruna. Tarih sayfalarına baktığımızda her dönemde mutlaka fedailerle karşılaşırız. Onlar sömürenlere, zulmedenlere karşı başkaldırının cesaretin simgesidir. Kurdistan Özgürlük mücadelesinde ise şüphesiz akla gelen ilk isim Şehîd Zîlan (Zeynep Kınacı) oluyor. Akıllara takılan ilk soru olabilir; Nasıl oluyor da bir insan yaşamını bir seferde feda edebiliyor? Nasıl oluyor da yaşamaktan vazgeçiyor? İşte Zîlan gerçekliği, Zîlan fedailiği bütün bu soruları, bu düşünceleri yerle bir ediyor. Çünkü Zîlan fedailiği ölümün değil, intiharın değil, yaşamın adıdır. Yaşamın ta kendisidir. Eğer bir eylem bir halkın kaderini belirleyip dönüm noktası olabiliyorsa, eğer yaşamın seyrini değiştirip derin uykulardan uyandırıyorsa onu ölüm gibi bir kavramda sıkıştırmak ne kadar hakikati içerir? Önder APO Şehîd Zîlan’ın eylemini değerlendirirken şöyle diyor; “Zîlan yaşam manifestomuzdur.” Çünkü Şehîd Zîlan doğru yaşamın, hakikatin anlamını çözmüş ve yaşamı herkesten daha çok sevdiğini ispatlamıştır.
Zîlan fedailiği her geçen zamanda daha bir anlam kazanmış ve Kürt kadın özgürlüğüne dayanan merdiven olmuştur. Bu yüzden Zîlan demek kadının özgürlük tutkusu demektir. Bu tutkuyla yaşayan onlarca fedai militan Şehîd Zîlan’ın izinden gitmiş ve PKK’nin Önderlik gerçekliğinin sırrına varanlar olmuşlardır. Doğa Zîlan gibi…
Şehîd Doğa’da tıpkı Şehîd Zîlan gibi yaşamı anlamlandırarak fedailiğin derinliğini, özünü hafızalara kazımıştır. Bir kadın işgalciye, sömürgeciye, faşizme, erkek egemen zihniyete ne kadar öfke duyabilir? İşte Şehîd Doğa’da Şehîd Zîlan gibi bu öfkenin somutlaşmış halidir.
Her giden, gelene bir şeyler bırakarak adını yazıyor direniş sayfasına. Zap, Avaşin,Metina daki fedai yüreklere bırakılanlar gibi. Maddi değerler değil bunlar. Hepsi insanlığın özünde saklı manevi değerler. Satırlarımız hiçbir zaman yetmeyecek yaşananları anlatmaya. Hep eksik kaldığını yetersiz kaldığını düşüneceğiz. Ama Şehîd Zîlan ve onun izini süren fedai tanrıçaların ve Egidlerin anlattıkları yüzyıllara yetecek bir manifesto. Bizi benliğimizle buluşturan, bizi özgürlüğün ne tür bedeller istediğini ve bu uğurda her türlü bedelin verilebileceğini gösteren genç yoldaşlar, kadın yoldaşlar…
Her biri Zîlanlaşma iddiasıyla düşmanın üzerine yürüyor. Korkusuzca, kaygısızca. Ve Apocu militan ruhunu açığa çıkartıyor. Fedailik nedir derseniz.İşte hepsi Zîlan, Sema, Doğa izinde Zap dağlarında, her kadın militanın silahından çıkan mermi de, düşmana korku salan zılgıtlarda yaşıyor.
NC// Nurhak Boran