HABER MERKEZİ- Çinar (Xana Axpar) ve Şemrex (Mazıdağ) arasında yangının çıkışına tanıklık eden 55 yaşındaki Hasan Abi, Şemrex’in Şevaşî köyünden gittiği Herberî köyünden dönerken Tobînî köyü yakınlarında elektrik tellerinde meydana gelen kıvılcımların saçılmasıyla yangının başladığını söyledi. Abi, “Dün akşam hasta ziyareti için Herberî köyüne geldik. Akşam 21.30 gibi Tobînî köyüne ulaştık. Köye geldiğimiz zaman köyün girişinde elektrik telleri birbirine çarptığını gördük. Dün büyük bir fırtına çıktı. Bir anda yangın çıktı. Halk toplandı fakat söndürmeye gücümüz yetmedi. Yangına müdahale edecek imkanlarımız yoktu. Yangın çıktığı zaman ne devlet müdahale ediyordu ne de bizim müdahale edecek imkanlarımız vardı. Dün eğer bu yangına müdahale edilseydi bu kadar insan hayatını kaybetmezdi” dedi.
Devlet, söndükten sonra geldi
Köylülerin kendi imkanlarıyla yangını söndürmeye çalıştıktan sonra yetkililerin olay yerine geldiğini aktaran Abi, “Köylüler kendi imkanlarıyla yangını söndürdükten sonra geldiler. Yangın belediyenin itfaiyeleri ve halkın imkanlarıyla söndürüldü. Dün gece saat 21.00’e kadar köylerimizde elektrik yoktu. Sabah 08.00’de elektrik gitti. İnsanlarımız susuz kaldılar, elektrik yoktu. Akşam elektrik geldiği anda yangın da yayıldı” diye konuştu.
DEDAŞ o noktaya geldi
Eskiyen elektrik nakil hatlarını yenilememekle yangının çıkmasında sorumluluğu tartışılan Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi (DEDAŞ) bölgede çalışma yürütmeye başladı. DEDAŞ ekiplerinin, yangının çıktığı iddia edilen direk üzerinde çalışma yürütmesi ise dikkat çekti. Bölge sakinleri, DEDAŞ’ın çalışmayla delilleri karartmasından endişe duyuyor.
* * *
66 kilometrelik alanı etkiledi
Amed Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Dairesi Başkanlığı, yangına dair uydu üzerinden yaptığı tespitle 66 kilometrelik alanı etkilediğini belirtti. Geniş tarım arazilerine sahip bölgede yangının rüzgârın etkisiyle ilerlediği belirtildi. Yangında zarar gören bölgede buğday, arpa, mercimek ve nohut gibi tahıl ürünlerinin ekili olduğu tarım arazilerinin olduğu ve maki bitki örtüsünde yer alan zeytin gibi ağaçların yetiştiği belirtildi. Yine bölgenin birçok hayvan ve bitki türüne de ev sahipliği yaptığı aktarıldı.
* * *
Yaşananlar kader değil
Yangına geç müdahale edildiğini belirten DEM Parti Ekoloji ve Tarım Komisyonu Eşsözcüsü Melis Tantan, “Yaşananlar kader ya da tesadüf değildir” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığının hızlı müdahale gerçekleştirdikleri yönündeki açıklamasına işaret eden Tantan, bunun şovdan ibaret olduğunu söyledi. “Yangın başladığı andan itibaren gece görüşlü helikopterin bölgeye gönderilmemesi kabul edilebilir bir şey değil” diyen Tantan, “Yangın kısa sürede büyük bir alana yayıldı. Maalesef yapılan çağrılara sessiz kalındı. Bu tür durumlarda havadan müdahalenin erken yapılması yangının geniş alanlara yayılmasını engelleyebiliyor” ifadelerini kullandı.
Araçlar hazır bulundurulmalı
Sıcaklıkların artışıyla birlikte olası yangınlara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini hatırlatan Tantan, tarım alanlarının ranta açılması ve DEDAŞ gibi kurumların sorumsuzlukları nedeniyle daha büyük felaketlerin yaşanabileceği uyarısında bulundu. Tantan, şunları söyledi: “Orman Bölge Müdürlüklerinin tüm yangın araç gereçlerini tüm bölgeler için 7/24 hazır tutmaları, özellikle araçların ulaşamadığı yerler ve gece süren yangınlar için gece görüşlü helikopterleri çalıştırmaları lazım. Büyük yangınlarda ise uçakların kullanılması lazım. Erken müdahale hayat kurtaracağı için devlet kurumlarının bürokratik, iş bilmez, bölgelere yönelik ayrımcı saiklerle hareket etmemesi; hızlı, etkin ve doğru bir müdahale için halkın, belediyelerin, demokratik kitle örgütlerinin çağrılarına kulak vermesi gerekiyor. Ancak sorumluluklarının yerine getirilmediğini görüyoruz. Erken müdahalenin canlı yaşamını korumada önemli olduğunu buradan bir kez daha söylüyoruz.”
Sürekli hazırlıksızlık hali
Sadece yangına müdahale etmek ve söndürme çalışması yapmanın yeterli olmadığını kaydeden Tantan, “Aynı zamanda sağlıkçıların ve yaban hayatını yitiren/yaralanan hayvanlar veterinerlerin de ilk müdahaleler için seferber edilmesi gerekiyor. Bu tür felaketlere maalesef ülkemiz sürekli hazırlıksız yakalanıyor. Bu yaşananlar tesadüf ya da kader değildir. Bunlar sorumluların sorumluluklarını yerine getirmemesi ilgili bir durumdur” şeklinde konuştu.