BEHDÎNAN – YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı yaptığı yazılı açıklama ile PKK 43. Kuruluş yıldönümünü kutladı.
Komutanlık açıklamasında şunlar belirtildi:
“Yarım asıra yaklaşan partimizin 43. yıl dönümünün sevincini yaşıyoruz. Bu 43 yılda büyük bedeller verildi. Büyük başarılar sağlandı. Bu başarıların mimarı ve en büyük direnişi sergileyen başta Önderliğimiz olmak üzere, kahraman şehitlerimize, yurtsever halkımıza ve tüm direnen yoldaşlarımıza kuruluş bayramımızı kutluyoruz. Ordu’lu Hakiler’den Çorum’lu Cumaliler’e, Azez’li Azizler’den Rakka’lı Botanlar’a, Çerkes Hêlinler’den Bursalı Gülnaz Egeler’e, Yunanlı Elefteryalar’dan Alman Andrealar’a, Utalar’a, Bager Nujiyanlar’a, Arjantili Lêgerîn Çiyalar’a kadar dünyanın dört bir yanından PKK’ye katılarak Önder Apo ve Kürt Halkı etrafında kenetlenen tüm devrim şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Partimizin direnişçi özünü kişilik haline getirerek büyük bir direnişin sahibi olan, partimizin kurucuları arasında yer alan Sara Arkadaş’ın anısına bağlılığın gereği olarak Özgür Kadın Çizgisi’nde direneceğimizin ve yaratılan devrim değerlerini korumaya canını adayan Çavrê, Adîfe, Diyana, Sarya, Amara, Ronahî, Ruken, Aryana Baran, Nûjiyan Amed, Hîlan Goran, Nûda Sason ve Şîlan Goyi arkadaşlar şahsında şehitlerimizin izinden ayrılmayacağımızın sözünü veriyoruz.
PKK, 27 Kasım 1978 yılında, yok sayılmak istenen Kürt Halk Gerçekliği karşısında ‘Kürdistan Sömürgedir’ teziyle yola çıkmıştır. İlk günden itibaren bir adanmışlar hareketi olarak ortaya çıkan partimiz PKK, 43 yıldır süren Özgürlük Mücadelesi’yle Kürdistan ve Ortadoğu’nun temel değişim dinamiğine dönüşmüştür. Gelişim diyalektiği PKK’de çok güçlü işlemiştir. Gerici, tıkanmış, karanlık, köhne ve köleci düşünceleri Kürdistan’da söküp atarak özgürlük fikrinin filizlenmesini sağlamıştır. PKK, öldü denilerek üstü toprakla örtülen bir halktan, tüm dünyaya öncülük eden bir halk gerçeğini ortaya çıkarmıştır. PKK’de gelişen özgür yaşam paradigması ezilen halkların, kadınların ve tüm dünyanın kurtuluş umudu olmuştur.
Kürdistan’da yürütülen işgalci hegemonyanın karşı mevzilerinde, kadınlar bugün en öndedir. Kadınları özgür yaşamla buluşturan PKK, yaman savaşan kadının da yaratıcısı olmuştur. Kendi varlık nedenlerini PKK’de bulan, kendini öz iradesiyle ortaya koyan, ordulaşan ve tüm dünya kadınlarına öncülük yapan Kürt kadını, erkek devletin en temel yıkıcı gücü konumundadır. PKK, erkek devletin kışkırttığı kadın nefreti karşısında duran Özgür Kadın Çizgisi’nin militanları olan kadınları öz savunma bilinciyle buluşturarak kadınların kendine güvenmesini sağlamıştır. PKK saflarına katılan her kadın kendi özgürlük ihtimaline katılmaktadır. Bu anlamda PKK kadınların var oluş partisidir. PKK, kadınların özgür bir gelecekte yaşamasının garantisidir.
PKK’Yİ YENİLMEZ KILAN VAR OLUŞ ÖZÜDÜR
PKK, her şeyden önce büyük bir bilinç ve irade hareketidir. PKK’yi yenilmez kılan bu var oluş özü olmaktadır. Ortadoğu ve dünya gerçekliğinde yarım asıra varan mücadele bu öz temelinde gelişmektedir. En büyük tekniğin insan olduğu somut olarak PKK’nin yarım asırlık direnişinde gözler önüne serilmiştir. Bilinç kazandıkça öz varlığına sahip çıkan, kendi öz değerleri ile bütünleştikçe iradeleşen ve sistem karşısında öz savunmasını başlatan birey ve toplum PKK’nin en büyük zaferidir.
PKK sosyalist değerleri temsil eden ahlaki politik toplumun yaratılmasının mücadelesini verdi, ilkel milliyetçilik çizgisinin karşısında durdu. Kadını ikinci plana iten cinsiyetçi anlayışları yıkarak, kadınları köleliğe mahkûm eden dinci dogmatizmi özgürlük felsefesiyle bertaraf etti. Pozitivist bilimlerin toplum üstü bilgi yapılanmaları karşısında bilginin kominalleşmesinden yana oldu. Jineoloji bilimiyle özgür düşünce ve özgür bilimin kapılarını başta kadınlar olmak üzere tüm topluma açtı. İktidar tekelleri karşısında, bireyin öz iradesini esas alarak, farklılıkların kendi kültürleriyle yaşam bulmasını savundu. Geliştirdiği demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmayla toplumsal sorunlara, başta da kadının kölelik sorununa temel bir çözüm oluşturdu. Kadının ezilen ilk cins olması dolayısıyla kadının özgürleşmesini savunurken, özgür eş yaşam paradigması temelinde tüm toplumu savundu, toplumun özgürleşmesinin temellerine kadın özgürlüğünü yerleştirdi. PKK 43 yılda insanlığın en büyük zihinsel devrimini gerçekleştirdi. Bu bağlamda, PKK özgür insanın savunulmasının ifadesidir. PKK farklılıkların zenginlik ve özgürlük olduğu gerçeğidir. PKK kadim kölelik paradigmaları karşısında toplumun özgür yaşam paradigmasıdır.
PKK KURU AĞACIN YAŞAM SUYUYLA YENİDEN BULUŞMASIDIR
PKK, binlerce yıldır bilinci uyuşturulmuş insanlığın uyanışı olmuştur. İnsanlık ayaklarındaki zincirlerin kırılabileceğinin farkındalığına PKK sayesinde ulaşmıştır. PKK, düşürülmüş olan kadının, toplumun, insanlığın ayağa kalkmasıdır. PKK, başı önüne eğdirilmeye çalışılanın baş kaldırışıdır. PKK, taşta gülün yeşermesi, kuru ağacın yaşam suyuyla yeniden buluşmasıdır. PKK, ‘Hayali Kürdistan burada meftundur’ diyenlere karşı kefenini yırtarak dirilen Kürt halkının cevabıdır. PKK, Qazî Muhamedler’in, Nuri Dersimiler’in, Seyit Rızalar’ın, Şeyh Saitler’in intikamıdır. PKK, Ağrı’nın, Dersim’in, Lice’nin, Hani’nin, Koçgiri’nin, Mahabat’ın, Qamışlo’nun tarihsel olarak yeniden doğuşudur. PKK, kendini uçurumlardan atan Besêler’in, Zarifeler’in, Ağrı’lı Gülnaz Analar’ın, dar ağacında bile boyun eğmeyen Leyla Qasımlar’ın, direnen Kürt kadın geleneğinin özgürlük partisidir.
PKK’de özgür insan gerçeği yaratılmıştır. Yarım asırdır köleliğe karşı direnen Önder Apo bunun sembolüdür. 22 yıllık İmralı direnişiyle özgür insan somutlaşmıştır. Bu bağlamda 43. yılında PKK, Siyanê’de, Zendura’da, Mam Reşo, Aris Faris ve Tepê Sor’da, özgür insan gerçeğiyle direndi. Botan’ın Kato dağlarında işgalci Türk güçlerine kök söktüren, Serhat’ta Türk savaş güçlerine darbe üstüne darbe vuran, Rojava ve Şengal’de özerkliğini yaratan PKK’nin özgür insan gerçeği oldu. Werxelê ve Tabûra Ereba’da vahşice bir savaş yürüten işgalci TC ordusuna geri adım attıran PKK’de yaratılan özgür insan gerçekliğinin yılmaz iradesiydi.
ÖNDER APO VE PKK, SÖMÜRGECİLİĞİ TEMELLERİNDEN DİNAMİTLEMİŞTİR
Sömürgeci devletler kendilerini yenilmez tanrısal bir güç olarak toplum üzerinde inşa etmiş ve toplumu bu sahte gerçekliğe zorla, hileyle, yalanla inandırmaya çalışmışlardır. Fakat Önder Apo ve PKK devletlerin yarattığı bu illüzyonları yıkarak, onların ne kadar zayıf olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Elinde çok sınırlı teknik imkanlarla sadece insan iradesini esas alan bir gerçeklikle elli yıldır süren bu savaşta, Önder Apo ve PKK başta işgalci TC devleti olmak üzere devletlerin yüzündeki maskeyi yırtıp atmış, topluma devletlerin gerçek yüzünü göstermiştir. TC şahsında işgalci devletler, her ne kadar özel psikolojik savaş aygıtlarıyla bu gerçeği gizlemeye çalışsalar da, Önder Apo ve PKK sömürgeciliği temellerinden dinamitlemiştir. 27 Kasım’da başlayan Kürdistan üzerindeki sömürgeciliğin yıkılışı, İmralı direnişiyle zirveye ulaşmış, özgür kadın çizgisinde direnen Devrimci Halk Savaşı’yla zafere ulaşacaktır.
KADINLAR PKK’NİN YARATTIĞI ÖZGÜR KADIN ÇİZGİSİNDE BİRLEŞEREK KURTULABİLİRLER
İşgalci TC devletinin Kürdistan’da yürüttüğü işgal ve sömürge savaşında süper güçlerin savaş üssü olduğu bilinmektedir. Bu durum Türkiye halklarının her gün fakirleşmesi anlamına gelmektedir. Türkiye halkları sofralarındaki ekmeğin çalınmasına, özgürlüklerinin ellerinden alınmasına daha fazla göz yummamalıdır. Kendilerini her gün ezen bu faşist sistemleri ortadan kaldırmak için örgütlü mücadeleyi seçmelidirler. Taşeron TC ve onu besleyen zehirli emperyalizmin panzehiri örgütlü toplumdur. Kadınlar her gün gerçekleşen katliamlardan ancak PKK’nin yarattığı Özgür Kadın Çizgisi’nde birleşerek kurtulabilirler. PKK’nin hem kadınlar için, hem bölge halkı hem de dünya halkları için tek kurtuluş yolu olduğu görülmelidir. PKK’nin yaratıcı gücü olan Önder Apo’nun zindan koşullarında kalmasına hiç kimse tahammül etmemelidir. Önder Apo ve PKK tüm imkanlarıyla özgürlüğün kazanması için öncülük etmektedirler. Fakat özgürlüğü asıl zafere götürecek olan halkımızın örgütlü serhildan duruşu olacaktır. Özgür yarınlar PKK ve O’nun Önderliğine sahip çıkarak ve onların öncülüğünde örgütlü mücadeleyi yükselterek mümkün olabilir.
PKK Hakiler’den Amed Zindan direnişçilere kadar, halk serhildanlarında şehadete ulaşan yurtsever halkımızdan dağlardan ovalara Kürdistan’ın her karış toprağını kanlarıyla sulayan on binlerce şehidimizin bizlere mirasıdır. PKK 22 yıldır İmralı işkence hanesinde direnen Önder APO’nun biz kadınlara armağanıdır. Önderlik’ten aldığımız bu armağanı emanet misali gözümüz gibi koruyup büyüteceğiz. PKK, Kürdistan’ın dört bir yanında özgür yaşam uğruna fedaice mücadele ederek şehadete ulaşan Ekînler’in, Zarînler’in, Avzemler’in, Nûşîndalar’ın, Eylemler’in, Semalar’ın, Nalînler’in, Dîdarlar’ın, Koçerînler’in, Taralar’ın, Berçemler’in, Şîlan goyi’lerin ve daha binlerce özgürlük fedaisinin özgür yaşam vasiyetidir. PKK’yi korumak ve zafere ulaştırmak YJA Star olarak en büyük yaşam iddiamızdır. Bunun için Werxelê Direnişçileri’nin direniş şiarıyla bir kez daha haykırıyoruz. ”Kemiklerimiz eriyinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!” ve mücadelemizi kesinlikle zaferle taçlandıracağız.”