Yekitiyê Jinên Kurdistan-Elmanya (YJK-E), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.
HABER MERKEZİ – NUÇE CIWAN
Kadına yönelik her türlü şiddetin ideolojik ve politik olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Her ne biçimde olursa olsun kadına cinsiyetinden dolayı uygulanan her türlü fiziki, cinsel, psikolojik, yapısal şiddet politiktir ve buna karşı mücadele politik ve örgütlü olmak zorundadır. Dünyanın her yerinde kadınlar, cinsiyetlerinden ötürü, savaşta ve barışta, hapishanelerde ve karakollarda, evde ve sokakta, iş yerinde ve okulda, din, sınıf, ırk, eğitim ve ekonomik statüsünden bağımsız olarak şiddet görmekte ve katledilmektedir. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet kapitalist toplumun erkek egemen ideolojisi tarafından hızından bir şey kaybetmeksizin pratize edilmekte ve mahkemeleri, hükûmetleri, yasaları ve normları ile makul gösterilmeye çalışılmaktadır” denildi.
‘KADININ YÜZYILI…’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kapitalist modernite kadına yönelik şiddeti daha çok Ortadoğu ve/veya ‘üçüncü dünya’ ülkeleri kadınlarının mağdur kaldığı bir durummuş gibi lanse ederken, kendi yarattığı yıkıcı sistemi ancak kadını toplum dışı bırakarak mümkün kılabildiğini saklamaya çalışır. Kendi eril sisteminin kabul ölçüleri ekseninde ‘özgür’ kıldığını savunduğu kadını sindirirken, özel ve kamusal alanda bu sisteme başkaldıran kadını ise ‘önce kadınları vurun’ şiarı ile temel hedefi haline getirir. Son olarak ‘modern ve medeni’ eril dünyada kadına yönelik cinsiyetçi saldırıların #metoo kampanyası ile nasıl deşifre edildiğine, takınılan maskelere, cinsiyetçiliğin yanıbaşımızdaki ikiyüzlülüğüne tanık olduk.
Öte yandan kapitalist modernitenin eril egemenliğin ve cinsiyetçi sömürünün teşhiriyle yetinmeyip başkaldıran kadınlar, başta Kürdistan ve Ortadoğu olmak üzere dünyanın her yerinde 21. yüzyılı ‘kadının yüzyılı’ yapma şiarıyla bulunduğu her alanda kadına ve topluma düşman bu hegemonyal sistemle mücadele etmektedir.
‘KÜRT KADINLARI FARKINDA’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ideolojik temelini attığı kadın özgürlüğünü esas alan, cinsiyet eşitlikçi, demokratik, özgür ve özerk bir toplumu yaratma gayreti ile direnen Kürt kadınları farklılığın, renkliliğin, özgünlüğün ve hayatlarımız üzerinde söz sahibi olmanın özgür ve otonom bir sistem içerisinde oluşabileceğinin farkındadır. Bu farkındalığı evrensel düzeyde ortak bir mücadele alanına dönüştürmek içinde bulunduğumuz patriyarkal sistemin gerici, faşist, cinsiyetçi ideolojileri ile savaşmanın tek yolu olarak karşımızda durmaktadır. Kürt Kadınlarının geliştirdiği öz savunma stratejisi sadece Rojava’da değil, kadınların yaşadığı her yerde ve her ortamda başvurulabilecek evrensel bir kadın direniş biçimi olarak önümüzde durmaktadır. Zira kadınların tarihsel ezilme deneyimi bu baskının yer, sınıf, milliyet ve medeniyet gözetmediğini bizlere gösterdi. “
‘BİR YILDA YÜZLERCE KADIN KATLEDİLDİ’
Türkiye ve Kürdistan’da 2017 yılının ilk on ayında en az 339 kadının erkek katiller tarafından katledildiğine, Almanya’da 2016 yılında partneri tarafından öldürülen kadınların sayısının 331 olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Meksika’da günde en az 5 kadının katledildiği, Almanya’da 130 bine yakın kadının ev içi şiddete maruz kaldığı ve Avrupa Birliği ülkelerinde cinsel şiddete maruz kalan kadınların sadece %16’lık bir kesiminin şikayette bulunduğu, IŞİD’in köle olarak elinde bulundurduğu Êzidî kadınlara dair ise hiçbir istatistiğin olmadığı… bir çırpıda aklımıza gelen dünya çapında kadına yönelik şiddet örneklerinden sadece birkaçı.
‘ÖZ SAVUNMA BİLİNCİ EDİNMELİ; DİRENİŞİ YAYMALIYIZ’
Bu açıdan kadına karşı şiddetle mücadelede görünmez olanı görünür kılma, sistemin teşhirini bilinçli bir zemine oturtma amacıyla hareket ederek kendimizi kapitalist sistemin her türlü saldırısına karşı öz savunma bilinci ile donatmalı, ortak mücadele zeminlerini geliştirerek, eril egemen sistemin her türlü kadın düşmanı saldırısına karşı örgütlü direnişimizi yaymalıyız. Ancak bu biçimde zaferi kaçınılmaz kılarak 25 Kasım’a anlamını veren Mirabel kardeşlerin anısına layık olabiliriz.”
ÇAĞRI
YJK-E, açıklamasının sonunda şu çağrıyı yaptı:
“Almanya’daki bütün Kadın Meclislerimiz, Kadın Komünleri ve Kadın İnisiyatiflerimiz başta olmak üzere devrimci- demokrat tüm kadınları ‘Önderliksiz Yaşam Asla! Faşizme Karşı Öz Savunma!’ şiarıyla 25 Kasım Cumartesi günü alanlara çağırıyoruz.”