HABER MERKEZİ – YPJ Kadın Savunma Birlikleri Genel Komutanlığı, 2. YPJ Konferansı’nın sonuç bildirgesini açıkladı. Bildirgede, kadın için savunmanın ‘ekmek ve sudan daha değerli’ olduğu belirtilirken, YPJ’nin dünya kadınlarına da ilham olduğu belirtildi. Yeniden yapılanmaya vurgu yapılan bildirgede, mücadelenin büyütüleceği mesajı verildi.
‘MÜCADELEYİ DERİNLEŞTİRİP BÜYÜTECEĞİZ’
Sonuç bildirgesi şöyle:
“Leyla’nın ruhuyla, Avesta’nın hırsı ile ‘kendimizi yeniden yapılandıralım, işgalciliği sonlandıralım’ sloganıyla 1-2 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz 2. YPJ Konferansımızı tüm dünya kadınlarına kutluyoruz. Şehit Bêrîvan, Jînda, Hebûn Enteriyê, Destan ve Karaçox Şehitlerimiz anısına ve yine Kürdistan’ın dört parçasından, Ortadoğu’dan ve tüm dünyadan devrim saflarına adım atarak şehadete ulaşan tüm yoldaşlarımız anısına gerçekleştirmiş olduğumuz bu konferansımızı Suriye’nin doğu ve batısında bulunan halklara ve yine tüm kadınlara kutlarız. Konferanstan almış olduğumuz güç ve kararlılığımızın yaşamsallaşması için bundan böyle mücadelemizi daha çok derinleştirip güçlü kılacağız.
ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
YPJ Kadın Savunma Birlikleri olarak halkımızla birlikte 7 yıllık mücadelemizde savaş, direniş ve büyük mücadelelerin sahibi olduk. Ve günümüzde de yeni bir mücadele sürecine geçerek daha büyük sorumluluk ve görevleri üstlenmiş durumundayız. Yeni dönem görevlerimizin bilincindeki farkındalığımızla 1- 2 Haziran tarihleri arasında 200 delegenin katılımıyla 2. Konferansımızı düzenledik. Konferansımızı bu ayda düzenleyerek gerçekleştirmemiz ise şüphesiz tüm Ortadoğu kadınları ve Kürt kadınları açısından tarihi bir anlam ifade ederek, aynı zamanda ortak mücadelenin geliştirildiğinin ifadesidir.
Konferansımızda değerlendirilerek üzerinde durulan başat konular ise; siyasi ve askeri süreç, 7 yıllık savaş pratiği, yeniden yapılanma; YPJ tüzüğünün yeniden düzenlenerek şehitler ve eğitim hakkında kararlar, ayrıca önümüzdeki 2 yılda yürüteceğimiz mücadele ve pratiğin planlaması olmuştur.
‘İNSANLIĞIN DÜŞMANINA KARŞI SAVAŞTIK’
Tüm kadınların ve insanlığın hafızasına, yürüttüğü ölüm, zulüm ve korkusuyla yerleşen insanlık düşmanı DAİŞ karşısında, YPJ yurtseverlik ruhu ile fedakâr ve cesaretli bir duruşla insanlığın düşmanına karşı savaştı. Halkları, kadınları ve ülkeyi savunma mücadelesi uğrunda büyük ve ağır bedeller ödedi. Savaşın zor koşullarına rağmen Kadın Savunma Birlikleri YPJ olarak Halk Savunma Birlikleri YPG ve QSD’nin yanından bir adım ötede kalmayıp aksine öncü güç olmayı başarabilmiş, moral, güç ve aynı zamanda büyük kazanımların sahibi olmuştur. YPJ olarak nasıl ki DAİŞ’in bitirilmesinde öncü rolü üstlenip görevlerimizin sahibi olduysak, buna dayanarak konferansımızda özgür, demokratik ve eşit toplumu yaratmanın rolünü üstlenme kararını aldık.
‘ŞEHİTLERİN ÇİZGİSİNİ KORUYACAĞIZ’
Konferansımızda YPJ’nin 7 yıllık savaş pratiğinin değerini kapsayan önemli değerlendirmeler yapıldı. Ele geçirilen bu kazanım ve değerlerin sahibi olan büyük şehitlerimiz büyük emek sonucunda savaşın en yoğun alanlarında adım adım ilerleyerek yerlerini alıp şehadete ulaşmışlardır. Bizler de anılarına bağlı olmanın ve mücadeleyi yükseltmenin sözünü yineledik. Buna bağlı olarak da Şehitlerin emeğine bağlılığı derinleştirmeye yönelik büyük değerlendirmeler yapılarak, önemli kararlara gidilmiştir. Dile gelen değerlendirmelerden de Şehitlerin çizgisini korumak ve yaşamsallaştırmanın bizleri kalıcı bir başarıya götüreceği açığa çıkmıştır.
‘DÜNYA KADINLARINA İLHAM OLUNDU’
Tüm dünya YPJ’nin DAİŞ karşısındaki savaş ve mücadelesine tanıklık etti. Bu büyük mücadele zamanla tüm dünya kadınlarına ilham kaynağı olmuştur. Mücadelemizin ilk gününden bugüne İvanalar’dan Helinler’e kadar dünyanın dört bir yanından kadınlar YPJ saflarına katılım sağladı. Bu mücadele kadınların ortak ruhla yürüttüğü ve yürüteceği mücadele gerçekliğini ortaya çıkarmakla birlikte kadınların ortak mücadelesi haline geldi. YPJ’nin kurulması tüm dünya kadınları için güven, kadınların kendi kendini savunması ve DAİŞ’in esir alarak katlettiği kadınları, kurtarıp intikamlarını alma kaynağı oldu.
Bu savaş içinde kadının varlığı tüm dünyaya örnek olmakla birlikte, kendisiyle birlikte gerici zihniyetin kadına dayatmalarını kırarak, yeni ve ön açıcı tartışmaların önünü açmıştır. Bu gerçeklik de YPJ’nin salt DAİŞ savaşıyla sınırlı kalmayıp aynı zamanda 5 bin yıllık egemen zihniyete karşı da savaştığını ve bu zihniyeti yıkma mücadelesi verdiğini, bu bağlamda kadınlara yeni bir yol kapısı araladığı ve büyük değerler yarattığını açığa çıkmıştır.
‘KADIN İÇİN SAVUNMA VE ÖZ SAVUNMA…’
Bu değerlerin korunması için konferansımızda bir kez daha öz savunmanın görevlerine ilgi çekilerek ve bu bağlamdaki kararlığımızı bir kez daha dikkate alarak değerlendirdik. Ayrıca konferansımızda da önemle vurgulanan bir diğer konu ise kadın için savunmanın ekmek ve sudan daha değerli olduğu olmuştur. YPJ olarak tüm kadın ve çocukların savunmasından kendimizi sorumlu görüyor ve bunun için gereklerini yapacağımızı da belirtiyoruz. Ortadoğu’da ve Suriye’de halen kadınlar, çocuklar ve halklar üzerindeki tehditler son bulmuş değildir.
‘PROFESYONEL SAVAŞÇILIK…’
YPJ olarak savaşçılık boyutunda daha çok güçlenip uzmanlaşmak için ve yine doğru yaşayan, savaşan, koruyan savaşçılık gerçeğini daha çok derinleştirmek için düşünsel ve askeri anlamda kendimizi daha çok geliştirip güçlendireceğiz. Bu zihniyet doğrultusunda yeniden yapılandırılarak çağın savaşına uygun olma amacıyla her anlamda profesyonel savaşçılığı geliştirme gereğini duyduk. Bu temeller doğrultusunda YPJ olarak kendimizi yeniden yapılandırma başta gelen görevlerimizden olmakla birlikte, buna ilişkin önemli kararlar da aldık.
Konferansımızda da bir kez daha görüldü ki bundan böyle önümüzde var olan süreçlerimizde de halkın değerlerini korumaya ilişkin birçok görevlerimiz bulunmaktadır. Bu değerleri korumamız için, demokratik ulus toplum gerçekliğini yaratıp ve yaratacağımız bu toplumun savunma güçleri olmaya dair sözümüz ve kararlılığımızı yeniledik.
Son olarak Ramazan Bayramını tüm demokratik İslam toplumuna ve kadınlara kutladık ve bu bayramın daha güvenli, barış ve halkların eşit yaşamasına vesile olacağını umduğumuzu belirtiyoruz.”