HABER MERKEZİ- YPJ Basın Sözcüsü Rûken Cemal, Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Sözcüsü Rûksen Mihemed ve YPJ Halkla İlişkiler Ofisi Sorumlusu Lena Hisên ile Êzidî her iki kadın Tawaf Dawûd Çeto (24) ve Ezîza Xalid Elî (25) ile Xûnav adlı kız çocuğunun hazır bulunmasıyla basın açıklaması yapıldı.
‘KADİM ÊZİDÎ HALKINA YÖNELİK SALDIRI TÜM ORTADOĞUYA YÖNELİKTİ’
Basın açıklamasında konuşan Rûksen Mihemed, “3 Ağustos, Şengal’e yönelik 74’üncü fermanın yıldönümüdür, şüphesiz işgalci Türk devleti de bu katliam emrinin arkasındaydı. DAIŞ’in Şengal halkımıza yönelik saldırısı, insanlığa, kültüre, dine ve bir halka yönelik saldırıydı ve aynı zamanda Ortadoğu’daki asıl halklara yönelik bir saldırıydı. DAIŞ, erkek-devlet zihniyetiyle ve işgalci Türk devletinin desteğiyle Şengal’deki kadim halkımızı soykırımdan geçirmek istedi. 74 ferman yaşandı ve her fermanda Şengal halkını değerlerinden, toplumsal yapısından, kültüründen ve dininden uzaklaştırıp yok etmek istediler. Ancak halkın, özellikle Êzidî kadınlarının direnişi ve verdikleri mücadele, bu mücadelenin bugüne kadar devam etmesini sağladı ve kimsenin onlarla baş edemeyeceği bu topraklarda kalmayı sağladı. DAIŞ saldırısı sadece Êzidî halkımıza yönelik değildi, Ortadoğu’nun tamamına yönelik bir saldırıydı ve bu saldırıyla Ortadoğu’ya müdahale etmek istediler. Böylece kadim halklarla birlikte insani ve ahlaki değerleri de ortadan kaldırmak istediler” dedi.
‘KDP PEŞMERGELERİ ÊZİDÎ KADINLARI VE HALKINI YALNIZ BIRAKTI’
3 Ağustos katliamını unutmadıklarını, toplumunda unutmadığını o sürece tanıklık ettiklerini belirten Rûksen Mihemed, “Binlerce Êzidî kadın ve çocuk esir alındı, köle pazarlarında satıldı ve pek çok insan katledilerek toplu mezarlara gömüldü, soyuldu, tecavüze uğradı ve her şey Şengal halkımıza dayatıldı. Êzidî halkımıza karşı soykırım boyutuna ulaşan katliamlar yapıldı. Ama YPJ/YPG ve özgürlük gerillaları Êzidî halkımızı soykırımdan korumak için Şengal’e gittiğinde, orada bulunması gerek KDP peşmergeleri halkı ve toprakları bırakıp kaçtı ve DAIŞ çeteleriyle baş başa bıraktı. Ancak burada halkı ve kadınları koruma sözü veren güçler, Êzidîlerin geri kalanını koruma ve kurtarma konusunda kendilerini kanıtladılar. Bu koruma olmasaydı soykırım en üst düzeyde yaşanırdı ve daha büyük tehlikeleri beraberinde getirecekti” ifadelerini kullandı.
‘74’ÜNCÜ FERMANIN 10’UNCU YILDÖNÜMÜNDE ÊZİDÎ KADINLARIN KURTARILMASI YPJ İÇİN PAHA BİÇİLMEZ BİR DEĞERDİR’
Katliamın 10’uncu yıldönümünde Êzidî kadınların YPJ tarafından kurtarılmasının bir mutluluk ve paha biçilmez bir değer olduğunu belirten Rûksen Mihemed, “Saldırı, DAIŞ’in erkek-devleti zihniyetiyle, kadınların kimliğini ve varlığını ortadan kaldırmaya yönelik olarak gerçekleştirildi. Kadının varlığı ortadan kaldırıldığı zaman toplumun varlığı da ortadan kalkmış oluyor. YPJ, fermanın başlangıcından bu yana üzerine düşen ahlaki ve tarihi görev ve sorumluluklarla, Êzidî kadınlarını kurtarmayı esas almış ve başta Êzidî halkı olmak üzere tüm halkları koruma sözü yinelemektedir. Şengal’de 74’ünca fermandan sonra kadınların örgütsel ve toplumsal alanda örgütlenmesi hiçbir zaman bitmeyecek şekilde başlatıldı. Kadın kurumlarının ve kadın savunma güçlerinin kurulması ve örgütlenmesi, kimsenin onları yok edemeyeceğine bir yanıttı. Şengal saldırısının yıl dönümünde sözümüzü yineliyoruz, YPJ savaşçıları ve komutanlarıyla birlikte tüm halkı ve kadınları korumaya her zaman hazır olacağız ve başından beri belirttiğimiz gibi Êzidî halkımızın ve kadınlarının kazanımlarını koruyacağız” diye belirtti.
Êzidî birçok kadının akibeti hala belli değil, DAIŞ çetelerinin elinde kalan son Êzidî kadını kurtarıp kutsal topraklar Şengal’e geri getirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
‘DAIŞ’İN BAŞÛRÊ KURDİSTAN’A GÖTÜRÜLMESİ YENİ BİR FERMANIN İŞARETİDİR’
Rûksen Mihemed, işgalci Türk devletinin Başûrê Kürdistan’a yönelik saldırılarına vurgu yaparak, şöyle konuştu: “İşgalci Türk devleti, işgal ettiği Efrîn, Girê Spî ve İdlib’teki çeteleri Başûrê Kurdistan götürüyor ve halkın tekrar katliamlarla yüz yüze kalmasını istiyor. Halk, gençler ve özellikle Êzidî halkımız, işgalcilerin planlarına karşı uyanık olmalı ve savunma sistemlerini güçlendirmeliler. Ayrıca uluslararası topluma, tüm güçlere ve halklara da tutum sahibi olmaları çağrısında bulunuyoruz. DAIŞ çetelerinin Başûrê Kurdistan’a götürülmesi Êzidî, Hıristiyan, Arap ve Türkmen halklarına yönelik yeni bir ferman demektir.”
Daha sonra iki Êzidî kadın, kaçırılmaları ve tanık oldukları olaylar, özellikle de DAIŞ’in eylemleri nedeniyle intihar aşamasına gelen kadınlardan kısaca bahsederek, kendilerini kurtaran Kadın Savunma Birlikleri’ne (YPJ) teşekkür etti. .