SELANİK- Selanik’te düzenlenen basın açıklamasını akademisyenler ve sivil toplum örgütlerinden sekiz kişi yaptı.
Açıklamaya Aristoteles Üniversitesi ve Makedonya Üniversitesi’nden Andreas Takis, Selanik Aristoteles Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden Dimitris Spyropoulos, Alternatif Avukatlar İnisiyatifi üyesi avukat Thodoris Papadopoulos, Selanik Sosyal Dayanışma Kliniği üyesi Yannis Raptis, Selanik Hastane Doktorları’ndan tıp doktoru Stathis Giannakopoulos, SE VIOME üyesi Makis Anagnostou, Kuzey Yunanistan Müzisyenler Derneği Başkanı sanatçı Dimitris Zervoudakis, Kağıt Kitap Çalışanları Derneği üyesi ve Aristoteles Üniversitesi’nden Panagiotis Xoplidis katıldı.
Konuşmacılardan bazıları özetle şunları söylediler:
Dimitris Spyropoulos:
“Bana göre, modern tarihte direniş ve mücadelenin sembolü olmuş iki halkı seçmemiz gerekseydi, bunlar Filistin ve Kurdistan halkları olurdu.”
“Abdullah Öcalan milyonlarca Kürt tarafından siyasi temsilcileri ve Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını kullanabilecek kişi olarak görülüyor.”
“Kürt hareketi neyi hedefliyor? Kürt hareketi uzun yıllardır bağımsız bir Kürt devleti kurmayı hedeflemiyor.”
“Abdullah Öcalan, mümkün olduğunca doğrudan demokrasinin, toplum içinde bir zenginlik olarak gördüğü çoğulculuğun, kadın özgürlüğünün ve ekolojinin değerini tekrar tekrar vurguluyor.”
Kürt hareketinin liderine ve dolayısıyla Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı için verdiği haklı mücadeleye uluslararası destek kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu nedenlerle aşağıdaki hususları talep ediyoruz:
– İlk adım olarak Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmesini
– Kürt sorununun çözümünde önemli bir rol oynayabilmesi için şartlı tahliye edilmesi.
Stathis Giannakopoulos:
“İmralı cezaevi Türk hukuk sistemi içinde ve küresel hukuk sistemi çerçevesinde de işlememektedir. Hiçbir yere ve hiçbir cezaevi tipine uymuyor. Örneğin Türkiye’de cezaevindeyseniz avukatınız sizi her gün ziyaret edebilir ama İmralı’da böyle bir şey söz konusu değil.
“Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine en son 7 Ağustos 2019’da izin verildi, o zamandan beri 100’den fazla talepte bulundular, ancak Türk Adalet Bakanlığı yanıt vermedi.”
Makis Anagnostou:
“Her insanın kendi kaderini tayin hakkı için gösterdiği her çabanın yanındayız.”
“Abdullah Öcalan, tüm halkların renk, ırk, cinsiyet ve din farkı gözetmeksizin eşitlik içinde bir arada yaşamasını önermenin yanı sıra, bizleri de tam bir mutabakat içinde bulmakla kalmıyor, aynı gerekçelerle mücadelemizi sürdürüyoruz.”
“Demokratik duyguları ile tanınmayan ve görüşmelere yanaşmayan Türk yetkililer, hem mahkumun hakları hem de tahliye süreci ve görüşmelerin reddedilmesi nedeniyle uluslararası toplum tarafından sıkıştırılmalıdır.”
“Tüm uluslararası kuruluşların acil müdahalesini talep ediyoruz.”
Panagiotis Xoplidis:
“Türk ve Yunan devletleri, Ege, MEB’ler ve madencilik gibi konularda rekabet ederken, Kürt halkının, örgütlerinin ve zulümden kaçan siyasi mültecilerin mücadelesine karşı işbirliği yapmaktadır.”
“Bizler, halka, işçi sınıfına Abdullah Öcalan’ı ve Kürt halkını savunmak için seslerini birleştirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Onların yüzlerinde kendimizi görüyoruz, biz de baskı ve liberal olmayan bir rejim altında yaşıyoruz, hatta son yıllarda çıkarılan yasalarla serbest zaman hakkı bile elimizden alınıyor.”