HABER MERKEZİ –
“Kürt gençliğinin yıllardır her alanda mücadeleyi en üst düzeyde geliştirmesi, AKP-MHP faşizmini nefes alamaz hale getirip oldukça zorluyor. Hem içte hem dışta siyaseten çok büyük bir çıkmaza giren AKP-MHP faşizmi girmiş olduğu bu büyük çıkmaz karşısında saldırganlaşıyor, hiçbir eleştiriye ve muhalefete tahammül etmiyor, edemiyor. Çünkü faşizm baskı ve zulüm demektir ve bunu yapmadan yaşayamaz, ayakta duramaz. Son günlerde üniversite öğrencilerinin ülkenin her tarafında yükselttiği mücadele-direniş, statükoyu ve AKP-MHP rejimini iyice korkutuyor. Şayet korkmasalardı, her gün TV’lerde, öğrenci gençliği hedef haline getirmezler, gündem yapmazlardı. Türkiye’de, mevcut iktidar odakları, devrimci-demokrat gençlikten sürekli korkmuş, gençliğin üstüne gitmişler, mücadele etmelerini engellemek istemişlerdir. Basit bir basın açıklamasından bile korkan bir rejim Türkiye’de var.
Kürt gençliğine karşı, askeri alanda yenilgi yaşayan inkarcı rejim, yasal zeminde güçlenen ve sisteme alternatif olan HDP’ye her türlü baskıyı ve zulmü yapıyor, partiyi çalışamaz duruma getiriyor. HDP en zor koşullarda bile faşizme karşı direnmesini bilmiş, zulüm karşısında eğilmemiştir. Yani askeri alanda aldıkları yenilgiyi, siyasi alan üzerinde baskı kurarak gidermeye çalışıyorlar. Ancak unuttukları birşey var, şimdiki koşulllar, otuz yıl öndeki koşullardan kitlesel boyutuyla farklıdır. Yani devrimci demokrasi mücadelesi şimdi daha çok kitlesel hale gelip yürütülüyor. Son yıllarda Türkiye’de de gençlik hareketlerinde bir kımıldama ve aktifleşme oldu. Sınıfsal ve ekonomik nedenlere bağlı olarakta, Türkiye halkı artık bu rejimsel kötü gidişata dur diyor, bir çare, çözüm istiyor. Küçük bir sermaye ve yandaş kesim dışında, Türkiye halkı da artık bu rejimden şikayetçi olur hale gelmiş bulunuyor. Tabi şikayetçi olmakla sorunların çözümeyeceğini bilmek gerekiyor.
Kürt gençliğinin yaklaşık kırk yıldır yürüttüğü büyük direniş artık önü alınamaz bir kitlesel harekete dönüşmüştür. Tarihte halk-kitle hareketlerinin kaybettiği, yıkıldığı görülmemiştir ama faşizmin, diktatörlüklerin yıkıldığı çokça görülmüştür. Eğer mevcut iktidar, bir direnişi günlerce konuşuyorsa, bilinki o direnişten korkuyor ve kendi iktidarı için tehlike olarak görüyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve diğer üniversitelerde gelişen hareketlilik, AKP-MHP faşizmine soğuk duş aldırmışa benziyor. Kürt gençliği yıllardır sisteme göz açtırmamıştır, inkar rejimini şaşkına çevirmiştir. Sistem artık her yönüyle bir çözülmeyi yaşıyor. İyi bir direniş ülke genelinde tam olarak geliştirilirse, AKP-MHP faşizminin yıkılması uzun sürmez. Seçim olsa bile, AKP seçimle gitmez, gitmek istemez. AKP 2015 seçimlerinde kaybetmişti. Ama çeşitli hilelerle ve MHP denen kontrayı da bir sopa olarak yanına alıp, korkularını gidermeye çalışıyor. Dünya’nın hiçbir ülkesinde Türkiye dışında hiçbir devlet ve hükümet, kendi halkıyla ve öğrencileriyle, gençliğiyle, öğretmenleriyle, avukatlarıyla, işçileriyle, köylüleriyle, esnafıyla böyle kötü ve kavgalı olmamıştır. Dünya’da Kendi toplumuyla bu denli kötü ve kavgalı olan bir devlet varsa, o da Türkiye’deki devlettir.
Dünya’da, iç ve dış düşmanlar yaratarak, bütün toplum üzerinde baskı ve zulüm sistemi kuran, bütün hak ve hukuk mücadelelerini, demokratik direnişleri terör ve vatan hainliği olarak gören tek rejim Türkiye’deki rejim’dir. Üniversite öğrencilerinin hak arayışlarınıda terör olarak görüp, öğrencilere terörist diyorlar ve çocuklarınıza sahip çıkın diyorlar. Bu çocuklar hak ve adalet arıyorlar. Bu çocuklar- gençler yolsuzluk-hırsızlık yapmıyorlar, devletin parasını cebe koymuyorlar, rüşvet yemiyorlar, yandaşlarını zengin etmiyorlar, gemiler almıyorlar, ormanları kesmiyorlar, madenleri alıp götürmüyorlar. Bu gençler aslında normal yasaların kendilerine verdiği hakları kullanıyorlar. İnkarcı rejimi ve AKP-MHP faşizmini en çokta köşeye sıkıştıran, tabiki Kürt gençliği oluyor.
Kürt gençleri, sistemin korkulu rüyası olmaya devam edecek, taki kurtuluşa kadar. Sistem özelde Kürt gençliğiyle karşı karşıya gelsede, aslında Kürt halkı son on yıldır inkarcı rejime hak ettiği cevabı her zeminde verdi, veriyor, vermeye devam edecek. İnkarcı düzen partileri, Kürt oyları üzerinde hala çeşitli hesaplar yapıyorlar. Hala muhafazakar Kürtler diyorlar. Halbuki Kürtlerde, düzen partilerinin ve inkarcı rejimin bildiği tarzda artık bir muhafazakarlık kalmadı. Kürtler neyin muhafazakarlığını yapacaklarmış?? Bunlar hala Kürtleri 35-40 yıl önceki Kürtler sanıyorlar. Kürtlerin değiştiğini, yeni Kürt olduğunu, özgürleştiğini hala kabul etmiyorlar. Kürt gençliğinin mücadelesi, rejimi titretiyor, yerinden oynatıyor. Türkiye’de gelişen öğrenci hareketlilikleri ve eylemlilikleri eğer uzun süreli bir kitle mücadelesi haline gelirse, AKP-MHP faşizmi ve geleneksel sistem daha fazla ayakta kalamayacak, yıkılacaktır ve böylece Türkiye yeni bir döneme girip demopkratikleşme sürecine girecektir. ”
Kemal Söbe